Kürt siyasetçi ve yazar Orhan Miroğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in "PKK'li olduğu" iddiasıyla cep telefonlarını dinlettiği iddiasıyla ilgili yargıya gitmek istiyor. Ancak bunun için Adalet ve İçişleri Bakanlıklarından delil istiyor.
"Kamuoyu bunları (iddiaları) gazete haberleriyle değil hükümetin ilgili birimlerinden bilmesinde fayda var. Vazifelerini ihmal etmemelidirler. Adalet ve İçişleri Bakanlıkları bu teknik izleme ve takip meselesinde sahip olduğu bilgileri paylaşmalı ki biz de delillere ulaşalım. Bunlara ulaşmadan, yargısal bir süreç da başlayamaz."
"Türkiye'de imkan bulmazsam AİHM'e giderim"
"İmkan bulursam yargıya giderim. Ama imkan bulamazsam da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderim. Hakkımı orada ararım. Bunlarla karşılaştığımız zaman durumun ne kadar vahim olduğunu insan daha iyi anlıyor.
"Demokrasiye eğilim gösteren, açık toplum haline gelmek isteyen, demokrasiyi kurumlarıyla yaşatmak gibi bir hedefi olan bir toplumda böyle haberlerle sarsılmak bizleri hiç de memnun etmiyor. Kimseyi de memnun edeceğini zannetmiyorum."
Taraf gazetesi, "Aslan Paşa'nın Suçlu Kulakları" başlığıyla, adı açıklanmayan bir askeri yetkiliye dayanarak, Güner'in Korgeneral olarak İstihbarat Başkanlığı yaptığı dönemde yasadışı dinlemeleri organize ettiği, bunun sonucu olarak da bir minibüsten, "PKK'li oldukları" iddiasıyla yaklaşık 2 bin kişiyi dinlettiği iddia ediliyor.
Dinlemeye dair bilgilerin daha önce de gündeme geldiğini belirten Miroğlu, dinlendiği ifade edilen ve isimleri kamuoyuna yansıyan kişilerden bazılarının "değil PKK'li olmak, Kürt siyasetiyle bile direkt teması olmayan insanlar" olduğunu ifade etti; "Kaldı ki, bu bile bir gerekçe olamaz" dedi.
"Bir hukuk sürecinin başlayabilmesi için delillerle desteklenmesi lazım. Bu delilleri de bizim gibi insanların bilme şansı yok. Bu konuda hükümet duyarlı davranmalı. İlgili bakanlıkların hak arama sürecini kolaylaştıracak imkanları sunmalı.
"Hrant Dink'i böyle bir karara kurban verdik"
"Adalet ve İçişleri Bakanlıkları bu teknik izleme ve takip meselesinde sahip olduğu bilgileri bilmemiz gerekiyor. Bu kadar büyük istek ve iştahla bizim gibi insanların dinlenmesi sadece ihbarari amaçla da ilgili değildir yani. Bilgiler aracılığıyla bir takım arkadaşımız hakkında muhtemelen infaz kararları da alınmış olabilir. Ben buna hakikaten çok inanıyorum.
"Hrant Dink böyle bir karara kurban verdiğimiz çok değerli bir arkadaşımızdı. Eğer o süreç kuvvetli bir başka süreçle, Ergenekon Operasyonlarıyla karşılaşmasaydı, onu belki onlarca kişi de izleyecekti. Bir biçimde darbe peşinde koşanlar, o fikrin Türkiye'de gerçekleşmeyeceğine dair bir kanaate de ulaştılar artık, diye umuyor insan."
"Soruşturma başlatılsın"
"Devletin ilgili birimleri ciddi bir soruşturma başlatırlarsa öğrenme imkanımız olur. Bir yurttaş olarak böyle bir beklentim var. İki bin kişinin dinlendiklerini bilme hakları var. Herkes kendini merak edecektir. Bu vahim bir şey ve sadece iki bin kişiyle ilgili bir mesele de değil." (EÖ)