"Ev işlerine hapsolmayalım, İstanbul'a çıkalım" sloganıyla otuzu aşkın kadının ürettiği film, fotoğraf ve tasarım sergisinin broşürüne şu cümleler not düşülmüş:
"Bu sergide, korkuyla dolaştığımız, çıkamadığımız sokakları, yürümekte zorlandığımız kaldırımları, yakamızda iğnelerle bindiğimiz otobüsleri, içinde olamadığımız İstanbul var..."
Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki sergi kapsamında, "kılık kıyafet", "etek boyu" gibi kaideleri anlatan Üç etek (Erguvan, Lila ve Mor) adlı film üçlemesi de yer alıyor.
Atölye yönetmenlerinden Melek Özman, sergiyle "Sokakların kadınların da yaşadığı alanlar olduğunun algılanmasını" istediklerini belirtiyor. Bianet'e konuşan Özman, "Örneğin bu şehrin trafik işaretlerinde yalnızca erkekler var. Bu, kadını evin içine gönderen bütün o politikaların göstergesi aslında" dedi.
Kadınların sosyal yaşama katılımlarına dair sorunların, yerel siyaset dahil olmak üzere Meclis gündemine taşınması gerektiğini söyleyen Özman, "Kadınlar sokağa çıkarken hangi semte ve nereye gittiklerine göre kıyafetlerini seçiyorlar. Meclis dahi kadınların ne giydiğiyle, etek boyuyla ilgileniyor" diye konuştu.
Sinema Atölyesinden Tuğçe Canbolat ise erkeklerin sergiye olan "farklı" ilgisini "Sergiye erkeklerin tepkisi çok şaşırtıcı. Ütüyü tekmeleyen, kaldırmaya çalışan, rendeyle sırtını kaşımaya çalışan erkekler var. Kadınların çoğu ise 'Hislerime tercüman olmuşsunuz' diyor" sözleriyle anlattı.
Sergiyi ziyaret eden, ütüyü elleyen, rendeyle fotoğraf çektiren kadın ve erkekler ise bianet'e şunları söyledi:
Mehmet Boğadır (İşçi): Valla kadınlar sokağa çıksın mı çıkmasın mı bir şey diyemem. Kimisi ev hanımı olmak istiyor kimi çalışmak istiyor. Ama ütü çok güzel.
Yeşim Akbay (Öğretmen): Serginin temasını çok beğendim. Ben çalışan bir kadın olarak en düşük seviyeden en yüksek seviyeye kadar ev işleriyle uğraşmayan bir kadın bile olmadığına eminim. Maddi olarak özgür de olsak bazı saatlerde, bazı yerlerde sokağa çıkamıyoruz.
Yağmur Akbay (İlkokul öğrencisi): Büyüdüğümde asla ev işi yapmayacağım. Çalışkan bir öğrenci olarak anne olup, işe gireceğim.
Nadya Tütengil (Terzi): Hayatım boyunca çalıştım, ev işi yaptım, çocuk büyüttüm. Bu yaşıma geldim ama hala sokaklarda korkmadan dolaşamıyorum.
Muhammed Emin Karakoç: (Üniversite öğrencisi) Anneler, evde oturup ev işleri yapmaktan çok sosyal yaşama bire bir dahil olmalılar.
Ali Kurt (Serbest): Çok sevdim bu ütüyü. Annem de kömürlü ütü kullanırdı. Kadınların sokağa çıkması gerekiyor tabi ki. Bütün gün evde oturmaktan sıkılıyorlar. İstedikleri saatte de çıkamıyorlar erkeklerden korktukları için. Ama aslında onların da hakkı.
Feyriz Kayran (Emekli): Kadınların hür olmasını istiyorum. Yalnızca sokakta değil evde de hür olsunlar.
Sergi, 28 Eylül'e kadar Bakırköy Meydanı'nda, 1-10 Ekim arası Beyoğlu Taksim Meydanı, Cihangir Parkında, 15-24 Ekim'de Kağıthane Meydanı'nda ve 1-6 Kasım arası Tuzla Meydanı'nda gezilebilir. Ayrıntılı bilgi için www.filmmor.com adresine tıklayınız.(BT/EÖ)