Dünya Barış Günü Afişi Yasaklandı
Savaş gibi görmek
İHD Diyarbakır Şubesi'nin bastığı afişlerin üzerinde şu metinler bulunuyor:
* Bu çocukların barışa ihtiyacı var .
* Bu kadınların barışa ihtiyacı var.
* Bu toprakların eşitlik, özgürlük, demokrasi insan hakları için barışa ihtiyacı var.
ÖDP'nin bastırdığı "Ülkede, Bölgede ve Dünyada Barış" afişi Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu afişleri, TCK'nın 312/2 maddesine göre şöyle değerlendirdi:
"Halkı ırk ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik edici mahiyete olduğu, bölgede yaşayan terör olayını karşılıklı iki ulusun savaşıymış gibi gösterdiği, bu hali ile söz konusu bülten ve afişlerin TCK'nın 312/2 maddesinde yer alan eylemi içerdiği anlaşılmakta..."
Böylece OHAL kapsamına giren Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Tunceli illerine afişlerin girişi, bulundurulması ve dağıtılması yasaklandı.
Barış kardeşliktir savunacağız
Konuyla ilgili bir açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Osman Baydemir , ülkede hala yasakçı zihniyetin varlığını sürdürdüğünü, bu yasakçı anlayışla bir yere varılamayacağını belirterek şöyle konuştu:
"Bu toprakların barışa ihtiyacı var, bu çocukların barışa ihtiyacı var,bu kadınların barışa ihtiyacı var demenin neresi yasak olabilir ki? Biz bir daha bu kadınların, bu toprakların, bu çocukların, bu ülkenin, bu toplumun ve dünyanın barışa ihtiyacı var diyoruz. Barış bültenin, barış afişlerinin yasaklanmasına bir üst mahkemede itiraz edeceğiz. Olmazsa AİHM'e gideceğiz . O da olmazsa yinede barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü barış kardeşliktir."
Barış talebinin bile yasaklandığı
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya "barış haykırışını bile yurttaşlarına çok gören bir hükümetle karşı karşıya bulunuyoruz. Üstelik hükümet çifte standartlı" dedi. Kaya şöyle devam etti:
* "Bir yandan hükümet, anayasa ve yasalarda değişiklik yapacağını ilan ediyor, diğer yandan ise toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasındaki yasakçı anlayışa sığınıyor.
* Türkiye'yi barış talebinin bile yasaklandığı bir ülke olma durumundan çıkartmak gerekiyor. Toplumsal muhalefet örgütleri, güçlü ve gerçek bir baskı grubu oluşturmak için hızlı adımlar atmalıdır. Ancak bu sayede özgürlükçü ve demokratik bir ülke yönünde gelişmeler olabilir." (NA/NU)
