Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ankara Büyükelçiliği, dün (8 Ekim 2017) akşam saatlerinde ani bir kararla Türkiye’deki tüm vize hizmetlerini durdurduğunu açıkladı.
Türkiye birkaç saat sonra ABD vatandaşlarının vize işlemlerini durdurarak yanıt verdi.
İki ülke arasındaki gerilimin diplomatik kriz safhasına geleceği çok da beklenen bir gelişme değildi.
Hatta ABD’nin vize işlemlerini askıya alma hamlesinden birkaç saat önce ABD Savunma Bakanlığı Ortadoğu Masası Sözcüsü Eric Pahon, Türkiye’yi İdlip operasyonunda desteklediklerini açıklamıştı.
Hatta 21 Eylül 2017 günü Erdoğan ve Trump'ın New york'taki görüşmesinden samim fotoğraflar servis edilmiş; basında bahar havası estirilmişti.
S 400 meselesi
Türkiye’nin Suriye Kürt Kantonları’nın kurulması temelli rahatsızlığı, ABD ile ilişkilerindeki en gerilimli konuydu. Diğer gerilim sebebi ise Türkiye’nin Rusya’dan S 400 füze savunma sistemini alacağını duyurmasıydı.
Erdoğan açıklamayı 25 Temmuz 2017’de yaptı:
"Rusya Federasyonu ile bu konuda gerekli adımları attık, imzalar atıldı ve inşallah S-400'leri ülkemizde göreceğiz. Bunların ortak üretimiyle de süreci işleteceğiz".
YPG'ye giden silahlar
Bu adım iki ülke arasında askeri mutabakatın aslında dengesizleştiğini gösteriyordu. Çünkü Türkiye bir süredir ABD’yi Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) silah vermekle suçluyordu.
Oysa ABD Başkanı Trump, zaten Rakka operasyonu için YPG’ye ağır silah verilmesini öngören tasarıyı 10 Mayıs 2017’de onaylamıştı. Üstelik bu imza atıldığı sırada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan oluşan heyet, Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile görüşmek için ABD’de bulunuyordu. türkiye bu karar sonrası sıklıkla Suriye'ye giden silahlar konusunu dillendirdi.
İki ülke arasında uluslararası siyaset üzerinden özellikle Suriye ve Rusya ile silah anlaşması gibi ana konularda gerilimler olsa da vize işlemlerini askıya alınma meselesinde yakın tarihte başka ayrıntılar da var. belki de vize hamlesi için bu ayrıntılar daha önemli.
Metin Topuz'un tutuklanması
Bunlardan ilki ABD’nin vize konusundaki kararını açıkladığı sırada ilk akla gelen 4 Ekim 2017 günü ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nın çalışanı Metin Topuz'un Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmasında tutuklanması oldu. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, bu gelişmeden 'büyük bir rahatsızlık duyduklarını' açıklamıştı.
Rıza Sarraf olayı
21 Aralık 2015'de Rıza Sarraf, Türkiye'de 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları kapsamında 21 Aralık'ta tutuklanmış, bir süre sonra serbest bırakıldı.
Sarraf'ın İran'daki ortağı olarak gösterilen İranlı iş insanı Babek Zencani, yolsuzluk suçlamasıyla 6 Mart 2016 günü idam cezasına çarptırılmıştı. Zencani’nin Türkiye’de kurulu şirketleri de bulunuyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı bir raporda Zencani ile Rıza Sarraf arasında bir ilişkinin olduğu aktarıldı.
24 Mart 2016'da Sarraf ABD’nin Miami kenti havalimanından, ülkeye giriş yapmak isterken FBI ajanları tarafından gözaltına alındıktan sonra 22 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı tutuklandı
29 Mart 2017'de Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Rıza Sarraf soruşturması kapsamında New York'ta tutuklandı.
Atilla’nın, 2010-15 arasında İran hükümeti ve kurumlarının yaptırımları delmek suretiyle yüz milyonlarca dolarlık para transferini yürütme amacıyla bankası aracılığıyla Sarraf’la birlikte komplo kurduğu iddia edildi.
Eski bakan Zafer Çağlaya'na dava
7 Eylül 2017'te ABD New York Güney Bölgesi Savcılığı, Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ABD’de Rıza Sarraf’ın yargılandığı davaya sanık olarak dahil edildi. Çağlayan’a yöneltilen suçlamalardan biri “milyonlarca dolar rüşvet almak.”
Rahip Brunson'ın tutuklanması
17 Mayıs 2017'te Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin seyahati sonrası ABD'de Başkan Trump'la görüştü. Bu görüşmede Türkiye tarafının Fethullah Gülen’in iadesini talep edileceği konuşuluyordu. Ancak görüşmede Trump, o güne kadar gündeme gelmeyen bir konuyu açtı ve Amerikalı rahip Andrew Craig Brunson'ın serbest bırakılmasını istedi.
Brunson’un "gizli tanık" ifadesiyle FETÖ davasından tutuklu olduğu, ayrıca da "misyonerlik faaliyetleriyle" suçlandığı güne kadar Türkiye kamuoyunda üzerinde durulmayan yüzbinlerce “FETO tutuklusu” haberlerinden biriydi.
TIKLAYIN – DR. Ayşe Zarakol: “Erdoğan’ın Trump’tan İstediğini Alması Zaten Mümkün Değildi”
Fethullah Gülen’in iadesi
15 Temmuz darbe girişimi davalarının bir numaralı sanığı olarak yargılanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından 28 Ekim 2015’te “en çok aranan teröristler listesi”ne alınan Fethullah Gülen Mart 1999’dan bugüne ABD’de yaşıyor.
Gülen sağlık sorunları nedeni ile ABD’ye gitmiş ve Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasına yerleşmişti.
Mayıs 2016’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Fetullah Gülen’in ABD’den iadesine ilişkin hazırladığı kapsamlı dosyada “nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, iftira, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, zimmet, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kaydedilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal ile kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme” gibi suçlamalarda bulundu. Türkiye, iki ülke arasında 1979 yılında imzalanan “Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Antlaşması”n adayarak Gülen’in iadesini talep etti.
18 Temmuz 2016’da Obama döneminin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye’nin Gülen'in iadesi için kanıt göndermesi gerektiğini söyledi.
20 Temmuz 2016 günü ABD’nin yaptığı açıklamayla Türkiye’nin iade için resmi talepte bulunmadığı ortaya çıktı.
22 Temmuz 2016’da Enerji Bakanı Berat Albayrak, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın Fethullah Gülen’in iadesini görüşmek için ABD’ye gideceğini söyledi. Ancak Bozdağ başvurunun online olarak yapılacağını açıkladı.
Türkiye, Ağustos 2016'da 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Gülen'in ABD'den iadesi için resmi başvuruda bulundu.
11 Ağustos 2016 günü Erdoğan Ankara Beştepe’de halka seslendiği konuşmasında Gülen7in iadesi için istenen kanıtların yollandığını söyledi. Erdğoğan7a göre Türkiye “ABD'ye 85 kolilik belge gönderilmişti”.
2 Ekim 2017 günü Bozdağ’ın yerine gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Fethullah Gülen'in ABD'den iadesiyle ilgili dosya tamamlandığını açıkladı.
Hamza Uluçay'ın tutuklanması
23 Şubat 2017 günü ABD Adana Konsolosluğunda tercüman olarak görev yapan Hamza Uluçay, konsolosluk binasından çıkarken gözaltına alındı.
Uluçay’ın Mardin Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında arandığı açıklandı.
7 Mart 2017 günü tutuklandı. Uluçay'ın evinde yapılan aramada 7 'F' serisi, 7 'B' serisi, 2 'K' serisi olmak üzere farklı serilerde 21 adet 1 dolar ele geçirildiği bilgisi paylaşıldı. Uluçay PKK’ya yönelik operasyonda gözaltına alınmıştı ancak “1 Dolar”ı suç unsuru olması “FETO/PYD” soruşturmalarının unsuruydu.
Erdoğan’ın korumaları hakkında yakalama kararı
17 Mayıs 2017 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başkenti Washington DC’ye yaptığı ziyarette, Cumhurbaşkanlığı korumaları protestoculara saldırdı.
16 Haziran 2017 günü Erdoğan’ı protesto edenlere yönelik saldırı nedeniyle 12’si cumhurbaşkanlığı koruması 14 kişi için yakalama kararı çıkartıldı.
Maduro'nun Türkiye ziyareti
Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro 6 Ekim 2017 Cumartesi günü, Türkiye'ye resmi bir ziyaret yaptı. Erdoğan tarafından ağırlanan Maduro Maduro, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'ndeki törende yaptığı konuşmada, "Türkiye'ye geldik çünkü Türkiye'ye inanıyoruz. Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz" dedi.
Maduro ile ABD'nin arası son aylarda oldukça gergin. 30 Temmuz 217'de ABD yönetimi, Venezuela'da anayasanın yeniden yazılması için yapılan kurucu meclis seçiminin ardından ülkenin Devlet Başkanı Nicholas Maduro hakkında yaptırım kararı almıştı. ABD'li şirketler ve kişilerin Maduro'yla ticari ilişki kurması halen yasak. ABD , Maduro'yu "diktatör olarak" nitelemiş ve seçim sonuçlarını tanımayacağını açıklamıştı. (HK)