“İyi Parti 10 Haziran İtibarıyla Seçime Girmeye Hazır”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 24 Haziran’da yapılacağı açıklanan seçimlere girmeleri açısından bir sorun olmadığını söyledi.

Bugün Erdoğan'ın açıklamasından hemen sonra Facebook’dan yapılan canlı yayında konuşan Akşener, “İyi parti seçime girecek” derken, “hukuk dışı davranış biçimlerine girilmemesi” konusunda uyarıda bulundu; “herkesi ayağını denk almaya davet ediyorum” dedi.

Canlı yayında cumhurbaşkanlığı adaylığını da açıklayan Akşener, İyi Parti’nin 1. Olağan kongresini 10 Aralık’ta tamamladığını belirterek, o tarihe kadar 68 ilde teşkilat kurulduğunu söyledi ve “İyi Parti 10 Haziran itibarı ile seçime girmeye hazırdır” dedi.

“Bu kadar korktuklarını bilmiyordum”

Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından erken seçim çağrısı yapılması ve bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından erken seçim tarihinin açıklanmasını “danışıklı döğüş” olarak nitelendiren Akşener, “Abiler korktu. Ben korktuklarını biliyordum da, bu kadar korktuklarını bilmiyordum” ifadesini kullandı.

Ekonomide sorunlar yaşandığını belirten Akşener, seçimin erkene çekilmesinin önemli bir nedeninin bu olduğunu söylerken, “Bir an önce seçime giderek paçayı kurtarmaya çalışıyorlar, ama paçayı sudan çıkaramayacaklar” dedi.

Başkanlık Divanı'ndan gelen açıklama

Akşener'in canlı yayındaki konuşmasından hemen sonra İyi Parti Başkanlık Divanı’nca yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili maddelerine atıf yapılarak İyi Parti’nin “10 Haziran 2018 tarihini izleyen her seçime katılabileceği” vurgulandı.

Yapılan açıklamada şöyle dendi:

- Yeni kurulmuş bir partinin seçimlere katılma yeterliliği asla bir yorum meselesi değildir. Doğrudan doğruya ilgili yasanın hukuki şartlarını yasal süreçler ve sınırlamalar içinde yerine getirmekle ilgilidir.

- Mevcut yasalarımızda söz konusu hukuki şartlar, yasal süreçler ve sınırlamalar, siyasi partilerin seçimlere katılma koşullarını belirleyen 2820  sayılı siyasi partiler kanununun 36. Maddesinde belirlenmiştir.    

-  İlgili 2820 sayılı kanunun “siyasi partilerin seçimlere katılması” başlığını taşıyan 36. Maddesi  “siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunması şarttır. Bir ilde teşkilatlanma, merkez ilçesi dâhil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilatlanmayı gerektirir”  hükmünü getirmiştir. Yani bir siyasi partinin seçimlere katılabilmesi için 81 ilin yarısında yani 42 ilde teşkilatlanmış olması gerekmektedir.

- Aynı hüküm   298. Sayılı yasanın 14. Maddesi'nin 11. Fıkrası'nda da aynen tekrarlanmıştır. Buna göre “siyasi partilerin milletvekili genel ve ara seçimlerine  belediye başkanlığı ile belediye meclisi, il genel meclisi üyelikleri genel ve ara seçimlerine katılabilmeleri için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya Türkiye büyük millet meclisinde guruplarının bulunması şarttır.”

- İYİ Parti Başkanlık Divanı İYİ Parti’nin ilgili yasalardaki hukuki şartları yasal süreçler ve sınırlamalar dâhilinde tamamen, yani hiçbir yoruma tabi tutulamayacak bir kesinlik ve açıklık içinde eksiksiz olarak yerine getirmiştir. İYİ Parti’nin hukuksuzluğun adeta kural haline getirildiği izleniminin bir alışkanlığa dönüştüğü bir siyasi vasatta dahi seçimlere girmesinin engellenebileceği düşünülemez. Çünkü partimizin seçime katılmanın tüm hukuki şartlarını yerine getirdiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kayıtlarına geçmiştir. Yani en yüksek yargı kurumunca tescillidir.

- Sonuç olarak İyi Parti Başkanlık Divanı, İYİ Parti’nin seçimlere katılmak için bütün yasal koşulları yerine getirdiği 10 Aralık 2018 tarihinden altı ay sonra yani 10 Haziran 2018 tarihini izleyen her seçime katılabileceği gerçeğinin her türlü tartışmanın ötesinde olduğunu deklare eder. Bu konuda şüphe uyandırmaya çalışanlar, Başkanlık Divanımıza göre, ya korku dağları bekler sözündeki kadar büyük bir korkuya düşmüş olanlardır veya milletimizin zihnini bulandırmaktan medet umacak kadar acizlik içindedirler. Bu iki grubun ortak özelliği tutumlarının iyi niyetli olmaması ve Türk milletinin iyiliğine hizmet etmemesidir.

-  Sonuç: Türk Milleti medeni ülkelerin standardını herhangi bir sınırlama olmaksızın hak etmiştir. (ŞA)