Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la perşembe akşamı Beyaz Saray’da kısa bir görüşme gerçekleştiren ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusundaki endişelerini dile getirdi.
Washington'daki Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin kapanışında gazetecilerle bir araya gelen Obama’ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarının Washington DC’de gazetecilere saldırması soruldu.
ERDOĞAN BROOKİNGS'TE KONUŞTU, KORUMALARI GAZETECİLERE SALDIRDI
AFP haber ajansından Andrew Beatty Obama’ya “Brookings Enstitüsü’nde yaşanan epey çirkin sahnelerden saatler sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluştunuz. Merak ettiğim, (Erdoğan’ı) kendisini bir otoriter olarak görüyor musunuz” diye sordu.
Obama soruyu “Türkiye’de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil” diye yanıt verdi.
Ayrıca, “Erdoğan yönetiminin basına karşı benimsediği yaklaşımın, Türkiye’yi çok rahatsız edici bir yola sürükleyebileceğini” söyledi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da söyledim”
Obama özetle şöyle konuştu:
“Türkiye bir NATO müttefiki. IŞİD’e karşı savaşımızda aşırı derece önemli bir ortak. Geçmişi eskiye dayanan ve stratejik ilişkimiz olan bir ülke. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığa geldiğimden beri ilişkide olduğum biri, birçok konuda verimli bir ortaklık var.
Aynı zamanda şu da doğru ki bunu doğrudan ona da dile getirdim, Türkiye’de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil.
Ben basın özgürlüğüne güçlü biçimde inanan biriyim. Dini özgürlüklere güçlü biçimde inanan biriyim. Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye güçlü biçimde inanan biriyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokratik bir süreçle üst üste seçildiğine şüphe yok.
Ama basına karşı benimsedikleri yaklaşımın, Türkiye’yi çok rahatsız edici bir yola sürükleyebileceğine inanıyorum. Ve onlara tavsiyede bulunmaya devam edeceğiz.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söyledim. Ona, göreve demokrasi vaadiyle geldiğini ve Türkiye’nin tarihsel olarak modernlik ve açıklıkla yan yana yer alan derin bir İslam inancının yaşandığı bir ülke olduğunu hatırlattım.
Ve (Erdoğan’ın) bilgiyi baskılama ve demokratik tartışmayı engellemenin de dâhil olduğu bir strateji yerine izlemesi gereken miras bu.
Bunu söylerken, (Türkiye’nin) işbirliklerinin birçok uluslararası ve bölgesel konuda önemli olduğunu da vurgulamak isterim. Öyle olmaya da devam edecek. Birçok dost ve ortağımız için geçerli olduğu gibi onlarla çalışır, işbirliği yaparız, çabalarına minnettar oluruz ve bazı farklılıklar olur. Ve farklılıklar neredeyse söyleriz.” (AS)
* Fotoğraf: Reuters, DW