Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te basın toplantısı düzenledi, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
TIKLAYIN - Trump: Erdoğan, Suriye'deki Kürtleri Haritadan Silmek İstedi, Yapma Dedim
Oluç, şunları söyledi:
Anayasa tartışmaları
* Biz de yeni anayasa konusundaki tutumumuzu seçimlerden çok önce dile getirdik, "Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır."
* Biliyorsunuz 24 Haziran 2018’den bu yana Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında çeşitli uygulamalar yapıldı. Şimdi bunun üzerine tartışmalar başladı. Böyle bir mesele revizyona sıkıştırılamaz. Hemen söyleyelim, revizyonun ötesinde bir köklü değişikliğe ihtiyaç vardır.
Yargı Reformu
* Yargıda da çok büyük bir sorun yaşanıyor. Yargı Reformu Strateji belgesine baktığımızda bunu görebiliyoruz. Bu reform strateji paketi bile anayasa tartışmasının ne kadar elzem olduğunu hepimize gösteriyor.
Meclis gündemi
* Bu hafta Meclis’e 2 konu gelecek. Bunlardan bir tanesi Tapu Kanunu teklifi. Kanun teklifinin getiriliş biçimine baktığımızda da bir çok eleştirimiz var, ama bunları Genel Kurul’da dile getireceğiz.
* Ama biz anlıyoruz ki, mesele köklü sorunları çözmek değil. Mesele, "acaba bu kanun değişikliği ile ekonomik krizden çıkacak imkanlar yaratmak mümkün olur mu" çabasıdır. “İstanbul’a, Karadeniz’in yaylalarına ihanet ettik” diyenler, şimdi bu Tapu Kanunu Teklifi ile yeni ihanetlere hazırlanmaktadır.
* Plansız imara, plansız kentleşmeye ve yeni rant alanları açılmasına yol verecek bir paketle karşı karşıyayız. Bu kanun teklifi hazırlanırken hiçbir şekilde şehir plancılarıyla, mimar odalarıyla, çevre mühendisleriyle, kentsel dönüşümle ilgili çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla, bu konudalarda çalışan diğer STK’larla hiçbir tartışma da yapılmamıştır.
Libya ile ilişkiler
* Son değinmek istediğim konu Libya’da yaşananlarla ilgili. Orada yurttaşlarımızın rehin alınması, yurttaşlarımıza kötü davranılması kabul edilemez. Mutlaka bu konunun, yani rehin alma meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesi ve kimseye zarar verilmemesi gerekir.
* Ama bunları konuşurken, şu gerçeği de unutmadan konuşacağız. Yanlış bir dış politika, yanlış bir Libya politikası bizi bu duruma getirmiştir. Hükümet, eli çok temizmiş gibi davranamaz. Bugün Libya’da yurttaşlarımızın başına bir şeyler geliyorsa, bunun hükümetin yanlış politikalarıyla doğrudan doğruya ilgisi vardır.
* Türkiye neredeyse aleni bir şekilde Libya’daki iç savaşın tarafı ve parçası olmuştur. Tuhafsınız, bu iktidar adeta mıknatıs gibi belayı kendisine çekiyor, kendisine çekmekle kalmıyor bütün ülkeye de bu belayı yaşatıyor. Libya meselesini tartışırken, bu iktidarın yanlış dış politikasını ve Libya politikasını da tartışmak gerekiyor.
* Biz bu krizin sona erdiği kanaatinde değiliz. Mesele sadece Trump’ın söyledikleri değil. Amerika’da Temsilciler Meclisi’nin, Kongre’nin de alacağı tutumla ilgili bir konudur. Orada sadece Demokrat Partililer değil Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nin de aldığı eleştirel bir tutum vardır. Dolayısıyla bu konu bir kriz konusu olmaya devam edecektir.
S-400 ve F-35 meselesi
* Daha önce de söyledik, Türkiye bu kadar ağır bir ekonomik krizden geçerken, kaynaklarını, bütçesini silahlanmaya, silah yatırımlarına ayıracak lükse sahip değildir. S-400 ve F-35 gibi meseleler bizim için çok daha temel meselelerdir. Hangisi iyidir tartışmasında biz diyoruz ki, her ikisi de Türkiye’nin bugünkü ekonomik krizine baktığımızda yanlış kararlardır. Bu yanlış kararların uygulanmaması gerekir.
* Trump’la ilgili de iki cümle daha söylemek istiyorum. Yapılan görüşmenin çevirileri medyaya da yansıdı. Bizler de okuduk. Trump’ın sarf ettiği bazı sözler var ki, tarihe bu şekilde geçmiş olması bugünkü iktidar açısından son derece utanç vericidir. Trump, “... Herkesin bildiği gibi Kürtlerle büyük problemi var” dedi Erdoğan’ı kastederek. “Bize IŞİD’le mücadelede yardımcı olan Kürtleri yok edecekti ve kendisini aradım bunu yapmamasını istedim. Sanırım Kürtler onun ya da Türkiye’nin doğal düşmanları ve bunu yapmaktan vazgeçti.”
* Bakın bu cümleler uluslararası bir toplantıda tarihe geçti. Amerikan Başkanı’nın Türkiye’nin iktidarı ile ilgili sarf ettiği cümleler bunlar. “IŞİD’le mücadele eden Kürtleri yok edeceklerdi, ben engel oldum", "Kürtler onun doğal düşmanı, sadece onun değil Türkiye’nin doğal düşmanı” diyor Trump. Trump’a şunu da söyleyelim; Suriye’de yaşayan Kürtlerin akrabaları, dostları, kardeşleri Türkiye’de de yaşamaktadır.
G20
* Devletlerin ve uluslararası kamuoyunun hafızasına ve belgelerine Türkiye’deki iktidarın bu şekilde yansımış olması gerçekten utanç vericidir. Biz hep söyledik ve söylemeye devam ediyoruz.
* Türkiye Ortadoğu’da büyük bir devlet, ekonomisi ve demokrasisiyle büyük bir devlet olabilecek potansiyele sahiptir. Bunu gerçekleştirmenin yolu hem içeride hem dışarıda, Ortadoğu’da yaşayan milyonlarca Kürtle, Kürt halkıyla ittifakını sağlamlaştırması, demokrasisini bu ittifak üzerine geliştirmesidir.
* Aksi takdirde Türkiye ne içeride ne de dışarıda arzu ettiği güce ulaşamaz, Türkiye’de yaşayan herkesin layık olduğu bir huzur ve barış ortamına ulaşamaz.
* Tekrar söyleyeyim, Trump’ın bu şekilde konuşmasını iktidar adına utanç verici bir durum olarak tespit ediyoruz. Umarız Türkiye’yi yönetenler de aynı utancı duyarlar ve kendi politikalarında, hem iç hem de dış politikalarında, Kürt halkına yönelik politikalarında olumlu yönde bir değişikliği yaparlar. (EMK)