Hepimiz birlik içinde
Basit bir şey istiyoruz
Git… Git… Git… Git…
Devril, devril Hüsnü Mübarek
Devril, devril Hüsnü Mübarek
Halk rejimin devrilmesini istiyor
O gidecek
Çünkü biz gitmiyoruz
Ahbap gitmen lazım
Çünkü biz gitmiyoruz
Arap Ayaklanmaları ile ilgili birçok şey söylendi fakat en önemli özelliklerinden biri de ‘kendiliğinden’ gerçekleşmesi idi. Örgütlü gruplar çağrı yapıp, buluşma alanları belirlese de 25 Ocak’ı 25 Ocak yapan ve sonra Mısır Devrimi denilecek süreci yaratan ana etmen kitlelerin katılımı ile Tahir Meydanı’nın ele geçirilmesiydi.
Meydan işgali, hem Mübarek rejiminin devrilmesi için ana basınç alanını yaratırken bir yandan da devrimin yaratıcılığının buluştuğu nokta oluyordu.
Ve devrimin yaratıcılığını buluştuğu meydanlarda şehitlerinin yanında bir de popüler kahramanları oluşuyordu. O kahramanlardan biri de Mısır Devrimi’nin sesi olarak anılan Ramy Essam.
İrhal - Git
Ramy Essam 2011’de ayaklanma başladığında 20’lerinde bir üniversite öğrencisiydi.
O da arkadaşları ile beraber Kahire’de gönlü bir nebze özgürlükten çarpan birçok genç gibi Tahrir Meydanı’na yürüdü. Fakat ‘sıradan’ bir eylemciden farklıydı; ağır çatışmalara rağmen her gün yanında gitarını da getiriyordu.
Bir kaç yıldır kendi bestelerini yazıyordu ama orada kendi bestelerini değil meydanda haykırılan popüler sloganları haykırmaya ve çalmaya başladı.
Ramy, Tahir’de kitlelerin dilindeki kelime aynıydı: "Git!"
Ve Mısır Devrimi’nin marşı bu sloganlarla birlikte şarkılaştı.
Ramy’e şarkı sözlerini kim yazdı diye sorulduğunda Mısır halkı diyordu. Marş, Mısır halkının taleplerinin bir yansımasıydı. Ramy, bu günden sonra yanında adalet ve özgürlük şarkıları bestelemeye başladı.
2 Şubat’ta Mübarek yanlıları ile çıkan çatışmada kafasına gelen bir taş ile yaralandı ama sargı bezleri ile meydana kalmaya devam etti.
Artık halk tarafından tanınıyor, videoları internette dolaşıyordu. Meydana onu görmek için insanlar geliyordu.
Ve Mübarek devrildi.
"En güzel andan" işkenceye
Tahir Meydanı’ndaki kutlamalarda Ramy yine sahnedeydi. Ayaklanma ile bir anda yıldıza dönüşen Ramy, Mübarek’in istifasının gerçekleştiği güne ‘hayatımın en güzel anı’ diyordu.
Mübarek’in istifası ile Tahir Meydanı ordu tarafından yavaş yavaş boşaltılmaya başladı fakat ‘devrimin taleplerinin’ gerçekleşmesi için inat eden kitleler meydanı terk etmiyordu.
Ramy de onlardan biriydi.
Ordu kitleyi dağıtmak için tezat yöntemler kullanılıyordu. Bu yöntemler özellikle ‘devrimin yüzleri’ olan bireylere yöneltildi ve Ramy 9 Mart 2011’de meşhur Mısır Müzesi olaylarında ağır işkenceye gördü. Bir asker kafasında tepinmiş ve vücuduna elektrik vermişti.
Ramy’nin arkadaşları ertesi gün onu yürüyemez halde buldu. Yaşıyordu. O ise “Öleceğimi zannediyordum ama bunu onların yanına bırakamazdım” diyordu. İşkence görmüş bedenini filme çekip youtube’a yükledi. Bu video ordunun suçlarının teşhir edildiği ilk verilerden biri oldu.
Mart’tan sonra ve Kasım 2011’de de orduya karşı demokratik sisteme geçişin gerçekleşmesi için yapılan 2. Tahir ayaklanmasında Ramy hep meydandaydı.
2012 yılının başında seçimler yapıldı; parlamentoda Müslüman Kardeşler ve Temmuz’daki başkanlık seçimlerinde Mursi kazandı.
Fakat Mursi’nin seçiminden bir kaç ay sonra tekrar protestolar baş gösterdi.
Mursi karşıtı kitlesel gösterilerde onun için de “İrhal” şarkısını söyledi ve darbeye kadar devrimin taleplerini anlatan birçok şarkı yazmaya devam etti.
Bir şarkısının adı “Ekmek, özgürlük ve sosyal adalet”ti.
Fakat yeni şarkılarından sloganlaşacak olan “Taty taty” hem Mısır’da hem de başka Arap coğrafyalarında ün kazandı.
Şarkı tüm iktidar odaklarına mesaj yolluyordu;
Çok çalışıp ülkenin refahını düşünüyorsun
Yaptıkların yarasız çünkü haksız kişiler yerini alıyor
Ama başını eğ eğ, çünkü senin ülken bir demokrasi
Senin emeğin artık senin değil, fakirlik yolunu tıkıyor
Etrafına bakıyorsun ve onu görüyorsun; ya hırsız ya bağımlı
Ama başını eğ eğ, çünkü senin ülken bir demokrasi
Ordu ve kaçış
Ve Temmuz 2013’te Mursi darbe ile devrildi.
Bundan sonraki süreç Ramy için pek tekin değildi. Ordu iktidara gelmiş ve iktidarının ilk ayında binden fazla kişinin ölümüne neden olmuştu.
Fakat ülkede kalmaya devam etti, artık eskisi sokaklarda değildi.
Bu sırada İsveç’ten müzik eğitimi için burs kazandı ama Mısır’da kalmak istiyordu.
Sisi cumhurbaşkanı oldu.
Ramy ise “Artık gitme zamanı” diyordu.
Gitti.
Çalınan bir bahardan şarkılar
Essam'ınn yukarıda anlatılan kısa hikayesi üzerinde çalıştığı son projesi ‘çalınan bir baharın’ özeti gibi.
Kendi yükselişi ve şarkılarının inşası Mısır ayaklanmasını anlatıyor.
Ramy iki senedir yurtdışında eğitimini görüyor ve bugün Washington’dan New York’a Avrupa’nın birçok yerinde konserler vermeye devam ediyor, İsveç’te mültecilerle beraber kampanyalarda aktif rol alıyor.
Son röportajında Mısır’ı çok özlediğini ve İsveç’te yalnız hissettiğini ekliyor ve Mısır cuntası tarafından tutuklamamak için ‘ünlü’ kalmaya devam etmem lazım diyor. (BZ/HK)
ARAP AYAKLANMALARI'NIN 5. YILI YAZI DİZİSİ
25 Ocak Pazartesi - Arap Ayaklanmaları Yazı Dizisine Başlarken
25 Ocak Pazartesi - Arap Ayaklanmaları'nın 5. Yılı: Kronoloji
25 Ocak Pazartesi - Yedi Ülkede Arap Ayaklanmaları'nın Dünü Bugünü
26 Ocak Salı - Mete Çubukçu Ayaklanmaların 5 Yılını Anlattı
27 Ocak Çarşamba - Mısır'da Her Şey Mümkündü; Buraya Nasıl Geldik?
28 Ocak Perşembe - Tahrir ve Küresel Kalabalık Üzerine
29 Ocak Cuma - Mısır Devrimi'nin Sesi Essam'ın Hikayesi: "Çalınan Bahar"
1 Şubat Pazartesi - "Ulusal Mutabakat Sağlanmadan Mısır Halkı Güvende Olmayacaktır"
2 Şubat Salı - Can Ertuna'nın Gözünden Arap İsyanları
3 Şubat Çarşamba - Amerikalı Bir Gazetecinin Ortadoğu Güncesi
4 Şubat Perşembe - "Mısır, İran Devrimi Gibi Kendi Değerlerinden Döndü"
5 Şubat Cuma - "Görmüyor musun Ben Vatanımı Kaybettim?"
7 Şubat Pazartesi - Arap Devrimleri ve Suriye: Beş Yıl Sonra