Haftasonu düzenlenen panele avukat, araştırmacı yazar İskender Azatoğlu, Metalürji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük, Jeoloji Mühendisleri Odası temsilcisi Tahir Öngür, Ege Bölge Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ertuğrul Barka, Doç. Dr. Murat Şeker ve Çanakkale Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesinden eski milletvekili Melih Pabuçcuoğlu katıldı.
Bayramiç, Altınoluk, Akçay, Zeytinli ve Güre belediye başkanlarının da aralarında olduğu 800 kişi de dinleyici olarak salonda toplandı.
"Hava, su, toprak olmadıktan sonra altın neye yarar"
Konuşmacıların sözleri özetle şöyle:
Küçük: Yoksulluk sadece mal varlığı ile ölçülemez. Siz altın içinde de yaşasanız, eğer yiyeceklerinizi üretecek temiz bir toprak, temiz bir hava, sağlıklı bir suyunuz yoksa sağlıklı beslenemezsiniz. Bir gram altın için bu topraklar siyanürden geçirilecek. Bu şirketler hukuk ve yargı kararlarını uygulamıyorlar.
Şeker: Körfez bölgesinde dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretilmektedir. Siyanür, arsenik gibi maddelerden bu ağaçlar zarar görecek. Endemik bitki örtüsüne sahip Kazdağları emanet bir bölgedir. Bu altın madenleri faaliyete geçtiğinde bu ağaçlar ya kesilecek yada kurumaya terk edilecek. Siyanürlü alanlarda zeytin yetiştirilmesi mümkün değil. Yer altı ve içme suları kullanılamaz hale gelecek.
Pabuçcuoğlu: Kazdağları’nı kurtarmak için bir araya gelen bu insanları kutluyorum. Ovacık'ta oluşan görüntüler korkutucu boyutta.
Yaklaşık beş saat süren panelde çok sayıda katılımcı görüşlerini açıkladı.
Orman emekçilerinden kampanya
Öte yandan Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Çanakkale Şube Başkanlığı da Kazdağları’na sahip çıkılması için kampanya başlattı. Çanakkale Şube Başkanı Selim Avkıran imzalı açıklamada “Kazdağları’nda talana dur diyelim” başlıklı açıklamada şöyle denildi:
“Ülkemizin en gözde kamu kuruluşları birer birer özelleştirilirken, anlaşılan sıra ormanlarımıza geldi. Çevre, yaşam hiçe sayılarak Kazdağları da kuralsızca, hatta Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu dahi hazırlanmaksızın 400 ayrı yerde yapılan maden aramasıyla yok ediliyor.”(EÜ)