Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında üç ayrı suçlamadan 21 yıla varan hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Dihaber’in haberine göre, iddianamede Zana’nın zafer işaret yapması, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasına gitmesi ve 8 Mart Kadınlar Günü’ndeki konuşması suç unsuru olarak gösterildi.
TIKLAYIN - HDP VEKİLİ LEYLA ZANA ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST
Zana, 8 Şubat'ta Diyarbakır'da gözaltına alınmış, savcılıktaki sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
İddianamede Zana hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “suçu ve suçluyu övmek” suçlarından 8 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Dokunulmazlığın kaldırılması
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 156 sayfalık iddianamede, “Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca Zana'nın eylemlerine ilişkin hazırlanan üç fezlekenin Meclis’e sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, ‘yasama dokunulmazlığının kaldırılması’ talebiyle gönderildiği” ifade edildi:
“6718 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile Anayasa’ya eklenen geçici 20. madde gereğince Zana'nın fezlekelerde yer alan eylemlerine ilişkin dokunulmazlığı kaldırıldı.
“Soruşturma dosyaları Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü vasıtasıyla gereğinin takdir ve ifası bakımından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.”
DTK ve KCK ile ilgili bilgiler
İddianamede, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) kuruluşu, yapısı, amaçları ve faaliyetleri olduğu iddia edilen bilgiler yer aldı.
156 sayfalık iddianamenin 142 sayfasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşme kayıtlarına, PKK, KCK, KONGRA-GEL ve DTK’nin örgütlenme şemaları, kuruluşu, yapısı, tarihi, tüzüğü, işleyişi, KCK Sözleşmesi, KCK Yürütme Konseyi üyelerinin DTK konusunda yaptığı açıklamalara yer verildi.
Özerlik ilanı, konukevi ziyareti, cenazeler
Zana'nın da “DTK'nın özerkliği inşa etmek amacıyla örgütsel çalışmaları için kullandığı”, Diyarbakır Belediyesi Konuk Evi’ne birçok kez gelip gittiği ve burada yapılan toplantılara katıldığı ileri sürüldü. Özerlik ilanından iddianamede, “sözde” diye bahsedildi.
İddianamede, Zana'nın 2011’de Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Hakkari'nin Çukurca ilçesi Kazan Vadisi’nde gerçekleştirilen operasyonlarda ve Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde özel harekat noktası ile İlçe Emniyet Amirliğine düzenlenen saldırıların ardından öldürülen PKK’lilerin cenazelerine katıldığı belirtildi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait "Kartepe" isimli deniz otobüsünü kaçıran ve öldürülen “Azad” kod adlı Mensur Güzel'in de cenazesine katıldığı ifade edildi.
Newroz etkinliği ve zafer işareti
Zana’nın 2012’deki Newroz etkinliğine katılması da delil olarak gösterildi.
İddianamede ayrıca, zafer işareti yapması da yer aldı:
“Zana'nın, BDP [Barış ve Demokrasi Partisi] seçim otobüsünün üzerine çıkıp örgüt propagandası olabilecek tarzda zafer işareti yaptığı tespit edilmiştir. Şüphelinin bu haliyle terör örgütü üyesi olmamakla birlikte, 'örgüt adına suç işlemek' ve '2911 sayılı kanunun 32/1 maddesine muhalefet' suçlarını işlediği anlaşılmıştır.”
8 Mart eylemindeki konuşması
Zana’nın Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde beş yıl önce, 8 Mart Kadınlar Günü’nde İstasyon meydanındaki mitingde yaptığı konuşmada iddianamede yer aldı:
“Zana'nın konuşmasında özetle, 'Sizler aydınlık beyinlerinizle sizler büyük direnişinizle başkanınızı aranıza getireceksiniz. Benim bundan hiç bir şüphem yoktur.' ifadelerini kullandığı tespit edilmiştir. Zana'nın yaptığı konuşmada tutuklandığı tarih itibarıyla 30 bin kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı kastederek suçluyu kabullenmesi, sahiplenmesi ve saygı duyulması gereken bir halk lideri olarak anlatması ile üzerine atılı suçluyu övme fiilini işlediği anlaşılmıştır.”
Leyla Zana hakkında
1991 genel seçiminde, bölge kadınlarının büyük desteğini aldığı bir seçim çalışması sonrasında dönemin Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden Diyarbakır milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
6 Kasım 1991'de, TBMM 19. Yasama Dönemi için yapılan yemin töreninde, başında Kürt ulusal renkleri olan bir bantla, Türkçe başladığı yemini Kürtçe “Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum” cümlesiyle tamamlaması nedeniyle Meclis’te tepkiyle karşılaştı.
2 Mart 1994'te, ABD'de yaptığı bir konuşma yüzünden, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak'la beraber milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı. Ertesi gün dokunulmazlıkları kaldırılmış olan diğer beş milletvekiliyle birlikte gözaltına alındı.
17 Mart 1994'te, grup arkadaşları Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan ile birlikte tutuklandı. 8 Aralık 1994'te “yasadışı örgüt üyeliği” suçundan 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
8 Haziran 2004'te Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nden serbest bırakıldı.
TBMM 24. Dönem Diyarbakır, 25.ve 26. Dönem Ağrı milletvekili.
Ne olmuştu?
Hakkında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin teklifin 20 Mayıs 2016 Meclis tarafından kabul edilmesinin ardından pek çok HDP'li vekil gözaltına alındı, serbest bırakıldı ve tutuklandı.
HDP'li 13 vekil tutuklu.
TIKLAYIN - HDP’Lİ VEKİLLERE TUTUKLAMA VE GÖZALTILARIN KRONOLOJİSİ
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği düşürüldü.
TIKLAYIN - HDP EŞ GENEL BAŞKANI YÜKSEKDAĞ'IN VEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLDÜ
(AS)