Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimi'nin cuma (20 Eylül) günü verdiği yeniden tutuklama kararına ilişkin açıklama yaptı.
Diyarbakır Barosu’nda yapılan açıklamaya Mehmet Emin Aktar, Mesut Beştaş, Aygül Demirtaş ve Mahsuni Kahraman katıldı.
Avukatlar adına açıklamayı yapan Mahsuni Kahraman, Demirtaş’ın yaklaşık 3 yıldır Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde “siyasi rehine” olarak tutulduğunu söyledi.
TIKLAYIN- Yüksekdağ ve Demirtaş'a Tutuklama
Kahraman’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
* “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire duruşmasından 2 gün sonra; tutuklu kalınan sürenin, kesinleşen mahkumiyet kararından mahsup edilmesi ve bu suretle Sayın Demirtaş’ın denetimli serbestlikle cezaevinden çıkmasını sağlama amacıyla yaptığımız başvurunun karara bağlandığı gün, emsaline hiç rastlamadığımız bir yargı skandalı ile karşı karşıya kaldık:
* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül'de telefon ile Edirne Cezaevi Müdürlüğünü arayarak Sayın Demirtaş’ı SEGBİS odasında hazır etmelerini istemiştir. Hangi amaçla şifaen çağrıldığını öğrenmek üzere SEGBİS odasına çıkan müvekkil, savcının 6-8 Ekim olayları ve suç isnatları nedeniyle şüpheli olarak ifadesini almak istediğini öğrenmiştir.
* Sayın Demirtaş, suçlamaların kapsamı, cezaevinde oluşu, telefon ile çağrılmış olması ve avukatlarının hazır olmaması gerekçesi ile daha sonra ve bizzat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında beyanda bulunacağını belirtmiştir. Bunun üzerine ifade alma işlemine son verilmiştir.
* Aynı gün öğleden sonra ve yine telefonla Sayın Demirtaş’ın tutuklamaya sevk edildiği, Edirne Cezaevine ve biz avukatlarına bildirilmiştir. Tutuklamaya sevk edilen ve Edirne Cezaevi'nde SEGBİS odasında tek başına hazır edilen müvekkil, burada beklediği sırada, Ankara Adliyesi koridorlarında Sayın Demirtaş’ı sorgulayacak ve tutuklayacak hakim arayışına girilmiştir. Öyle ki, günün nöbetçi hakimliği, 6. Sulh Ceza Hakimliği olmasına rağmen, ne hikmetse 1. Sulh Ceza Hakimliğine sorgu yaptırılarak müvekkil tutuklattırılmıştır.
“Başsavcılık yalan beyanda bulundu”
* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirtaş’ın tutuklandığı gün ve sonraki gün iki basın açıklaması ile “Demirtaş ve Yüksekdağ’ın, Ankara Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılaması devam eden suçlardan değil, başsavcılıklarının 2014/146757 sayılı dosyası kapmasındaki suçlamadan tutuklandıklarını, mükerrer bir soruşturma ve yargılama olmadığını” beyan etmiştir.
* Savcılığın bu beyanını 'gerçek dışı olarak' nitelemenin hafif kalacağını, bilerek ve isteyerek yapılan yalan bir beyan olduğunu; görevi kötüye kullanma, suç uydurma, evrakta sahtecilik, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs ve hürriyeti tehdit suçlarına vücut verdiğini önemle belirtmek isteriz.
“Haklarında olmayan bir soruşturma üzerine tutuklandılar”
* Demirtaş ve Yüksekdağ, haklarında halen devam eden davalardaki aynı suçlamalarla tutuklandıkları gerçeği bir tarafa, her ikisi de, haklarında tutuklama kararı verilen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/146757 soruşturma sayılı dosyanın şüphelisi bile değildirler.
* 2014 yılı ekim ayında meydana gelen ve kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen hadisenin hemen akabinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca “HDP Genel Merkezi Twitter hesabından atılan bir twit üzerine” HDP MYK üyeleri hakkında 2 adet soruşturma başlatılmıştır.
Adalet Bakanlığı ile HSK'ye Çağrı
* Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kuruluna sesleniyoruz: Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, soruşturma savcısı ve tutuklama kararını veren Ankara 1. Sulh Ceza Hakimi hakkında derhal ve resen soruşturma başlatın.
“Yok hükmündeki bu kararı telafi edici çareler bulun. Aksi halde, sorumluluk makamında olanlar olarak, olmayan soruşturma dosyası üzerinden verilen bu tutuklama kararına karşı tutumsuzluğunuz Türkiye yargısının tamamen yok olduğunun tescili olacaktır. Ayrıca tüm sorumlular hakkında tarafımızca da suç duyurusunda bulunacağını kamuoyunun bilgisine sunarız.” (RT)
Fotoğraf:HDP Genel Merkez