“Çoğulcu demokratik hukuk devletinin temellerini sağlamlaştıracak, kuvvetler ayrımını yeniden tesis edecek, parlamenter sistemi güçlendirecek, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, yargı bağımsızlığını sağlayacak, anayasal ve yasal düzenlemeleri yapacak yeni bir Meclis’i ve bu iradeyle birlikte hareket edecek yeni bir Cumhurbaşkanı’nı seçmeye sadece bir adım mesafesindeyiz.”
"Tüm muhalefet partileri bu sorumlulukla hareket ettiklerinde, içinde bulunduğumuz ağır toplumsal ve ekonomik krizi en az hasarla atlatarak, yeni bir Türkiye hikayesi yazmak mümkün olacaktır.
"24 Haziran'da, bir arada yaşama ve demokrasi için, daha büyük bir uzlaşmanın kapılarını açalım ve hep birlikte barış toplumuna yürüyelim."
Demokrasi İçin Birik, Diyalog Grubu, Hak ve Adalet Platformu, Yurttaş Girişimi 24 Haziran seçimleri için “Barış toplumuna yürüyoruz” çağrısı yaptı.
İstanbul’da gerçekleşen basın toplantısına aralarında Nesrin Nas, Ayşenil Şamlıoğlu, Rıza Türmen, Oya Ersoy, Ayşe Erzan, Bekir Ağırdır, Necmiye Alpay, Binnaz Toprak, Nurten Ertuğrul, Nesteren Davutoğlu'nun da olduğu isimler katıldı.
TIKLAYIN - "Seçim Öncesindeki İşbirliği Seçim Sonrasında da Sürmeli"
Nas: Barış toplumu için fırsat
Açılış konuşmasını yapan Nesrin Nas “11 gün sonra cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birini yapacağız” dedi.
“Referandumun sağlaması niteliğinde olan seçimler OHAL altında yapılacak. Bu kez olağanüstü yönetim usulleri açısından bile olağanüstü yönetim tarzıyla karşı karşıyayız.
“Toplumu ancak kutuplaştırarak kitlelerde yarattıkları öfke korku ve coşku ile bazen ölümü kutsayarak bazen kitleleri ‘idam isteriz’ diye bağırtarak yönetmeye soyunanlar dünyanın her yerinde çıkar. Böyle yönetilmenin barış ve huzur getirdiği tek bir ülke yok.
“Bizler, yanyana ve bir arada bu seçimin barış toplumuna yürümenin fırsatı olduğunu herkese hatırlatmak istiyoruz.”
“Rejim ve sistem değişikliği oylanacak”
“Barış toplumuna yürüyoruz” başlıklı ortak açıklamayı Ayşenil Şamlıoğlu okudu.
Açıklamada “OHAL koşulları altında, eşitsiz seçim ortamında, adaletsiz koşullarda gidilen seçimlerde iktidarın belirlenmesinin ötesinde, A’dan Z’ye yeni bir rejim ve sistem değişikliğinin oylanacağı” belirtildi.
“Yol ayrımındayız”
“Bir yol ayrımındayız” vurgusu yapılarak “Ya kendini milletin yalnızca temsilcisi değil, sahibi olarak gören tek adam egemenliğine evet diyeceğiz ya da egemenliği yeniden Meclis’e vererek çoğulcu demokratik hukuk devletini kuracağız” denildi.
“Kendimize soralım;
* Çoğulculuk mu, tek parti otoritesi mi?
* Demokrasi ve özgürlükler mi, tek adam yönetimi ve OHAL rejiminin olağanlaşması mı?
* Barış ve huzur mu, kavga, kutuplaşma, çatışma mı?
* Temel haklara saygılı anayasal hukuk devleti mi, yoksa kendi yaptığı anayasayı dahi çiğneyen keyfilik mi?
* Temelleri sağlam, kurumsal yapısı güçlü, güvenli bir ekonomi mi, krizden krize sürüklenen bir ekonomi mi?
* Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan kaliteli bir eğitim mi, çocukları mesleksiz, geleceksiz bırakan bir eğitim mi?
Oylarımızla bu sorulara yanıt vereceğiz! Yani, 24 Haziranseçimlerinde Türkiye’nin geleceğini oylayacağız. Bu nedenle, toplumsal barıştan ekonomiye kadar, önümüze konan acı ilacı içmeyeceğiz!
“HDP yenilirse tüm muhalefet yenilecek”
Herkesin eşit yurttaşlar olarak oy kullandığı, hiç kimsenin temsil hakkının engellenmediği demokratik bir seçim isteğinin dile getirildiği açıklamada HDP’nin baraj altında kalmasının tüm muhalefeti etkileyeceği belirtildi.
“Katıldığı son seçimde 6 milyona yakın seçmenin oyunu alan bir siyasi partinin, HDP yöneticilerinin, seçilmiş milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklanarak partinin kriminalize edilmesi, baraj altına itilmeye çalışılması, halkın verdiği temsil yetkisinin gasp edilmesi girişiminden başka bir şey değildir. HDP yenilirse, tüm muhalefet yenilecek, sistem AK Parti’ye 60’ın üzerinde milletvekili hediye etmiş olacaktır.
“Seçim öncesi işbirliği Meclis’te devam etmeli”
Halkın iradesinin, Millet ittifakı kuran dört muhalefet partisinin ve HDP’nin rolünün vurgulandığı açıklamada “Haziran 2015 seçiminde yaşananların bir daha tekrarlanmaması için, sivil toplum ve muhalefet partileri, bu kez daha örgütlü ve kararlı” denildi.
CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ile sivil toplum örgütlerinin Adil Seçim Platformu’nu kurarak yarattıkları işbirliğinin seçim sonrasında devam etmesinin önemine değinildi.
“Dört muhalefet partisi Adil Seçim Platformu’nu kurarak eşgüdüm içinde çalıştıklarını açıkladılar. Seçim öncesi kurulan işbirliğini, seçim sonrasında Meclis’te devam ettirecekleri, olağan rejime geçiş ve normalleşme koşullarını birlikte sağlayacakları güvencesini topluma vermeleri, seçmende karşılığını bulacak, değişimi oluşturacak gücün dinamosu olacaktır.” (BK)