Başbakan Binali Yıldırım, bugün öğle saatlerinde Ankara'daki valiler buluşmasında yaptığı konuşmada, Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmalarla ilgili, bütün illerde şikayetler için kriz merkezi oluşturulacağını söyledi.
TIKLAYIN - ERDOĞAN: FETÖ OPERASYONLARINDA AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI
Yıldırım’ın ardından konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “15 Temmuz'u planlayanlar ve gerçekleştirenler, meseleyi 15 Temmuz'da bırakmak istemeyeceklerdir” dedi.
Memurların uygulamaları
Binali Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Masa başında olanlar, hesap-kitap yaparlar ama sahadaki uygulama hiçbir zaman plan ve proje ile aynı olmaz. Onun için de, memur uygulama yaparken korkar, çekingen davranır. Acaba, bunu böyle talimat yapmışlar ama bunu uygulasam iş bölünür, uygulamasam niye uygulamadın diye sual soracaklar. Ben ne yapacağım?
“Arkadaşlar, memleketin işini yaparken, şekil-usul hatası yapabilirsiniz. Hiç endişe etmeyin. Ama kendi menfaatiniz için iş yaparken sonuna kadar korkun. Sahadaki hiçbir iş, şekil ve usul hatası olmadan yapılmaz.
“Uygulamanın içinden gelen bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Mesele milletin menfaati ise, hata yapın ama hainlik yapmayın.”
17-25 Aralık vurgusu
Yıldırım, Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmalarla ilgili de şunları söyledi:
“FETÖ soruşturmalarında ciddi tasfiyeler yapılıyor. Zaman zaman titiz davranılmadığı serzenişleri geliyor. İşin başında hepsini söyledik; intikam duygusuyla değil adaletle çalışacağız.
“Yurdun her köşesine gidecek, kontrol edecek şansımız yok. Bizim sizlerin adaletinize güvenmekten başka kaynağımız yok.
“Toplumda güven duygusunu sarsmamak için kılı kırk yaracaksınız. Burada ölçümüz belli; 17-25 Aralık sonrası bu örgütle irtibatı varsa bunların mazur görülmesi imkansızdır, dedik.
“Bütün illerde kriz merkezleri oluşturulacak. Kendisine haksızlık yapan birileri varsa bunların başvurması için birimler oluşturulacak. Yanlış yapıldıysa bu operasyonlar, çalışmalar tamamlandıktan sonra dönüp bakılacak ve yapılmış yanlışlar düzeltilecek.”
Jandarma, Emniyet ve sınır güvenliği
“OHAL'le [Olağanüstü Hal] jandarma ve sahil güvenlik İçişleri Bakanlığına bağlandı. Bu taşrada hissedilmedi. O yüzden oradaki sevk ve idarede bu hususu gözden uzak tutmayın.
“Emniyete ne kadar önem veriyorsanız jandarmaya da önem verin. İkisi bir olunca yönettiğiniz ildeki asayiş çok daha rahat bir şekilde sağlanacak.
“Bu kurumlar arasında bir uyumsuzluk çıkarsa, o zaman zafiyet var demektir, büyük sıkıntı kapıda demektir. Bu konulara dikkat etmenizi istiyorum.
“Terörle mücadelede yeni bir sürece girdik. Bu sürecin adı savunma değil, taarruz. Bir hudut kapılarımızı emniyete alacağız. Dışarıdan girişleri önleyemezsek sızlanmanın anlamı yok.” (AS)
* Fotoğraf: Hakan Göktepe - Ankara / AA