Basın meslek örgütleri baskının yasadışı, hem ifade özgürlüğünün hem de gazetecilerin bilgi kaynağını saklı tutma hakkının ihlali olduğunu bildirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) de yaptıkları açıklamalarla baskını kınadılar.
Polis bilgisayarları yerinde inceliyor
bianet'in görüştüğü Nokta çalışanları, dergi yetkilileriyle polisin görüşmelerinin sonrasında, çok sayıda bilgisayar olduğu için polislerin bilgisayarları bina içinde, yerinde incelemeye karar verdiğini, birkaç gün binada kalacağını söylediler.
Bugün derginin yeni sayısının bitilme ve matbaaya gönderilme günü olduğu için, bazı bilgisayarların incelenmesine öncelik verileceğini, böylece derginin matbaaya yetiştirilebileceğini söyleyen Nokta çalışanları, işlerinin aksamasından da yakındı.
"Arama kararı çok geniş yetki veriyor"
Nokta çalışanları, savcılığın verdiği arama kararının polise çok geniş yetkiler tanıdığını, soruşturmanın sivil toplum örgütleri-asker ilişkilerini konu alan habere dair olmasına karşın, daha önce yayınlanan andıç ve darbe günlüklerine dair haberlerle ilgili belgelere, ayrıca "gelecek sayılarda yayınlanması muhtemel benzer haberlerle ilgili belgelere" de el koyma yetkisi verdiğini bildirdi.
Gazete çalışanlarından aldığımız bilgiye göre baskının gerekçesi olarak derginin 5-11 Nisan 2007 tarihli, 23. sayısında kapak konusu olan "Gene 2004: TSK 'dost' STK'larla işbirliği arayışında" başlıklı haberde Genelkurmay resmi antetli belgenin kullanılmış olması gösterildi.
Gazeteci örgütleri kınadı
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Genelkurmay Başkanlığı'nın Ankara'da yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, "Nokta" dergisine Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın izniyle bugün (13 Nisan) yapılan aramanın hukuka aykırı olduğunu, gazetecilerin "haber kaynaklarını açıklamama hakkı"nın bir ihlali olduğunu açıkladı.
Basın Konseyi'nden yapılan açıklamada da, Askeri Savcılığının emriyle dergiye baskın yapılmasının "ülke gerçeklerini iyi bilen herkes için düşündürücü" olduğunu kaydetti.
Ayrıca, gazeteciler, polis baskını derginin Bakırköy'deki merkezi önünde bugün (13 Nisan), saat 20:00'de, bir araya gelerek protesto edecekler.
TGS ve ÇGD: "Basın özgürlüğü ağır baskılar altında"
TGS açıklamasında, "Mahkeme kararıyla ve savcı nezaretinde güvenlik güçlerinin işyerine düzenlediği operasyon, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün ne denli ağır baskı altında olduğunu bir kez daha göstermektedir" denildi.
Tutumun Türkiye'de, düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınmasının yeni bir örneği olduğunu açıklayan ÇGD de uygulamayı kınadı. TGC açıklamasındaysa, yasalar hatırlatılarak uygulamaya tepki gösterildi.
TGS: Baskın, haber kaynağının gizliliğini ihlal
Basın Kanunu'nda gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamayacaklarına" dair düzenleme bulunduğunu açıklayan TGS, dergiye düzenlenen operasyonun soruşturma konusu haberin kaynağını ortaya çıkarma amaçlı olduğunun anlaşıldığını bildirdi.
TGS, "operasyon hukuka aykırıdır, bu uygulamayı kınıyoruz" sözleriyle operasyona tepki gösterdi. Sendika açıklamasında "Uygulayıcıların ve yasa yapıcıların hatalarının vebalinin gazetecilere ödettirilmesi yanlışından bir an önce vazgeçilmesini diliyoruz" sözlerine de yer verildi.
ÇGD: İfade özgürlüğü ayaklar altında
Dergi baskını sırasında çalışanlarının binadan çıkarıldıklarını açıklayan ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, "Bu tutum Türkiye'de, zaten baskı altında olan düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınmasının yeni bir örneğidir" diye açıkladı.
TGC: Derginin aranması yasaya aykırı
TGC'den yapılan açıklamada, uygulamanın 26 Haziran 2004 günü yürürlüğe giren Basın Yasası'nın "Haber Kaynağı" başlıklı 12. maddesine aykırı olduğunu vurguladı.
"Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz" şeklindeki söz konusu düzenlemeyi hatırlatan TGC, yasanın 25. maddesinin de Cumhuriyet Savcılarına, sübut vasıtası olarak kullanmak üzere üç adet yayına el koyabilme yetkisi tanıdığını hatırlattı.
Basın Konseyi: Yasanın özüne aykırı
Polis baskını dolayısıyla bir açıklama yapan Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, "yapılan işlemin yasalara sözüyle değil özüyle de uygun olması gerektiğini" belirterek şunları söyledi:
"Nokta" dergisinin bir süredir yayımladığı haberlerin birilerini rahatsız etmesinin anlaşılabilecek ve beklenebilecek bir durum olduğunu belirten Ekşi, Askeri Savcılığının emriyle dergiye baskın yapılmasının "ülke gerçeklerini iyi bilen herkes için düşündürücü" olduğunu kaydetti.
"Ülke gerçeklerini bilen herkes, baskının gerisinde Nokta dergisine gözdağı verme gibi bir düşüncenin yatıp yatmadığından kuşkuludur" diyen Ekşi, sözlerini "bu kuşkunun haksız çıkması diliyoruz. Ancak yapılan işlemin hukuka sadece sözüyle değil özüyle de uygun olup olmadığını irdelemeye devam edeceğiz" diye tamamladı.
"Duvar dibine..."
Nokta Dergisi'nin Bakırköy, İncirli'deki yönetim merkezine gelen 50'den fazla polis, dergi çalışanlarının bianet'e verdiği bilgiye göre, ansızın içeri girerek, "kıpırdamayın", "bilgisayarlarınızı açıp kapatmayın" diye emirler vererek, o sırada ofiste çalışmakta olan gazetecileri duvarların dibine dizdi.
Daha sonra derginin toplantı salonuna alınan gazeteciler, yarım saat boyunca kendilerine herhangi bir suçlama yapılmaksızın, bu salonda kalmaya zorlandılar.
Polisin hakkında bilgi toplamaya çalıştığı, Nokta'da kopyası yayınlanan Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekât Dairesi, Planlama Harekât Şubesi'nin 29 Temmuz 2004 tarihli yazısında "...müşterek hareket edilebilecek Sivil Toplum Örgütleri'nin tespit edilmesi ve bu örgütlerle işbirliği ilkelerinin belirlenmesine ihtiyaç duyulduğu"ndan söz ediliyordu. Bir başka belgede de YÖK'ten aynı doğrultuda üniversite rektörlüklerine gönderilen yazı örnekleniyordu.
Büyükanıt yakındı...
Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, dün yaptığı basın toplantısında, Nokta Dergisi'ni "herhangi bir belgeye dayanmaksızın", Oramiral Örnek'e ait olduğunu iddia ettiği "günlükler"i yayınlayarak emekli Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eruygur'un "darbe girişimi"nde bulunduğu yolunda yayın yapmakla suçlamıştı.
Büyükanıt bu konuda şunları söylemişti:
"Bu günlükleri dergide okuduğumuz zaman şunu kendimize sormadan edemiyoruz. İyi de acaba doğru mu? Ben bilgisayarın başına geçsem bir şeyler yazsam, bu Murat Yetkin'in günlükleri desem... Doğru olup olmadığını ben bilemem, ancak bunları yayınlayan derginin genel yayın yönetmeni geçenlerde bir gazetede bir röportaj yaptı. Orada bir cümlesi var, röportajı yapan 'Elinizde bunları doğrulayacak belge var mı' diye sorunca, 'Gizli belge ama Genelkurmay arşivinde var' diyor. Demek ki bizim arşivlere de girmişler.
"Genelkurmay'daki bütün arşivi tarattım. Hiç böyle bir belge melge yok. Buna benzer bir yazışma, bir şey yok. Tabii ki, hukuki işlem, bilgi, belge ve kanıtlara dayanır. Yazılar yazılıyor, 'Acaba bu askeri yargı çerçevesinde mi, TCK çerçevesinde mi ele alınmalı?' İncelenir, yasa neyi emrediyorsa o yapılır ama bu işlemleri yapacak kişiler de bazı bilgi ve belgeleri talep eder. Yani durup dururken bir kimse hakkında nasıl soruşturma açarsınız. Ama bilgi, belge varsa o zaman yapacak bir şey yok. Yasa açık.
"Son olarak Genelkurmay Başkanlığı'nın elinde bu konuyla ilgili hiçbir belge, bilgi yoktur. Bunu açıkça ifade edeyim."
"Günlük" savunması...
Nokta Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, dün Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına çağrılarak, kendisi ve dergi hakkında emekli Oramiral Özden Örnek'in şikayet dilekçesine karşı savunmasını sunmuş "gazetecilik hakkı"nı kullandığını ve "kimseyi toplum önünde küçük düşürmek amacı" olmadığını söylemişti.
İHD kınadı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nden bugün (13 Nisan) yapılan açıklamada polis baskınının "Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın dün düzenlediği basın toplantısında Nokta dergisini hedef göstermesinden sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir, denildi.
İHD "hiçbir şart ve koşulda kabul edilemeyecek bir baskı ve sindirme operasyonu" olarak nitelediği baskını "basın özgürlüğüne yönelik bir sindirme ve gözdağı verme çabalarını bir parçası olarak" kınadı.
Özgür-Der: Nokta'ya gözdağı veriliyor
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Başkanı Hülya Şekerci, Nokta dergisine yapılan baskının, dergi çalışanları üzerinde korku salmaya yönelik olduğunu açıkladı, "kamuoyuna sorumluluk çağrımızı yineliyor; bu vesileyle maruz kaldığı hukuksuzluktan ötürü Nokta dergisi ile dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz" dedi. (NM/EK)