* Fotoğraf: AA
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CNN Türk televizyonunda canlı yayına telefonla bağlanarak, İdlib'de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarına yönelik hava saldırısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Terör unsurlarının Türkiye sınırlarını tehdit etmemesi açısından TSK'nın İdlib'deki askeri varlığının büyük bir milli güvenlik fonksiyonu icra ettiğini” belirten Çelik, şunları söyledi:
"Bu saldırı Soçi Mutabakatı'na ve diğer mutabakatlara rağmen rejimin kalleşliği tarafından ve rejimi destekleyenlerin cesaretlendirmesiyle gerçekleşmiştir. Verdiğimiz mücadelenin ne kadar haklı olduğunu görüyoruz, şehitlerimize canımız yanıyor.
TIKLAYIN - Soçi ve Astana Süreçleri Neydi? Neden Tıkandı?
“Bu mücadele ülkemizin sınırlarını korumak için son derece haklı ve meşru bir mücadeledir. Sonuna kadar verilmesi gereken bir mücadeledir. Bu saldırıyı yapanlara da gereken cevap anında verilmiştir."
“Türkiye'nin kapasitesinin dolduğunu söylemiştik”
Türkiye'nin sınır kapılarını Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere açtığı yönündeki haberlerin sorulması üzerine Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin yeni mülteci baskısını taşıyamayacağını, Türkiye'nin kapasitesinin artık dolduğunu söylemiştik. Dolayısıyla oluşan tazyik artık Türkiye tarafında tutulamıyor.
“Yapılan saldırılar neticesinde hem Türkiye içerisindekiler Avrupa'ya doğru hareketleniyor, hem de Suriye topraklarından Türkiye'ye doğru bir hareketlenme var. Mülteci politikamız aynıdır ama ortada bir durum var, artık mültecileri tutabilecek durumda değiliz."
"Türkiye'nin yanında hiçbir fiili durum alınmamasından bıktık"
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "Suriye ve özellikle İdlib'de son günlerde yaşananları kınıyorum" yönündeki açıklamalarıyla ilgili yorumunun sorulması üzerine Çelik, şöyle konuştu:
"AB'nin yapacağı şey, Türkiye'nin mücadelesine nasıl destek vereceğidir. Kınamalardan, söylemlerden bıktık, Türkiye'nin yanında hiçbir fiili durum alınmamasından bıktık. Ne orada uçuşa yasak bölge oluşturalım dediğimizde ne de güvenli bölge oluşturalım dediğimizde destek verdiler.
“Şimdi yapacakları şey Türkiye'nin yanında sadece sözle değil, eylem olarak nasıl duracaklarını göstermeleridir. Bunun dışında Türkiye için hiçbir şey önem teşkil etmiyor."
“Yüce Meclisin takdiri”
Çelik, Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) İdlib gündemiyle toplanma durumuyla ilgili, "Bu, yüce Meclisin takdirindedir. Ama böyle bir milli meselede Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman tarihi fonksiyonunu icra etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli birlik ve beraberlik içerisinde bu tip saldırılara karşı koyacağımızı her zaman ifade etmiştir. TBMM'nin geleneğinde bu var" dedi.
“NATO ile istişare süreci başlatılıyor”
Diplomatik alanda bir adım atılıp atılmayacağına ilişkin soru üzerine Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirtti:
"NATO'yu bilgilendireceğiz, NATO'yu istişareye çağırıyoruz. Türkiye'ye yapılmış, tek bir ülkeye yapılmış saldırı olarak görmüyoruz. Katil bir rejimin uluslararası topluma yaptığı bir saldırı olarak görüyoruz. Dolayısıyla burada saldırıya uğrayan sadece Türkiye değildir, Uluslararası hukuktur.
Türkiye'nin NATO'ya katılımına ilişkin Kuzey Atlantik Antlaşması Protokolü, 22 Ekim 1951'de Londra'da imzalandı. Türkiye, Kuzey Atlantik Antlaşması'nı 18 Şubat 1952'de onaylayarak (5886 sayılı yasa) NATO'ya üye oldu. Antlaşmanın 5. maddesinde şu ifadeler yer alıyor: "Taraflar, Kuzey Amerika'da veya Avrupa'da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldın olursa BM Yasası'nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır. Böylesi herhangi bir saldırı ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güvenlik Konseyi'ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektir." |
“Topyekun bir tepki verilmesini bekliyoruz. Bütün bunlarla ilgili girişimleri ortaya koyacağız. NATO ile istişare süreci başlatılıyor yarın sabah.”
Çelik, "Kamuoyunda, 'Bu NATO'ya yapılmış bir saldırıdır' şeklinde yorumlar var. Sizin değerlendirmeniz nedir? sorusuna, "Unutulmaması gerekir ki Türk Silahlı Kuvvetleri hem Türkiye'nin milli güvenliğini hem de NATO'nun güney sınırlarını koruyor. Türkiye'ye yapılmış saldırı aynı zamanda NATO'ya yapılmış bir saldırıdır" şeklinde cevap verdi.
"Aynı yönetim PKK terör örgütüne destek veriyordu"
"ABD'li Senatör Lindsay Graham'ın bugün Suriye'nin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi yönünde açıklaması oldu. ABD'nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
“Yakın zamana kadar aynı senatör ve aynı yönetim PKK terör örgütüne destek veriyordu. Şu aşamada bu sözleri dikkatle takip ediyor ve kaydediyoruz. Güvenli bölge, uçuşa yasak bölge gibi konularda somut eylem bekliyoruz. Şimdiye kadar bunları çok duyduk. Bundan sonra somut bir tavır bekliyoruz."
“Saldırıya cevap verdik”
Çelik, "Türkiye'nin AB'den, ABD'den, NATO'dan somut beklentisi nedir. Askeri destek mi?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Çok net. Türkiye ile bu mücadelesinde somut dayanışma göstermeleri. NATO ne için istişareye çağırılır ki? Esad rejiminin saldırılarının karşısında yanımızda olsun diye NATO istişareye çağırılır. NATO'da yapılan toplantı bir entelektüel toplantı değil. NATO nihayetinde bir savunma örgütü. NATO ülkesi saldırıya uğruyor. NATO kuruluş amaçlarına uygun olarak gerekeni yerine getirmelidir.
"Milletimizin başı sağ olsun, milletimiz müsterih olsun. Şehitlerimiz var, acı çekiyoruz ama milli güvenliğimiz için verdiğimiz mücadele haklı bir mücadele. Bu saldırıyı gerçekleştirenlere karşı cevap verdik, vermeye de kararlı bir şekilde devam edeceğiz."
33 asker öldü
Hatay Valisi Rahmi Doğan, gece saatlerinde yaptığı açıklamada İdlib'de düzenlenen hava saldırısı neticesinde 33 Türkiye askerinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Bugüne kadar İdlib'de hayatını kaybeden askerlerin sayısı son saldırıyla beraber 51'e yükseldi. (TP)