Haberin Kürtçesi içim tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 28. Muhtarlar Toplantısı’ndaki konuşmasında Misak-ı Milli Lozan Antlaşması, Musul operasyonu gibi konulara değindi.
“Gençlerimizin Lozan'ı incelemesinden birileri rahatsız oluyor” diyen Erdoğan, “hem batı hem de güney sınırlarımızda Misak-ı Milli hedeflerimizi koruyamadık” ifadesini kullandı.
Erdoğan’ın Misak-ı Milli ve Lozan Antlaşması’na dair sözleri üzerine Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’tan bugün tepki gelmişti.
"Misak-ı Milli niye rahatsız ediyor?"
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Gençlerimizin Lozan'ı incelemesinden birileri rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsunuz? İncelensin, doğru yanlış bilelim... Misak-ı Milli'yi gündeme getiren Gazi Mustafa Kemal. Burada bir tarih yok mu?
"Bal arısı gençlik istiyoruz"
“Benim partimden birisi o anlaşmada vardı diye neden rahatsız olalım. Biz sorgulayan, araştıran bir gençlik istiyoruz. Ben gençliğimizi bal arısı gibi görmek istiyorum eşek arısı gibi değil. Daldan dala çiçekten çiçeğe dolaşsın ve gelsin o balı yapsın ki millete faydalı olsun.
"Hedef Misak-ı Milli idi"
“Osmanlı öylesine büyük bir devletti ki, bu devin yıkılışı milletin üzerinde maddi ve manevi derin yaralar açtı. 1914 yılında, 2 buçuk milyon kilometrekare olan topraklarımız, 9 yıl sonra 780 bin metrekareye düştü. Kurtuluş Savaşı'na girerken hedef Misak-ı Milli'ye sahip çıkmaktı.
“1923 psikolojisiyle hareket edemeyiz”
“Biz 780 bin metrekareye, 20 milyon metrekarelerden geldik. 2016 yılında 1923 psikolojisiyle hareket edemeyiz.
“Maalesef hem batı hem de güney sınırlarımızda Misak-ı Milli hedeflerimizi koruyamadık. Dönemin şartları itibarıyla bu durumu mazur görenler, göstermeye çalışanlar olabilir. Bu yaklaşımı bir yere kadar mazur görmek mümkündür.
"Amaç bin yıllık varlığımızı unutturmak"
"Asıl vahimi, zorunluluklardan kaynaklanan bu durumu esas olarak kabul edip kendimizi tamamen bu kabuğun içine hapsetme anlayışıdır. Biz işte bu anlayışı reddediyoruz. Türkiye'yi 1923'ten beri böyle bir kısır döngüye hapsedenlerin amacı coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, Selçuklu ve Osmanlı geçmişimizi bize unutturmaktır. “
Musul operasyonu
“Türkiye'nin Musul operasyonuna girmesini engellemeye çalışanlar, Suriye'deki oyunlarını bozmamızdan rahatsız olanlardır. İstiyorlar ki Türkiye yerinde otursun, olup bitenleri seyretsin, sonra da payına düşen bedel neyse onu ödesin.
“Türkiye içinde de PKK ile FETÖ kendilerine düşen rolleri aynen oynuyorlar. Asıl mesele bölgenin yeniden yapılandırılması meselesidir."
"Suriye'nin asıl sorunu DAEŞ değil"
“Türkiye, Cerablus operasyonuna başlarken elbette diğer ilgili ülkelere bilgi verdi. Ama kimseden izin almadı. ÖSO ile birlikte bu operasyonu başlattık ve hamdolsun başarıyla yürütüyoruz. Sahaya girince gördük ki aslında Suriye’nin sorunu aslında DEAŞ değil, ortada taktik ve strateji sorunu var.
"Kusura bakmayın El-Bab'a da gireceğiz"
“Şimdi birileri bize akıl veriyor. Ne diyorlar? ‘Dabık’a girdiniz iyi, sizi kutlarız. Ama daha aşağı gitmeyin’ daha aşağıda ne var? El-bab var, kusura bakmayın biz oraya da gideceğiz. Bizim tehdidi altında olduğumuz yer Dabık’ta bitmiyor. Oradan bizim Münbiç’i de kuşatma altına almamız lazım. Çünkü Münbiç yüzde 95’iyle Arap’tır. Ama orayı kim işgal etmek istiyor? PYG ile YPG.
"Amerikalılar söz verdi"
"Biz Amerikalılara dedik ki buradan bir defa PYD, YPG gidecek. Şimdi bakalım söz verdiler. Tamam giderse mesele yok. Ha Rakka’da beraber hareket edebilir miyiz, dedik ki ederiz. Çünkü Rakka DEAŞ’ın merkezi. Orayı da DEAŞ’tan temizleyelim, gerçek sahipleri gelsin yerleşsin. Biz buna da varız."
Misak-ı Milli nedir?İstanbul'da toplanan son OsmanlıMebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edildi. 17 Şubat'ta açıklandı. Günümüz Türkçesiyle Milli Yemin ya da Ulusal Ant anlamına geliyor. 1. Dünya Savaşı'nın sonlandırılması sırasında yapılacak barış anlaşılmasında uyulacak asgari şartları belirler. Altı maddeden oluşur. MusulErdoğan'ın sözünü ettiği ilk maddede Musul ülke sınırları içinde kabul edilmişti. Musul 1. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütakaresi’nde Osmanlı toprakları arasındaydı. Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan Lozan Antlaşması’nda Musul, Türkiye ile İngiltere arasındaki en önemli sorundu. Mondros sonrası İngiltere mütarekenin 7. Maddesine dayanarak Musul’u işgal etmişti. 7. Maddede “İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır” deniyordu. Lozan’da Musul konusunda anlaşma sağlanamadı ve konu iki ülke arasında çözülmek üzere antlaşma dışında bırakıldı. Musul sorunu 5 Haziran 1926 tarihinde, Türkiye ve Irak arasındaki siyasi sınırları belirlemek ve komşuluk münasebetlerini düzenlemek amacıyla İngiltere ve Türkiye arasında imzalanan Ankara Antlaşması’na kadar sürdü. Bugünkü Türkiye - Irak sınırı bu antlaşmayla çizildi. Batı TrakyaBugün Yunanistan'ın topraklarında olan Batı Trakya da Misak-ı milli sınırları içindeydi. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütakaresi’ni müteakip 14 Ocak 1919'dan itibaren Yunanistan orduları Trakya'ya girdi. Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye ordusunun Boğazları geçmesinin ardından 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Doğu Trakya, Yunan kuvvetleri tarafından boşaltıldı. Lozan Konferansı sonunda, Yunanistan ordusunun savaş boyunca verdiği zararlara karşılık savaş tazminatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Türkiye'ye katılması kararlaştırıldı. Yunanistan Karaağaç nahiyesi ile istasyonu 15 Eylül 1923'te boşalttı. |
(BK)
* Fotoğraf: Evrim Aydın / Ankara / AA