Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu Osmaniye T tipi 2 No’lu Cezaevi’ne gerçekleştirdiği ziyaretin ardından hazırladığı hak ihlali raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, mahpusların haftalık bir saatlik spor yapma dışında diğer tüm sosyal aktivitelerden mahrum bırakıldığı, hasta mahpusların tedavilerinin yapılmadığı, hastaneye sevklerde muayenelerin kelepçeli yapıldığı ve cezaevi doktoru hakkında tüm mahpusların ortak şikayetlerinin bulunduğu belirtildi.
Ayrıca, raporda, tespit edilen hak ihlallerinin son bulması için Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Genel Müdürlüğü tarafından acil çözümlerin üretilmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda mahpusların beyanlarına dayanan hak ihlallerinin bir kısmı şöyle:
Sabri Kaya: 40 gardiyan tarafından darp edildik
"Yaklaşık 10 yıldır mahpusum ve son 1 yıldır bu cezaevindeyim. Bugüne kadar 2 defa açık kalp ameliyatı oldum. Şu anda ağır kalp hastalığı, Diyabet 2 , hiper tansiyon hastalıklarım vardır. Günde 12 adet ilaç kullanıyorum. Bu hapishaneye geldiğim günden beri sorunlar bitmedi.
8 Ağustos’ta sabah sayımında Cezaevi 1.2. ve 3. müdürü ile yanında yaklaşık 40 kişilik bir gardiyan grubu ile koğuşa geldi: “Ayakta sayım vereceksiniz” dediler. Biz 'Kabul etmiyoruz' dedik. Başgardiyan 'saldırın' dedi. O sırada gardiyanlar koğuşun içine girerek herkesi darp etmeye çalışıp koğuştan dışarı çıkarmaya çalıştılar. Yerde botlarıyla arkadaşların yüzlerini karınlarını tekmelediler.
Beni koğuştan çıkarıp avluya çıkardıklarında gardiyanın biri beni tekmelemeye başladı, o sırada başka bir gardiyan 'Ona dokunma o hasta başımıza bela olur' dedi.
Akar İkbal: Hepimiz tedirginiz
08 Ağustos’ta gardiyanlar ve müdürler koğuşa gelerek ayakta sayım vereceksiniz dedi. Bizim arkadaşlar kabul etmedi. Müdürün birisi gardiyanlara dönerek ‘Bunlar ayağa kalkmasa vurun’ dedi. O sırada gardiyanlar koğuşla girerek arkadaşları darp etmeye çalıştılar. Mikail Gülmez, Mehmet Emin Dal ve Veysi Baltaş’ı yerde sürükleyip dövdüler. Mehmet İpek’in yüzüne tekme attılar. Dudakları patladı. Bayram görüşü bitiyor ve yarın ne olacağını bilmiyoruz. Tedirginiz şu anda. Herkes yarının ne olacağı merak ve korkusu içindedir.
Veysi Baltaş: Meclis, savcılıklar, vekiller devreye girsin
"Hepimiz tedirgin durumdayız. Bugüne kadar ayakta sayım yapılmıyordu. Zaten az kişiyiz ve ayakta olmasa da bizi sayabilirler. Bu hukuksuzlukların bitmesi için Meclis insan hakları komisyonu, milletvekillerinin, savcılıkların devreye girmesini istiyorum.
2 yıldır bu cezaevinde tutukluyum. Kanunen bize tanınmış hiçbir hakkımızı vermiyorlar. Sohbet, kütüphane ve diğer hiçbir sosyal aktivite hakkımız yok. Sadece haftada bir 1 saat spora çıkıyoruz. İstediğimiz gazete dergi veya kitabı vermiyorlar. Radyolarımızın hepsi toplandı. Sürekli disiplin cezaları veriliyor ve özellikle hükümlülerin 'infazını yakarız' diye tehdit ediyorlar.
Mehmet İpek: Yüzüme tekme attılar
"A-17 koğuşundayım. 3 yıldır tutuklu olarak buradayım. 8 Ağustos’ta sabah sayımında ilk defa cezaevi müdürleri kalabalık bir grup gardiyanla koğuşa geldiler. Sayım ayakta yapılacak dediler. Biz itiraz ettik. Hepimizi bir anda yere yatırdılar. O anda gardiyanın birisi tekme ile yüzüme vurdu ve dudağım patladı kan geldi, bir dişim şu anda sallanıyor. O sırada yerlerde kan fışkırınca kendimi kaybedip ne olduğunu anlayamadım.
Genel hak ihlallerinin yanında özellikle cezaevi doktoru en büyük sorun bizim için. Bize bağırıp çağırıyor. Muayeneye etmiyor. Hastaneye sevk etmiyor. Evrensel ve Yeni Yaşam gazetesi verilmiyor."
İbrahim Sütçü: Havalandırmaya tel örgüler çekildi
"A18 koğuşunda kalıyorum. 4 yıldır burada tutuklu olarak bulunuyorum. Hepimizin ortak şikayeti havalandırmayı tel örgülerle kapattılar. Başımızı yukarı kaldırdığımızda tel örgüler görüyoruz.
8 Ağustos geldiler. Bizim koğuşta 15 kişi var. Biz ‘Daha önce ayakta sayım yoktu ve bu şekilde hiçbir sorun çıkmadı’ dedik. Ancak; ‘Bundan sonra böyle’ dediler. Koğuşa girip herkesi darp ettiler. Sesimizi kimse duymasa burada bunlar bize daha kötü şeyler yapacaklardır.
Mehmet Faruk Engin: Kelepçeli muayene edildim
"Ben 3 yıldır bu cezaevindeyim. A-18 koğuşunda kalıyorum. Nusaybin’deki çatışmalarda sol ayağımdan yaralandım. Birkaç kez beni Osmaniye Devlet hastanesine götürdüler. Doktorlar ellerim kelepçeli şekilde ‘neyin var diye sordu, bende hastalığımı anlattım, tamam çıkabilirsin’ dedi. Hastalığım hakkında bana bilgi verilmedi."
Kurtalan: Cezaevi personeline insan hakları eğitimi verecek misiniz?
HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan, Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 8 Ağustos günü ayakta sayımı kabul etmeyen mahpusların gardiyanlar tarafından darp edildiği iddialarını ve yaşanan hak ihlallerini Adalet Bakanlığı’na sordu.
Kurtalan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu soruları yöneltti:
* Ayakta sayım uygulamasını reddeden mahpuslara 40 kişilik gardiyan grubu hangi gerekçeyle müdahale etti? Darp edildikleri iddia edilen mahpusların cezaevi hekimine görünmeleri sağlandı mı?
*Akut ya da kronik sağlık rahatsızlığı olan tutuklu ve hükümlülerin tedavileri/muayeneleri hangi şartlarda yapılmaktadır?
*Hasta mahpusların hastaneye sevkleri neden kelepçeli olarak gerçekleştirilmektedir?
*Mahpusların sosyal hakların kullanılmasına izin verilmemesi ve spor hakkının haftada bir saat ile sınırlı tutulmasının gerekçesi nedir?
*Türkiye’deki cezaevlerinin koşullarının uluslararası standartlara uyumu noktasında 2002 yılından bu yana hangi maddi ve yasal düzenlemeler yapılmıştır? Cezaevlerinde görevli personele yönelik insan hakları eğitimi vermeyi düşünüyor musunuz? (RT/DB)