* Fotoğraf: Volkan Furuncu - Ankara/AA
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerde ittifak yapmayacakları yönündeki açıklamasına cevap verdi.
İki parti arasındaki af ve ant tartışmalarındaki görüş ayrılıklarında kendi bakış açılarını anlatan Erdoğan, Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeleri gerektiğini söyledi ve ekledi:
“Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz.”
Erdoğan ayrıca gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesiyle ilgili de konuştu.
TIKLAYIN - Bahçeli: İttifak Arayışımız, Niyetimiz Kalmadı
“MHP’yle kimi konularda farklı düşünüyoruz”
“MHP ile yeni yönetimin hayata geçirilmesi sürecinde son olarak 24 Haziran'da çok verimli bir ittifak sergiledik. Cumhur İttifakı adını verdiğimiz bu zemini hazırlayan milletimizdir.
“Ak Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz.
“MHP ile kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Cumhur İttifakına verdiğimiz önem üzerine bu farklılıklara yapıcı bir dil ile ifade etmeye çalıştık.
“Kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz. Esasen bizim siyaset tarzımızda böyle bir üslubun yeri yoktur.
“Af teklifine sıcak bakmadığımızı anlatmaya çalıştık”
“Af gündeme geldiğinde, bu işi tam manasıyla masaya yatırdık. Teklife sıcak bakmadığımızı çeşitli örneklerle anlatmaya çalıştık.
“Burada temel bir ilke var. Bir devlet kendisine karşı işlenen suçlara af yetkisine sahip olabilir ama kişilere karşı işlenen suçlara karşı devlet af yetkisine sahip değildir.
“Uyuşturucu baronlarına, katillere, hırsızlara mı kader mahkumu diyeceğiz?”
“Kalkıp da uyuşturucu baronlarıyla, torbacılık yapanları bir araya getirmek bunu anlamak da mümkün değil.
“Biz devlet olarak baronlarla da torbacılarla da içenlerle de mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz.
“50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var. Bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Ne demek aldatılmış?
“Öbür tarafta can alan katillere mi kader mahkumu diyeceğiz? Hırsızlara mı kader mahkumu diyeceğiz?
“Biz devlete karşı işlenen suçlarda devlet olarak yapılabilecek ne varsa gayret ederiz. Bir katili affettiğimiz zaman maktulün ailesine nasıl anlatacağız?
“Andımız tartışmasını geride bıraktık sanıyordum”
“Andımız geride bıraktığımızı sandığım bir konuydu. 2013'te bunu çözmüştük. Yetki aşımı yaparak maalesef bu düzenlemeyi iptal etmiştir.
“Türkiye'yi hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar, eski hastalıkların yaşadığını gösteriyor.
“Tek parti CHP'si döneminde başlatılan uygulamayı hala sürdürmeyi çalışmak yanlıştır.
“İstiklal Marşı dışında ant tanımıyoruz”
“Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversitelerini perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır.
“Milletimizin en etkili andı İstiklal Marşıdır. Bunun dışına bir and tanıyoruz, tanımayacağız.
“O zaman Kürdün de Kürtçülük yapma hakkı doğar”
“Ben Türk'üm ama Türkçü değilim. O başka bir şey, o başka bir şey.
“Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır. Her etnik unsur kendi etnik unsuruyla iftihar edebilir.
“Sizin Türkçülük yapma hakkınız varsa benim Kürt vatandaşımın da Kürtçülük yapmak hakkı doğar.
“Asla bunu ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz.
“Yol arkadaşım Kürt olabilir ama…”
“Tek tipçi bir metin özentisinin çocuklarımıza her sabah okutulmasının yeri var mıdır?
“Anayasa Komisyonu Başkanımızın kökeni ve meşrebi üzerinden eleştirilmesinin kime ne faydası vardır?
“Ben ayrımcı değilim diyeceksin, Anayasa Komisyonu Başkanımız benim milletvekilim, bakanlık yapmış arkadaşımıza, bakanımıza hem hakaret, hem tehdit savuracaksın.
“Onun arkasında bizler varız. Bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti gerçekten bir genel başkana yakıştıramadım.
“Bu çok üzücüydü. Buna yol arkadaşımı feda edemem. Bu yol arkadaşımızın ırkçılıkla alakası yok. Kökeni Kürt olabilir ama kendisi bu millete hizmet etmenin şuurunda.
“Biz de ‘Herkes yoluna’ deriz”
“Biz 2053, 2071'i inşa etmek için ittifak kurduk. Bunun için artık bu tür meselelerdeki görüş farklılıklarının Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeliyiz.
“Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız.
“Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz.”
Kaşıkçı cinayeti notları
Erdoğan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesiyle ilgili de şunları söyledi:
“Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için Suudi Arabistan Konsolosluğuna gidiyor.
“Bu ziyaretin cinayeti işleyen ekibe haber verildiği anlaşılıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazılarının ülkelerine gitmeleri, hazırlıkların orada yapıldığına işaret ediyor. 1 Ekim'de saat 16.30'da Pazartesi günü 3 kişilik ekip tarifeli seferle İstanbul'a iniyor.
“Bu arada Başkonsolosluktan başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor.
“2 Ekim'de başka ekip gelip, otele yerleşiyor. 9 kişilik üçüncü ekip de bir başka otele hareket ediyor. Toplam 15 kişilik bu ekip sabah 09.50 ile 11.00 arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor.
“Önce konsolosluğun kamera sistemindeki hard-disk sökülüyor. Cemal Kaşıkçı 11.50'de aranıp randevusu teyit ediliyor. Kaşıkçı 13.08'de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonra da bir daha haber alınamıyor.
“Akşam saat 17.50'de resmi makamlara nişanlısı tarafından konsoloslukta zorla alıkonulduğuna dair başvuru yapılıyor. İlgili birimler tahkikat başlatıyor. Bölgedeki kameraların incelenmesi sonucu Kaşıkçı'nın çıkmadığı kesinlik kazanıyor.
“Cinayetin olduğu günün arifesinde 15 Suudi güvenlikçi, adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor. Şahıslar akşam Türkiye'yi terk ediyor.
“Kıyafeti, gözlüğü ve sakalıyla Kaşıkçı'ya benzetilmeye çalışılan kişinin gece yarısı Riyad'a hareket ettiği belirleniyor.
“Suudi yönetimi 4 Ekim'de iddiaları reddediyor, hatta başkonsolos 6 Ekim'de Reuters muhabirini davet ederek lakayt bir havada kendini savunmaya çalışıyor.
“Emniyet ve istihbarat birimlerimiz çalışmalarını yürüterek yeni belgeler çıkarmaya gayret ediyor. Dışişlerimiz de muhataplarıyla görüştü.
“Gelişmeler cinayetin kabul edilmesi bakımından önemli”
“Bazı şeyleri sormak, cevaplarını aramak zorundayız. Bu olay İstanbul'da oluyor. Sorumluluk makamındayız. Hiç kimseyi zan altında bırakmamak için soruşturmanın sonucunu bekledik.
“18 Ekim'de başkonsolosluk binasında inceleme yapıldı. 19 Ekim'de Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında öldürüldüğünü kabul etti.
“Yönetim adına yapılan açıklamada arbede sırasında öldüğü söylendi. Aynı gün Kral ile bir telefon görüşmesi daha yaptık.
“Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin tutuklandığını bana ifade etti. Verilen listedeki kişilerin olaya karıştıkları tespit edildi.
“Bu gelişmeler cinayetin kabul edilmesi bakımından önemlidir.
“Yargılama İstanbul’da yapılsın”
“Suudi Arabistan yönetiminden bundan sonra meselenin tüm sorumlularını ortaya çıkarmalarını ve hukuk üzerinde gereken cezalara çarptırılmalarını bekliyoruz.
“Bu 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul'da toplanmıştır? Bu kişiler kimden emir almışlardır? Başkonsolosluk binası günler sonra incelemeye açıldı?
“Cesedi niçin hala ortada yok? Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa, bu yerli işbirlikçi kimdir?
“Bir çağrı yapıyorum. Olay İstanbul'da olmuştur. Bu 15 + 3 kişinin yargılanmasının İstanbul'da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerinin, bu benim teklifim.” (EKN)