Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) dün akşam Strasbourg’da düzenlenen AB-Türkiye İlişkileri” başlıklı oturumunda, Türkiye ile müzakerelerin durdurulması konusunu görüştü.
AP’deki siyasi grupların eğilimi, “demokrasi ve hukuk devleti yolundan sapıldığı” gerekçesiyle Ankara ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin dondurulması yönündeydi.
TIKLAYIN - AB’DEN MÜZAKERELERİN SÜRMESİ KARARI
AP’nin ikinci büyük grubu olan Sosyalistler ve Demokratlar’ın (S&D) inisiyatifiyle gündeme getirilen Türkiye önergesi yarın (24 Kasım) oylanacak.
TIKLAYIN - 2016 AB İLERLEME RAPORU: TÜRKİYE GERİYE GİDİYOR
AP’nin tek başına müzakereleri dondurma, askıya alma ya da durma yetkisi yok.
Nihai kararı Avrupa Birliği (AB) liderleri veriyor. AB liderleri Aralık ayında toplanacak. AP kararı, AB toplantısındaki kararı etkileyebilir.
Piri: Dondurmaktan başka seçenek kalmadı
Deutsche Welle’in haberine göre, oturumda yapılan konuşmalarda, “Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukuk devletine saygı konusunda yaşanan gerilemeden” bahsedildi ve bu sebeple müzakerelere ara verilmesi çağrısı yapıldı.
Türkiyeli yetkililer kendisiyle görüşmek istemediği için geçen hafta Ankara’ya planlanan ziyareti son anda iptal olan AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri konuşmasında “Türkiye'de gelinen nokta bize müzakereleri geçici olarak dondurma seçeneğinden başka bir seçenek bırakmıyor” diye konuştu.
Mogherini: Müzakereler sürmeli
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini Türkiye’deki durumun kaygı verici olduğunu belirtmekle birlikte, üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesi fikrini savunmadı.
“AB-Türkiye ilişkileri yol ayrımında çünkü Türkiye yol ayrımında” dedi.
Hukuk devleti konusunda Türkiye’nin, üyesi olduğu Avrupa Konseyi ile işbirliğinin önemine vurguda bulundu.
Müzakere süreci sona ererse AB ve Türkiye’nin kendilerini “kaybet-kaybet” senaryosu içinde bulacaklarını savundu. Böyle bir senaryoda Avrupa’nın “Türkiye ile önemli bir diyalog kanalı ve nüfuzunu”, Türkiye’nin ise “çok şey” kaybedeceğini söyledi.
Mogherini, Türkiye’nin somut olarak ne istediği konusuna açıklık getirmesi gerektiğini de söyledi.
İdam cezası konusundaki retoriğin pratiğe dönüşmesi halinde Türkiye’nin “Avrupa ailesinin parçası olmak istemediği mesajı göndermiş olacağını” belirtti.
Avrupa Komisyonu’nun genişleme ve komşuluk ilişkilerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn da Türkiye’nin son yıllarda giderek artan biçimde “AB’den uzaklaştığını, bu durumun görmezden gelinemeyeceğini” söyledi.
AB’ye yapılan ihracattan bahsedildi
AP’nin sayıca en büyük grubu olan Avrupa Halk Partisi (Hıristiyan Demokratlar) adına söz alan Almanyalı parlamenter Manfred Weber oturumda şunları söyledi:
“Hukuk devleti sıralamasında, Birmanya’nın arkasına düştü. Türkiye bir yol ayrımında.
“Türkiye’nin yüzünü Rusya ve Çin’e döneceği senaryosuna inanmıyorum. AB’ye, Rusya ve Çin’e yaptığı ihracatın 3 katını gerçekleştiriyor.”
15 Temmuz sonrası kitlesel tutuklamalar
AP’nin ikinci büyük grubu konumundaki Sosyal Demokratlar adına söz alan İtalyalı parlamenter Gianni Pitella da 15 Temmuz sonrası Türkiye’deki kitlesel tutuklamalara vurguda bulundu.
Bu tutuklamaların “AB’nin de kınamış olduğu darbe ile meşru gösterilemeyeceğini” söyledi.
Müzakerelerin dondurularak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “kuvvetli bir mesaj” gönderilmesi gerektiğini savunan Pitella, “Sosyal demokratların bir gün böyle bir öneride bulunacakları aklıma gelmezdi ama başka çare kalmadı” şeklinde konuştu.
“Üyelik değil, yeni bir işbirliği”
Muhafazakar grup adına konuşan İngiliz parlamenter Syed Kamall, AB’nin Ankara ile ilişkilerde “hem kendisi hem de Türkiye ile dürüst olması” gerektiğini ifade ederek, “Mevcut ilişki yürümüyor, üyelik yerine yeni bir işbirliği üzerinde çalışmalıyız” önerisinde bulundu.
Liberal Grup adına konuşan Belçikalı parlamenter Guy Verhofstadt da, Türkiye’nin “Avrupa prensipleriyle uyuşmayan bir ülke” haline geldiğini söyledi. Türkiye hukuk devleti ilkesine geri dönene kadar müzakerelerin dondurulmasını istedi.
“Kurduğumuz köprüler yıkıldı”
Yeşiller Grubu adına söz alan Almanyalı parlamenter Rebecca Harms “Yaşananlar Türkiye ile bundan böyle eskiden olduğu gibi devam edemeyeceğimizi gösteriyor. Kurduğumuz köprüler yıkıldı. Çok üzgünüm” dedi.
Taslak metinlerde ne var?
Hıristiyan Demokratların taslak metninde “müzakereler geçici olarak ertelensin” ifadesi kullanılırken, Sosyal Demokratların taslağında “müzakereler, Türkiye hükümeti hukuk devletine ve insan haklarına saygı yoluna dönene kadar geçici olarak dondurulsun” ifadelerine yer veriliyor.
Liberaller "Türkiye ile üyelik müzakereleri derhal askıya alınsın”, aşırı sağcı Uluslar ve Özgürlükler Avrupası grubu “Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerine son verilsin” ifadesini kullandı.
AB karşıtı “Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi” grubu "Türkiye artık Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getiren bir ülke değil, katılım müzakereleri derhal durdurulsun. Türkiye fon aktarımına son verilsin” ifadelerine yer verdi.
Komünist Grup tarafından hazırlanan taslak metinde ise “katılım müzakerelerinin dondurulması süreci başlatılsın” ifadeleri kullanıldı.
Siyasetçiler, yarınki oylamaya kadar ortak bir taslak metinde uzlaşacak. Taslak genel kurulda geçerse AP, Ankara ile üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bu sürecin dondurulması yönünde karar almış olacak. (AS)