* Fotoğraf: Arşiv / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, TASS haber ajansına verdiği röportajda, “Kimseyle savaşa girmeye niyetimiz yok” dedi.
Reuters’ın aktardığına göre, “diğer ülkeleri de Rusya'yla savaşmaktan caydırmak istediklerini" dile getiren Putin, diğer ülkelerin savunma harcamalarının düşerken Rusya'nın orduya daha çok harcama yaptığını belirterek, hasımlarının "Rusya'yı yakalamaya çalıştığını" söyledi.
Putin’in röportajı, Suriye’nin İdlib hava sahasını kapatmasının ardından Rusya Savunma Bakanlığının yaptığı, “Suriye İdlib hava sahasını kapattıktan sonra, Türk uçaklarının güvenliğini garanti edemeyiz” açıklamasından sonra gündeme geldi.
TASS ise bahsi geçen röportajın 20 Şubat'ta yapıldığını ancak bugün yayımlandığını duyurdu.
İdlib hava sahasının kapatılması
Dün (1 Mart) öğlen saatlerinde AA, İdlib’de Suriye ordusuna ait bir uçağın düşürüldüğü haberini geçti.
Öte yandan Türkiye’ye ait bir keşif insansız hava aracının (İHA) İdlib yakınlarında muhaliflerin kontrolündeki bölgeye düştüğünü gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşılırken, bazı muhaliflerin düşen aracın başında sevinç gösterileri yaptığı görüldü.
Ancak Suriye devlet medyası, Suriye’ye ait bir uçağın düşürüldüğü haberini yalanlayarak, hükümet güçlerinin Türkiye’ye ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı.
Resmi SANA haber ajansı da düşürülen uçağın “Suriye hava sınırlarına girmiş olan bir Türk İHA’sı olduğunu” belirtti.
BBC Muhabiri: “Muhalifler Suriye jeti sanmış olabilir”
BBC Türkçe, muhabir Paul Adams’ın bölgeden geçtiği bilgilere dayanarak Suriye hükümetine ait bir uçağın İdlib’de düşürüldüğüne dair herhangi bir delil olmadığını yazdı.
Adams, düşürülen İHA’nın muhaliflerin kontrolündeki bölgeye düştüğü için, bazı muhaliflerin bunu Suriye jeti sanıp yanlışlıkla sevinç gösterileri yapmış olabileceğini söyledi.
MSB: İdlib'de rejime ait iki uçak düşürüldü
Aynı gün öğleden sonra Suriye devlet medyası, Türkiye askerlerinin İdlib üzerinde iki Suriye uçağını hedef aldığını, pilotların paraşütle atlamayı başardığını duyurdu.
Reuters ve AFP ajanslarının Suriye resmi haber ajansı SANA’ya dayandırarak verdiği haberde başka ayrıntıya yer verilmedi.
Bundan yaklaşık 10 dakika sonra Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Twitter üzerinden bir açıklama yaparak "Bir SİHA’mızı düşüren Hava Savunma Sistemi ile diğer iki Hava Savunma Sistemi imha edilmiş, uçaklarımıza taarruz eden Rejime ait iki adet SU-24 tipi uçak düşürülmüştür" dedi.
Hava sahası kapatıldı
Akşam saatlerinde Suriye resmi haber ajansı SANA, özellikle İdlib olmak üzere kuzeybatı bölgesinde hava sahasının kapatıldığını ve hava sahasını ihlal edecek "herhangi bir düşman uçağın düşürüleceğini" aktardı.
SANA'ya açıklama yapan askeri kaynak Türkiye uçaklarının "İdlib ili ve çevresinde doğrudan teröristlerle çarpışan askerleri" hedef aldığını belirtti ve Türkiye'nin bölgede "Uluslararası kanun gereğince terör listesinde yer alan silahlı terörist örgütlere tüm destek şekillerini sunduğunu" iddia etti.
Kaynak, Suriye hava sahasının özellikle İdlib olmak üzere kuzeybatı bölgesi üzerinde İHA’lara kapatıldığını belirterek, "Hava sahamızı ihlal edecek herhangi bir düşman uçağı düşürülmesi gereken ve düşmanca hedeflerini yerine getirmekten men edilmesi gereken bir düşman uçak sayılacaktır" diye konuştu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi: 19 kişi öldü
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türkiye İHA’larının İdlib'deki saldırıları sonucu, Suriye Ordusuna mensup 19 askerin öldüğünü duyurdu.
Kuruluş, askerlerin Cebel el Zawiya'deki bir askeri konvoy ve Maaret el-Numan kenti yakınlarındaki bir üssü hedef alan saldırılarda öldüğünü belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan açıklama
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan bugün yapılan açıklamada ise, Şam yönetiminin İdlib'deki hava sahasını kapatmasının ardından, bu bölgede Türkiye uçaklarının güvenliğinin garanti edilemeyeceği söylendi.
Sputnik’in aktardığına göre, Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Oleg Juravlyov, “Suriye hükümeti, İdlib bölgesi üzerindeki hava sahasındaki durumun aniden kötüleşmesi bağlamında, bu hava sahasının kapatıldığını duyurmak zorunda kaldı” dedi.
Juravlyov, “Bu koşullarda, Rusya’nın Suriye’deki ordu grubu komutanlığı, Türk savaş uçaklarının Suriye semalarındaki uçuşlarının güvenliğini garanti edemez” diye ekledi.
Bakan Akar’dan operasyon açıklaması
28 Şubat’ta İdlib’de düzenlenen hava saldırısı neticesinde 36 askerin hayatını kaybetmesi üzerine başlatılan operasyonun adını “Bahar Kalkanı Harekatı” olarak açıklayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bugün yaptığı açıklamada “operasyonun başarıyla sürdüğünü" söyledi.
Akar, “Bugüne kadar 2 savaş uçağı,2 İHA,8 helikopter,135 tank,5 hava savunma sistemi,2557 Rejim unsuru etkisiz hale getirildi” dedi.
Erdoğan ile Putin görüşecek
5 Mart'ta Putin ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib meselesine ilişkin Rusya'da bir kez daha bir araya gelecek.
İki lider geçen hafta telefon görüşmesi yapmış ve her ikisi de İdlib'deki durumdan "kaygılı olduklarını" söylemişti.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov da Erdoğan-Putin görüşmesinin Perşembe veya Cuma gerçekleşmesini umduğunu, görüşmenin "zorlu" geçeceğini, ancak yine de "önemli" olduğunu söyledi.
TIKLAYIN - Hatay Valisi’nden İdlib Açıklaması
TIKLAYIN - AKP Sözcüsü Çelik: NATO Gerekeni Yerine Getirmeli
TIKLAYIN - Mülteciler Sınırlara Gidiyor
TIKLAYIN - Rusya: Saldırıyı Rus Hava Kuvvetleri Düzenlemedi
TIKLAYIN - "Türkiye ve Rusya Heyetleri İdlib’de Gerilimin Azaltılmasında Mutabık Kaldı"
TIKLAYIN - İdlib İçin Diplomasi Trafiği
İdlib'de ne oluyor?Suriye hükümetine karşı mücadele yürüten silahlı grupların elinde kalan son büyük yer olan Suriye'nin kuzeybatısında, Türkiye sınırında yer alan İdlib eyaleti, 2011’de hükümet karşıtı protestolarla başlayan ancak birkaç aylık bir süre içerisinde silahlı mücadeleyle iç savaşa dönüşen karışıklıkta en önemli yerlerden birisi. İlk etapta Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolüne geçen İdlib eyaletinin büyük bir bölümü daha sonra hükümet tarafından geri alındı. 2015’te ise El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'nin kontrolüne giren İdlib, bu tarihten sonra özellikle cihatçı örgütlerin en güçlü olduğu yerler arasında yer aldı. Suriye ordusunun kontrolünü tamamen kaybetmesi ve ülkenin diğer yerlerindeki çatışmalara odaklanmasıyla birlikte, o tarihten bu yana da eyaletin önemli kısmı cihatçı grupların kontrolü altında bulunuyor. Cihatçı gruplar, bir dönem kendi aralarında da güç mücadelesi nedeniyle çatışmaya girdi. 2019 başından bu yana ise eyaletin önemli bir bölümüne El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) hakimiyet kurdu. Eyaletin sınıra yakın kısımları ise Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu tarafından kontrol ediliyor. Suriye Milli Ordusu'na mensup yüzlerce savaşçının, Suriye ordusuna karşı verilen mücadeleye katılmak üzere HTŞ kontrolündeki güney ve batı bölgelerine kaydırıldığı bildirildi. Türkiye ve Rusya'nın rolüSuriye'deki iç savaşın başından bu yana zıt grupları destekleyen Rusya ve Türkiye arasında 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yoğunlaşan görüşmeler Suriye açısından da önemli sonuçlar doğurdu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Mayıs 2017'de Soçi'de yaptıkları görüşmede, harita üzerinde Suriye'deki dört noktada çatışmasızlık bölgelerinin kurulmasına karar verildi. Bu bölgelerden birisi de İdlib'di. Diğer bölgeler Dera, Doğu Guta ve Hama, Suriye hükümetinin kontrolü altına geçti. Bu bölgelerden çıkarılan savaşçıların yerleştirildiği İdlib, halen Suriye hükümetinin kontrolü dışında kalan tek çatışmasızlık bölgesi. Türkiye, İdlib'de 12 askeri gözlem noktası oluşturdu. Tarafların çatışmaya girmesini engellemek amacıyla Rusya da buraya askeri noktalar yerleştirdi. Ayrıca, İdlib'in hava sahası da Rus Hava Kuvvetleri tarafından kontrol edilmeye başlandı. Eylül 2018'de İdlib konusundaki diplomatik süreç hızlandı. Suriye ordusunun buraya yönelik bir operasyon başlatmayı planlamasının ardından Putin ile Erdoğan biraraya gelerek, İdlib'de silahlardan arındırılmış bir bölge kurulması konusunda anlaşmaya vardı ve hükümet de planladığı operasyonu erteledi. Anlaşma kapsamında, silahlı örgütler ile Suriye ordusu arasındaki temas hattında 15-20 kilometre genişliğinde silahtan arındırılmış bir bölge kuruldu ve silahlı örgütler ağır silahlarını çekti. 2019'un ikinci yarısında İdlib'deki çatışmalar daha da arttı. Putin, Ağustos ayında Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından İdlib'deki "teröristlerin ortadan kaldırılması için" anlaşma sağladıklarını söyledi. Türkiye ise İdlib'e yönelik şiddetli bir askeri oprasyon düzenlenmesi halinde yeni bir göç akınıyla karşı karşıya kalmaktan edişe ediyor. Birleşmiş Milletler, Aralık sonunda yaptığı bir açıklamada İdlib'deki operasyonlar nedeniyle 250 bin kişinin evinden ayrılmak zorunda kaldığını belirtirken, Erdoğan da 1 milyon sığınmacının Türkiye sınırına doğru ilerlediğini söyledi. 2019 sonlarına doğru Esad hükümeti, İdlib'in kontrolünü geri almak için operasyonlara başladı. Bu operasyonlara Rusya da havadan destek verdi. Son durumEsad hükümeti, özellikle Şubat ayının başından beri İdlib'deki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Suriye ordusu, birkaç hafta önce İdlib'in en büyük kentlerinden biri olan Maarat El Numan'ı etrafındaki 30'a yakın yerleşim yerini ele geçirdi. Böylece Türkiye'nin İdlib'deki 12 gözlem noktasından bazıları Esad'ın kontrolü altındaki bölgede kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ordusuna İdlib çatışmasızlık bölgesi sınırları dışına çekilmesi için Şubat ayı sonuna dek süre verdi. Ancak 28 Şubat'ta gerçekleşen son hava saldırısının ardından 36 askerin hayatını kaybetmesi üzerine, Türkiye askeri misillemenin yanı sıra bir yandan NATO'daki müttefiki ABD'ye çağrı yaparken bir yandan da Avrupa ülkelerini İdlib konusunda somut adımlar atmaları için mültecilere sınırları açarak uyarma yoluna gitti. Suriye ordusunun saldırılanlarında Ocak ayının sonundan beri 53 Türkiye askeri hayatını kaybetti. (BBC Türkçe'den derlenmiştir) |
(TP)