Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) kuruluşunun 31. yılında İstiklal Caddesi'nde yürüyüş yaparak sinema emekçilerini örgütlü mücadele çağırdılar.
Oyuncular Nejat İşler, Janset, Mehmet Ali Nuroğlu, Ümit Çırak, Uğur Polat, Selma Ergeç, Onur Saylak ve yönetmen Hüseyin Karabey'in de aralarında bulunduğu sinema emekçileri Beyoğlu'ndaki Tünel meydanında bir araya geldi.
"Sendika hak değil, haklar ödensin" pankartı ve "Setler Tuzla olmasın", "Yaşasın sendikal mücadelemiz", "Sigortalı çalış, sendikalı ol", "Savaşsız dünya, sansürsüz sinema", "Kriz kriz dediler paraları yediler" sloganları eşliğinde Taksim tramvay durağına yürüyen sinema emekçileri burada geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren sinema rejisörü Ali Kıvırcık ve görüntü yönetmeni Çetin Gürtop anısına saygı duruşunda bulundu.
"Kâr hırsı sektörü kuralları olmayan bir alana çevirdi"
Saygı duruşunun ardından Sine-Sen adına basın açıklamasını okuyan kostüm şefi Hale İşsever daha çok kar ve daha çok kar hırsının henüz sektör olamamış film üretim alanını ahlakı ve kuraları olmayan bir iş alanına çevirdiğine dikkat çekti.
Dünyada yüzyıl önce belirlenmiş çalışan haklarının sinema çalışanlarının çok uzağında olduğunu söyleyen İşsever şöyle konuştu:
"Pek çok işte hazırlık süresi de dahil sigortasız, kısa süreli veya düşük ücretten sigortalanarak çalıştırılıyoruz. Oysa çalıştırılanların işe alımlarıyla birlikte kendiliğinden sigortalı olduğunu, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceğini biliyoruz."
İşseven, çalışmalarının çoğunlukla sağlık koşullarına uygun olmayan mekanlarda gerçekleştiğine dikkat çekti.
"16 ile 24 saate varan çalışma saatlerinin ardından, altı saat uykuyla tekrar çalışmaya başlıyor, çoğu zaman bir günlük tatil bile yapamıyoruz. Üstelik standart ücretlerin altına çalışmaya zorlanıyor, ödemeleri gecikmeli alıyoruz ya da alamıyoruz. Gerekçesiz işimize son verilebiliyor ve aynı gün içinde bir başka meslektaşımız işbaşı yapabiliyor."
Dünyada sinema üretiminde tüm çalışanların sendikalı olduğunu belirten İşseven, "Ama biz tek emek örgütümüz Sine-Sen'i tanımıyoruz. İşlevinden ve yaptırım gücünden habersiziz. İş ahlakı ve iş disiplininin oluşturulmasında sendikamızla birlikte mücadele edeceğimizi duyuruyoruz. İnsani şartlarda çalışmak istiyoruz" dedi.
"31 yıldır sömürüye karşı mücadele ediyoruz"
Basın açıklamasında konuşan Sine-Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin konuşmasına set dönüşü geçirdikleri kaza sonucu yaşamını yitiren ‘Son Bahar’ dizisi çalışanları Zehra Sezgin ve Tülay Ergildi'yi de andı.
Sendikanın 31 yıllık mücadelesini anlatan Çetin "sanata ve sanatçıya saygı gösterin, istismara ve sömürüye son verin" dedi.
Basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, sinema emekçilerinin insanca çalışma koşulları için mücadele ettiklerini söyledi.
"Bu mücadele örgütlülükle olur. Yaşanan savaşa ve Türkiye'deki olumsuzluklara karşı en önemli simge sanatçılardır, onların örgütlülüğüdür. Onlar ne kadar örgütlüyse toplum o kadar örgütlüdür." (BÇ)