Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan dün gerçekleştirdiği ziyaret 65 yıl sonra Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan ilk resmi ziyaret olma özelliğini taşıyordu. Bir önceki ziyaret 1952 yılında Son olarak 1952 yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından gerçekleştirilmişti.
İki ülke arasındaki ilişkiler bir iyi bir kötü şeklinde yıllar içinde dalgalandı. Erdoğan’ın mevkidaşı Prokopis Pavlopulos ile görüşecek olması normalleşme sürecine hizmet edecek gibi görünüyordu. Ancak Erdoğan’ın açıklamaları 94 yıllık meseleyi yeniden gündeme getirdi: 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması.
Lozan Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaşı sonlandırıp barışı sağlamasına rağmen iki devlet arasında çözülmeyi bekleyen bazı sorunları bırakmıştı. Ege Adaları’nın silahsızlandırılması, kara suları sorunu, hava sahası sorunu ve kıta sahanlığı sorunu 1923-1930 arası iki ülke arasında ciddi sorunlu bir dönem yaşattı. İki ülkede kalan azınlıklar da ayrı bir konuştu. İlk normalleşme adımı 10 Haziran 1930 Ankara anlaşmasıyla atıldı. Nüfus Mübadelesi bu konudaki sorunun bir kısmını çözdü. 30 Ekim 1930’da Dostluk, Tarafsızlık Uzlaşma ve Hakem Antlaşması sonrası gerilimsiz bir dönem yaşanmıştı.
Lozan Antlaşması'nın "Siyasal Hükümler" adını taşıyan I. bölümünün III. kesimi "Azınlıkların Korunması"na ayrılmıştı. 37-44. maddeler Türkiye'deki "gayrımüslim azınlıkların" statüsünü belirliyor; 45. madde ise sözkonusu maddelerde yer alan hükümlerin Batı Trakya'daki Müslüman azınlık için de geçerli olduğunu ifade diyor. |
Celal bayar neden gitmişti?
Celal Bayar’ın 1952’deki ziyareti bu dönemde gerçekleşmişti. Bayar’ın ziyareti Batı Trakya Türkleri’nin sorunlarıyla yakından ilgilenmek amaçlıydı. Çünkü 1923 sonrası bu bölgede yaşayan türklerin merkezi hükümetle yaşadıkları sorunlar türkiye’yi rahatsız ediyordu. Yunanistan 1946-1949 yılları arasında siyasi istikrarsızlıktan kaynaklanan içsavaş dönemi yaşanmıştı. Batı Trakya Türkleri bu dönemde tarafsızlıklarını korumuştu. Yunanistan’da iç karışıklık döneminin bitişi sonrası Türkiye’nin Batı Trakya Türklerinin sorunlarıyla ilgili talepleri 19517de iki ülke arasında imzalanan Kültür Antlaşmasıyla düzelmeye başlamıştı. Bayar’ın ziyareti bu antlaşma çerçevesindeydi. Bu yıllarda Celal bayar Lisesi adında bir okul açılmış, Türkiye’den kabul edilen öğretmenler için kontenjan açılmış, Türk azınlıkların okullarının levhalarındaki Müslüman okulu ibaresi Türk okulu ibaresiyle değiştirilmiş.
1954'ten sonra sorunlar devam etti
Normalleşme dönemi 1954’te başlayan Kıbrıs sorunu ile birlikte sona erdi. Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’a çıkartma yapmasıyla gerilim daha da arttı, sonrasında Batı Trakya Türkleri ile ilgili iki ülke arasında görüşme yapılabilecek normalleşilmiş dönem çok yaşanamadı.
Ve Erdoğan...
Cumhurbaşkanlığı düzeyinde resmi ziyaret yeni bir normalleşme dönemi ve varolan sorunların çözümü konusunda bir adım olarak ele alınabilecekti; ta ki Erdoğan ayağının tozuyla,
“Özellikle Lozan konusunda zannediyorum hala anlaşılmayan bazı incelikler var. 94 yıl önce yapılmış bir anlaşma ve bu anlaşma sadece Türkiye ile Yunanistan arasında yapılmış bir anlaşma değildir" diyene kadar.
Erdoğan bununla da kalmadı Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı basın açıklamasında
“"Batı Trakya'da Müslüman Türk azınlığına Lozan Anlaşması'ndaki haklar tanınıyor mu? Batı Trakya'daki soydaşlarımıza neden sadece Müslüman azınlık deniyor? Oysa aralarında Türkü de var, Pomak'ı da var , Roması da var. Müftü niçin atanıyor da Lozan'a göre seçilmiyor? İstanbul'daki Patrik atanmıyor Kutsal Sinod tarafından seçiliyor. Kutsal Sinod üyeleri azaldığı için Türk vatandaşlıkları verdim. Üyeleri 7 den 17 ye çıktı. Yunanistan'da kişi başına düşen gelir ortalama 15 bin Euro iken Batı Trakya'da niçin 2 bin 200 Euro?" dedi.
Erdoğan’ın yaptığı konuşmaya mevkidaşı Prokopis Pavlopulos olumsuz yanıt verdi. Pavlopulos Yunanistan’ın önde gelen ülkenin önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarından biri şöyle dedi: "[Lozan’ın]Hiçbir hatası yoktur. Bu nedenle de gözden geçirilmesine ya da güncellenmesine gerek yoktur".
Çipras ise Batı Trakya ve diğer bölgelerdeki azınlıkların halklarına saygı gösterdiklerini söyledi ve, bazı reformlar yapılması gerektiğini doğruladı, "Ama Yunanistan'ın yapması gereken reformlar başka ülkeleri ilgilendiren konular değildir" dedi.
Baskın Oran: Lozan'ın tümünü Yunanistan da Türkiye'de uygulamıyor
Türkiye’den iki yorum bu tartışmanın nereye uzanacağını göstermesi açısından önemli:
Prof. Dr. Baskın Oran’ın yorumu şöyle:
"Müftülük konusu, Lozan Antlaşması'nın 143 maddesinin hiçbirinde yok. Müftülük konusu, 1913 yılındaki Atina Antlaşması'na ek olan 3. Protokol'de söz konusu edilir. 36 tane başdanışman var ve sayın Cumhurbaşkanı'na bunları anlatmıyor mu? Atina Antlaşması'nın Başmüftü'yle ilgili kısmını Yunanistan uygulamıyor. Türkiye de sürüyle Lozan maddesini uygulamıyor, ihlal ediyor. Ama kalkıp da, biz Lozan'ın güncellenmesini istiyoruz demek, bir anlaşma yapmak için değil, bir anlaşmazlık çıkarmak için Cumhurbaşkanı'nın oraya gittiği izlenimini uyandırıyor”.
Garo Paylan: Patrik seçimi 8 yıldır engelleniyor
Diğer yorum ise HDP Milletvekili Garo Paylan’dan.
Paylan Erdoğan’ın Yunanistan’a müftülük seçimi konusunda “ayar verdiği” yorumlarına istinaden şöyle diyor:
“Ayar dedikleri: ‘Batı Trakyada Müslümanlar müftüsünü seçemiyor. Lozan ne diyor? Seçim diyor.’ Bu ‘ayar’ da benden olsun! Türkiye’de Ermeni toplumunun Patrik seçimi 8 yıldır hükümet tarafından engelleniyor! Ruhban okulları kapalı Patrikhanelerin statüsü yok. Daha sayayım mı?”. (HK)
* Fotoğraf: Anadolu Ajansı - Atina