Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ürdün ziyaretinde beraberindeki basın mensuplarına gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Tutuklu akademisyenlere değinen Davutoğlu, tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiğini belirtti ve Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ı kastederek, “Geçmişte başörtü yasağına da karşı çıkan bir isim. Onunla ilgili olumsuz kanaatim yok. Aksine özgürlükçü tutumunu duymuş olduğum bir isim” ifadelerini kullandı.
Milletvekili dokunulmazlıklarının tamamen kaldırılmasının hükümeti düşürebileceğini belirten Davutoğlu, Türkiye’nin artık başkanlık sistemine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
“Engellediğimiz saldırıları tek biz biliyoruz”
“Engellediğimiz terör saldırılarının sayısını sadece biz biliyoruz. Ama Türkiye’de tek konu güvenlik değil.
“Tek konu güvenlik olsa her sabah güvenlik düşünerek kalksam ve günü öyle bitirsem tam da terörün istediğini yapmış, kendimi teröre hapsetmiş olurum.
“Toplum psikolojisini değiştirmek lazım. Psikolojik ortamı iyileştirmek gerek.
“Başkanlık sistemine ihtiyaç var”
“Parlamenter mi değil mi, ne olduğu belli olmayan bir yönetim sistemi yerine açık, net bir sisteme ihtiyaç var. Bu da son geldiğimiz nokta itibariyle başkanlık sistemi.
“Ama bu başkanlık sisteminin de güçler ayrılığı sistemi ve karşılıklı denge-denetlemenin o kadar iyi tanımlanmış olması gerekir ki kimsenin zihninde şüphe kalmamalı.
“Prensip olarak üniter devletlerde ve Anayasa Mahkemesi’nin olduğu yapılarda iki kamaralı sisteme ihtiyaç olduğu kanaatinde değilim.
“Tutuksuz yargılama esas olmalı”
“Ben prensip olarak hüküm verilene kadar eğer herhangi bir hukuki zorunluluk yoksa insanların tutuklu yargılanmalarına karşıyım.
“Sonunda beraat olursa, özgürlüklerin kısıtlanması geri ödenemeyecek bir haktır. Bana en büyük cezayı versinler, ama konuşma, yürüme özgürlüğümü elimden almasınlar.
“28 Şubat’ta baskılar yaşamış bir akademisyen olarak söylüyorum: Düşüncenin hiçbir türüne sınır getirilmesini kabul edemem.
“Boğaziçi Üniversitesi’ndeki o akademisyen (Esra Mungan) geçmişte başörtü yasağına da karşı çıkan bir isim.
“Onunla ilgili olumsuz kanaatim yok. Aksine özgürlükçü tutumunu duymuş olduğum bir isim.
“O parçalanmış bedenleri gördükten sonra hâlâ bir akademisyen o bildiriyi PKK’yı eleştirmeden okuyorsa, ben onunla ayrı bir düzlemde tartışır, mücadelemi veririm. Hukuki konu ayrıdır.
“Dokunulmazlıklar kalkarsa hükümet düşürülebilir”
“(Tüm dokunulmazlıkların kaldırılması teklifiyle ilgili) Siyaseti bütünüyle müdahaleye açık hale getirdiğinizde, parlamento aritmetiğiyle oynamak isteyen herkes dolaylı yoldan hükümet devirmeye kalkar.
“Eğer 317 yerine 280 milletvekili çıkarsaydık, dört milletvekili üzerinden hükümet değişebilirdi. Geçmişte paralelin yaptığı gibi ayarlanmış bir savcı bütün ülkenin kaderiyle oynayabilirdi.
“Dokunulmazlık dediğiniz şey sadece yargı süreciyle ilgili iznin verilmesidir. Milletvekilini cezalandırmak değildir.
“Yargılama izni verilse bile milletvekilliği bitmiyor. Mahkemeye gidiyor, geliyor ve milletvekilliğine devam edebiliyor. Kimsenin milletvekilliğini bitirmek benim elimde değildir. Biz demokratik bir toplum devletiyiz.” (EKN)
* Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman / AA