Moody's Türkiye'nin Kredi Notunu Düşürme Kararında AYM Kararına Uyulmamasına da Yer Verdi

Haberin İngilizcesi  için tıklayın

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu "Ba1"den "Ba2"ye düşürdü ve not görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi.

Moody's'ten yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin kredi notunun "Ba1"dan "Ba2"ye revize edildiği bildirilirken buna gerekçe olarak Türkiye'deki politik ve ekonomik durumu kapsayan iki etken öne çıktı.

Birinci etken: Kurumsal gücün aşınmaya devam etmesi

"Son dört yılda olduğu gibi Türkiye'nin kredi portföyünün süre gelen zayıflaması, ülkenin kurumsal gücündeki bozulma nedeni öncelikli etkendir. Hükümet hala, para politikası ve temel ekonomik reformlara zarar veren kısa vadeli önlemlere odaklanıyor" denilen kredi notu açıklamasında birinci neden şöyle devam ediyor:

"Türkiye'de 2016 darbe teşebbüsü ve hala devam eden olağanüstü hal nedeniyle Gülen hareketi sempatizanları bertaraf etmeye yönelik aktiviteleriyle yürütme organlarının erozyonu sürüyor.

"Hükümetin Anayasa Mahkemesi'nin politik mahkûmları tahliye kararını eleştirmesi ve alt mahkemenin bu karara uymaması, yargı makamının temelini çürütmektedir.

TIKLAYIN - Mahkeme, Resmileşmesine Rağmen AYM'nin Mehmet Altan Kararını Tanımadı

"Geçtiğimiz Nisan ayında yapılan anayasa değişiklikleri referandumu öncesi kampanyalar ve referandumun kendisi hakkında Türkiye'de derin ayrılıklar yaşandı. Başbakanlık makamını ortadan kaldıracak ve Cumhurbaşkanının otoritesini önemli ölçüde genişletecek söz konusu değişiklik öngörülebilirliği ortadan kaldırmaya ve politikayı etkisizleştirmeye elverişli bir değişiklik.

"Buna ek olarak yetkililer bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemi gibi yapısal reform açısından bazı başarılar kaydetmiş olsalar da, katma değer vergisi ile ilgili değişikliklerin ilerleyişi beklenen zamandan uzun sürdü.

"Hükümet yetkilileri, 2019 seçimlerinden önce emek piyasasındaki katı uygulamaları gidermek gibi daha kapsamlı yapısal reformların uygulanmasını ertelemeye devam ediyor.

"Sonuç olarak, büyüme son aylarda beklentileri aşarken, orta vadeli büyüme beklentileri tarihsel deneyimin altında kalmaktadır ve büyük cari işlemler açığı ve çift haneli enflasyon ile kanıtlandığı gibi dengesizlikler artmaktadır.

"Mali açığın ve hükümetin borç yükünün yakın vadede kalmasına rağmen, daha sürdürülebilir bir ekonomik reformdan ziyade mali teşvik yoluyla kısa vadeli büyümeyi destekleme isteği gelecekteki mali zorlukları işaret ediyor.

"Bununla birlikte, işsizlik oranı 2016 yılından bu yana düşmesine rağmen, gençler arasındaki işsizlik oranının iki kat artmasıyla birlikte yüzde 10 seviyelerindedir".

TIKLAYIN - Moody's, S&P ve Fitch'in 25 Yıllık Türkiye Karnesi

İkinci etken: Yüksek dış borç ve politik risklere bağlı olarak dışsal şok riskinin artması

Moody's kredi notu açıklamasında ikinci etken (second driven) başlığı altında ise dış borç ve dış politikadaki riskler öne çıkarıldı.

"Negatif kurumsal zeminin arka planında, Türkiye'nin dış pozisyonu, borç ve aktarma ihtiyacı kötüleşmeye devam etti. Hükümetin kendi dış borçlanma ihtiyacı nispeten düşük olsa da, bir bütün olarak ülkenin büyük cari hesap açıkları, uzun vadeli borcun olgunlaşması ve kısa vadeli borçların yüksek seviyelerde olması nedeniyle çok büyük dış finansman ihtiyacı bulunmaktadır" ifadelerinin yer aldığı açıklamada,

"İç cephede ise yukarıda da tanımlandığı gibi 2016 yılının Temmuz ayındaki başarısız darbe girişiminden sonra hükümetin yasal baskıları, yatırımcılar, Türkiye-ABD ve AB arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yarattı.

"Moody's görüşü Türkiye'nin Suriye ile son ilişkisinde daha uzun sürecek ve daha derin bir bağlantı içine girmesiyle jeopolitik riski de artırdığı yönündedir.

"Türkiye'nin Suriye'deki varlığı ve IŞİD'e karşı savaş son yıllarda turizme, ekonomik istikrara ve güvene zarar verecek şekilde iç terörizmi de artırdı.

"Turizm şu an canlanmaya doğru gitse de sektörün tam olarak normalleşmesi politik ve güvenlik risklerine bağlı olarak hala kırılgan noktada". (PT)

(PT)