Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Metin Feyzioğlu’nun Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Saray’ında yapılan Adli Yıl açılış törenine katılma kararıyla başlayan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ile Antalya barolarını TBB'ye olağanüstü genel kurul talep etme noktasına kadar getiren süreci bianet’e değerlendirdi.
TIKLAYIN-Barolardan TBB'ye Olağanüstü Genel Kurul Çağrısı
"Adli Yıl açılışına katılmayan barolar toplumun önünde atılmak isteniyor" diyen Sağkan, şunları söyledi:
"Baro seçim sistemi demokratik"
“Cumhurbaşkanı, baroların seçim sisteminin demokatik olmadığını söylüyor. Avukatlık Kanunu mevzuatına göre; iki yılda bir yapılan seçimlere aday olma yeterliliğine sahip avukatlar başvuru yapabilirler. Seçimler gizli oy ve açık sayım usulüyle yapılır bunda demokratik olmayan hiçbir tarafı yok.
“Ayrıca seçim sisteminin değişimine ilişkin talep sadece seçme hakkına sahip olan avukatlardan geliyor olması gerekir. Burada talep avukatlardan gelmiyor. Külliye’de yapılacak adli yıl açılışının kuvvetler ayrılığına ve yargı bağımsızlığına zarar vereceği endişesini dile getiren avukatları cezalandırmak amaçlı Cumhurbaşkanı’ndan geliyor. Demokratik hakkımızı kullandığımız için cezalandırılıyoruz. Demokratik bilince uygun olmayan bu söylemin öfkeyle söylendiğini düşünmek istiyoruz.
TIKLAYIN-Ankara Barosu TBB'ye Genel Kurul Çağrısı Yaptı
“Yanlış olanı söylemek görevimiz”
“Bizler bağımsız savunmayı temsil eden avukatların çatı örgütleri barolarız. Haliyle yanlış gördüğümüz bir uygulamayı söylemek buna karşı tepki vermek buna karşı meslektaşlarımızı ve vatandaşları uyarmak bizim Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklı görevimiz.
“Bağımsız yargı yoksa hukuk devleti yoktur”
“TBB’nin, yargının en önemli üç sacayağından tek bağımsız kalan savunma makamını, bağımsızlığını yitirecek pozisyona sokmasını doğru bulmuyoruz. Zira savunma bağımsız olmazsa, bağımsız bir yargıdan söz edemezsiniz, bağımsız yargının olmadığı yerde de ülkenin bir hukuk devleti olduğundan söz edemeyiz. Türkiye Barolar Birliği Başkanı savunma bağımsızlığını zedeleyen bir görüntü içine sokmuştur.
“Avukatlar yargı dışına atılıyor”
“Sayın Feyzioğlu, Külliye’deki törene katılma kararına ilişkin bizlerden gelen tepkiler üzerine ‘ne konuşacağımı bir dinleyin’ demişti. Fakat konuşmaya baktık, konuşmanın içerisinde yargının bu aşamaya getirilmesine ilişkin en ufak bir tepki olmadığı gibi avukatların üzerindeki baskıya, adliyelerde dövülmesine, avukatların cezaevlerine, tamamen yargının dışına atılmasına dair de en ufak bir tepki olmadığını gördük.
TIKLAYIN-İstanbul Barosu'ndan Feyzioğlu Hamlesi: Çizgisinde Kayma Var
“Sadece Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısıyla ilgili bir değişiklik talebini dinledik, bu da doğru ama eksik. Sorun sadece HSK’nın seçim sistemi değil. HSK’nın içinde Adalet Bakanı’nın kesinlikle bulunmaması gerektiğini ifade etmesini beklerdik. Yani eksik bir değerlendirme yaptı. Bu da bizim savunmanın bağımsızlığı noktasındaki söylemimizin ne kadar haklı olduğunu ve bunun arkasında durmamız gerektiğini bir kez daha gösterdi.
“Yasal yetkilerimizi kullandık"
“Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın baroların seçim sisteminin değiştirilmesi üzerine yaptığı açıklamaya ilişkin Baro Başkanından, aksini ifade eden her hangi bir açıklama gelmedi. Bütün bunlar TBB Başkanının o makamda savunmayı temsil etmesinin mümkün olmadığı noktasında görüş birliğine varmamızı sağladı. Bizi temsil etmediğini düşündüğümüz bir barolar birliği noktasında da yasal yetkilerimizi kullanma kararı aldık.
“Biat etmezsek Yargı Reformu çıkmayacak mı?”
“Ayrıca Sayın Metin Feyzioğlu, bizlerin tepkisini Yargı Reformu ile ilişkilendiriyor. Sayın Feyzioğlu, 2016 yılında yaptığı gibi adli yıl açılışının Küllliye’de yapılmasının yargı bağımsızlığını etkileyeceğini söylemiş olsaydı şayet, o zaman Yargı Reformu çıkmayacak mıydı?
“Yani diz çökersek biat Yargı Reformu’na ilişkin bir şeyler çıkacak ama gördüğümüz olumsuzlukları dile getirdiğimizde çıkmayacak. Bu şekilde bir düşünce yapısının yargı alanında bir reform yapabilme ihtimali olabilir mi?
“Görüşmelerimizi belirteceğimiz yer Külliye değil”
“Bizim Yargı Reformu ile görüşlerimizi belirteceğimiz yer Külliye değil, Adalet Bakanlığı’dır. Biz Bakanlık ile d bu konuda kapsamlı görüşmelerimizi yaptık. Yani Sayın Metin Feyzioğlu’nun bizlerin yargı reformuna kaşı olduğumuza dair söylediği sözler gerçeği yansıtmıyor. Adli Yıl’a katılmayan barolar toplumun önünde atılmak isteniyor.
“Ülkeyi hukuk devleti yapmak için çabalıyoruz”
“Bizler bağımsız savunmayı temsil eden meslek örgütleriyiz. Avukatlık Kanunu’nun 76. Ve 95. Maddeleri bizlere hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını ve insan haklarını savunma görevini yüklemiştir. Biz sadece bu görevimizi yerine getirmek ve bu ülkeyi bir hukuk devleti yapmak konusunda çaba sarf ediyoruz.
“Son olarak, TBB’nin 22 Eylül’de baro başkanlarıyla yapacağı toplantıya ilişkin bize gündem ve resmi bir davet henüz gelmedi. Davet geldikten sonra gündem maddelerine bakarak değerlendirmemizi yapacağız.” (RT)
Fotoğraf:AA-Aşiv