İstanbul'da yaşayan Musa Kaçar, 1938 Dersim Katliamı'nda kaybettiği kardeşleri için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden özür talep eden başvurusuna yanıt gelmeyince Türkiye devletine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) tazminat davası açtı.
Kaçar'ın, 1938 Dersim Katliamı'ndan öldürülen kardeşleri adına Cumhurbaşkanlığı'ndan olayla ilgili üzüntü, özür bildirimi ve bunun kamuoyuyla paylaşılması için açtığı davaya yasal süre olan 30 gün içinde yanıt gelmedi.
İç Hukuk Yolları Kapalı, Dava AiHM'de
Yanıt gelmemesi hukuksal olarak zımnen red anlamına geliyor. Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanlığı işlemlerine karşı yargı yolu kapalı olduğu için iç hukuk yolları tüketmiş oldu. Bu sebeple Kaçar, avukatı Barış Yıldırım aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ihlal edildiği igerekçesiyle davayı AİHM'e götürerek Türkiye'ye100 bin lira tazminat davası açtı.
Dava tutanağında, Kaçar'ın baba bir anne ayrı kardeşleri Ali Kaçar ve Gülüstan Kaçar'ın, 1938 Dersim Askerî Harekâtı sürecinde askerî birlikler tarafından o dönem Tunceli-Merkez-Karşılar Köyü'nde sakin olan insanlar ile birlikte öldürüldüğü belirtiliyor.
Ayrıca Kaçar'ın babasının ilk eşi olan Hatice Kaçar da çocuklarıyla aynı anda öldürüldüğü ifade edildi.
"Dersim Raporları" kitabında Kaçar Ailesi
Faik Bulut'un "Dersim Raporları" kitabındaki F. Doğan'ın anlatımlarında olay şöyle:
"Asker Halburları kuşattı. Ahaliye dedi ki;' Toplanın gelin, Abdullah Paşa aşağıda bekliyor. Hepinizi affedecek. Sulh ve barış olacak. Herkes huzur bulacak...' Halburlar ahalisi anlatılanlara kandı. Değirmen mevkiine geldiğinde öyle olmadığı anlaşıldı. Makineliler kuruldu. Başladı, taramaya tırrrr... tırrrr... Kimse kurtulamadı. Bir tek Seyit Rıza'nın yakın akrabalarından Musa'nın babası Rıza kurtuldu. Atik davrandı. Bir hamle yaptı. İki asker kendisini yakalamaya çalışınca aralarından sıyrılıp iniş aşağı koştu. Aşağı koşarken biraz da eğilince kurşunlar üstten geçip gidiyor. Bu adam o zamanın Dersimlileri gibi beyaz giyinirdi. Merx dediğimiz ardıç ağaçlarının kökleri beyazdır.Bu gövdeleri siper alarak gizlendi, o bölgeden kurtulan tek kişiydi. Fakat, adamın ortaya çıkması için bazı askerler çocuklarını süngüye takıp havaya kaldırdılar.Bir kısmı da karısına tecavüz etti.Hepsi öldü.Ama adam gizlendiği yerden çıkmadı..."
İnsan Hakları Sözleşmesi'nin beş maddesine ihlal
Dava, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 1.maddesi insan haklarına saygı yükümlüğünü, 2. maddesi yaşama hakkını, 6. maddesi adil yargılanma hakkını, 8. maddesi özel hayatın ve aile hayatının korunması normunu, 13. maddesi etkili başvuru hakkını ihlâl ettiğinin tespitine karar verilmesi nedeniyle açılmıştır.
Efe Bozkurt'un davası "soykırım suçu yok "diye reddedilmişti
Geçtiğimiz haftalarda da "Dersim 1938 Olayları"nda ailesini kaybeden Efo Bozkurt'un "insanlığa karşı suç" iddiasıyla yaptığı başvuru "soykırım suçu bulunmadığı" ve "zaman aşımı" gerekçe gösterilerek kavuşturmaya gerek görülmeden reddedilmişti. Dava avukatı Aygün, karara itiraz edeceklerini, sonuç alamazlarsa AİHM'e başvuracaklarını söylemişti. (NV/EÖ)