31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin yapılmasının üzerinden beş gün geçti fakat resmi sonuçlar henüz açıklanmış değil. Türkiye çapında il ve ilçede itiraz süreci işliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2004'den beri yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) almasıyla siyasi gündem birden hızlandı.
2 Nisan’da AKP İstanbul İl Örgütü, İstanbul’daki 39 ilçenin sonuçlarına itiraz ettiğini açıkladı.
4 Nisan akşamı ise İstanbul İl Seçim Kurulu akşam saatlerinde yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri için kullanılan ve geçersiz sayılan oyların yeniden sayımını reddeden İlçe Seçim Kurulları kararını kaldırdığını duyurdu.
5 Nisan itibariyle İstanbul’un 25 ilçesinin 22’sinde geçersiz sayılan oyların sayımları devam ediyor. Geçersiz oyların sayımına devam edilen ilçelerden birisi de Beyoğlu.
Beyoğlu’nda AKP adayı Haydar Ali Yıldız oyların yüzde 49,86 alarak en yakın rakibi CHP adayı Alper Taş’a 7 bin 669 oy (Taş’ın oy oranı yüzde 43,99) fark attı. Beyoğlu’nda büyükşehire çıkan oyların durumu belirsiz ama AKP burada geçersiz oyların sayımı için itiraz ederek tekrar sayılmasını sağladı ve an itibariyle Beyoğlu’nda bulunan 502 sandıktaki geçersiz oyların sayımı Beyoğlu Tersane-i Amire Anadolu Lisesi’nde yapılıyor.
Fotoğrafa yansıyan ayrışma
Okul önünde ise heyecanlı bir bekleyiş var. Türkiye siyasetinde gözlemlenen kutuplaşmanın fotoğrafını burada canlı olarak görmek mümkün. Okulun kapısı önünde bekleyenler iki farklı grup oluşturmuş, AKP’liler kapının sağ tarafında, CHP’liler ise sol tarafında bekliyor. Kapının önünde ve arkasında ise polis.
Sayımdaki son durumu öğrenmek ve içerideki durumu gözlemlemek için içeri girmek istiyorum. Kapı ile duvar arasındaki boşluktan istifade basın kimliğimi polise uzatıp, meramımı anlatıyorum ama içeri girmenin yasak olduğunu ve içeri alamayacağını söylüyor. Sayımın durumunu sorduğumda ise sabah 10.30 gibi sayımın yeniden başladığını, ne zaman biteceğini bilmediğini söylüyor.
Dışarıda beklemeye başlayıp kapının sağ ve sol tarafında duranlarla konuşmaya başlıyorum.
Elif: Kendi vicdanım için buradayım
Kapının önünde duran CHP’lilerden Elif soyadını vermek istemiyor; vicdanı için burada beklediğini söylüyor.
“Bu seçim döneminde çok çalıştım. Hep Alper Taş’ın yanındaydım. CHP üyesi değilim ama Alper Taş’ın kazanmasını istedim. Seçimden sonra ise hem işe gidip hem buraya geldim. Dün işe gittim ama vicdanım el vermedi. Bugün işten izin alıp tekrar buraya, beklemeye geldim.
“Seçim döneminde zaten doğru dürüst evime girmemiştim. Ayaklarım parçalandı yorgunluktan. Yorgunluğu atmadan, doğru dürüst uyumadan tekrar strese girdik. Yapılan haksızlık karşısında inanın vicdanımız sızlıyor.”
Alkaya: 10 Sandıktan AKP'ye çıkan oy sayısı yalnızca beş
Okulun önünde bekleyişini sürdüren bir başka CHP’li 57 yaşındaki Fahrettin Alkaya (emekli) ise “Oyumuza sahip çıkmak için buradayız” diyor ve oyların sayımıyla ilgili bilgi veriyor. İçeriye genelde seçilen meclis üyelerinin ve ilçe başkanlarının alındığını söyleyen Alkaya, seçimden beri her gün burada beklediğini söylüyor.
“Sandık görevlileri geçersiz oylarla geçerli oyları genelde karıştırmıyorlar. Geçerli oylar torbanın altında kalacak şekilde bir boğum yapıyorlar ve üst tarafa geçersiz oyları koyuyorlar. Buradaki görevlilerde torbanın sadece üst kısmını açıp geçersiz oyları sayıyorlar. Fakat eğer boğum yapılmamışsa ve oylar torbaya karışık konmuşsa o zaman tüm oylar sayılıyor.
“Dün gece bana telefon geldi sayım tekrar başladı diye. 10 tane sandık açmışlar ve 10 sandıktan AKP’ye çıkan oy sayısı yalnızca beş.”
Atalay: Çocuk muyuz biz? 7 bin farkın olduğu yerde niye itiraz edelim?
Bekleyenler arasında bulunan bir başka kişi Abdurrahman Atalay ise Alper Taş'la ilgili bir itirazda bulunmadıklarını belirtiyor ve ekliyor.
“İtirazda bulunmaya gerek yok. Bulunmayacağız da. Arada 7 bin oy fark var. Sonucu değiştirecek bir durum yok yani. Çocuk muyuz biz? Niye itiraz edelim?”
"Yalvarırım size CHP'nin oylarını çaldırmayın"
Atalay’la konuşurken yoldan geçen bir servis minibüsü bize yakın bir noktada yanımızda duruyor ve camı açarak “Yalvarırım size CHP’nin oylarını çaldırmayın” diyor.
CHP’liler ise şoföre “Kazandığımızı biliyoruz. O sonuç değişmeyecek” şeklinde cevap veriyor.
AKP’liler oyların çalındığını düşünüyor
Minibüs yoluna devam ederken CHP’li grubun yanından ayrılarak, iki adım öteye, AKP’lilerin yanına gidiyorum bu sefer. AKP’liler sayıca CHP’li gruptan daha azlar ve ilk dikkatimi çeken şey, grup içerisinde hiç kadın olmaması.
Kendimi tanıttıktan sonra gruptakilere neden burada beklediklerini soruyorum. Neredeyse herkesin cevabı aynı: “Davamız için buradayız.”
"FETÖ operasyonu"
Görüşünü sorduğum 38 yaşındaki Ahmet Doruk oyların sistem üzerinden çalındığını söylüyor ve bunun bir FETÖ operasyonu olduğunu düşündüğünün belirtiyor.
“Açık açık söylüyoruz, oylarımızı çaldılar. Bunu da sistem üzerinden yaptılar. Mazbata girişlerini yanlış yazdılar. Bunun bir FETÖ operasyonu olduğu çok belli.
“Ama biz biliyoruz ki sonuçlar değişecek. Bizim elimizdeki ıslak mühürlü mazbatalara göre biz öndeyiz.
“Size Ankara’dan bir örnek vereyim, kararınızı siz verin. Ankara’da 25 ilçe var. 25 ilçenin 22’sini almışız. Büyükşehir’in meclislerini almışız. Ama Büyükşehir Belediyesi’ni alamamışız. Böyle bir saçmalık var mı sizce?”
Diğer AKP'liler de benzer iddiaları yineliyor "FETÖ" diyorlar, "darbe" diyorlar, "oyları çaldırmayacağız" diyorlar.
İki tarafı da dinlediğinizde şu soru baki kalıyor: Her iki taraf da oyların çalınmaması için uğraşıyorsa, oyları kim çalıyor? (HA/HK)