Bilkent Şehir Hastanesi'nin yapımı büyük bir heyecanla sürüyor. O kadarki inşaat alanında şu anda hizmet veren hastane olmasına karşın 7 gün 24 saat inşaata devam etmeleri için özel izin verildi.
Bu devasa yapı 3 bin 700 yataklı bir hastane olacak. Hastanede çalışan sayısının 40 bin olması bekleniyor. Sadece otoparkı 8 bin araç kapasiteli olacak. Hatta Sağlık Bakanlığının ana hizmet binası da buraya taşınacak. Onların bile özel otoparkı 800 araç kapasiteli.
İlerleyen zamanlarda Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu binaları da bu alana gelecek. Tabii bu alana “sağlıkla ilintili kimi ticari alanlar” da yapılacak. Örneğin refakatçilerin kalması için bir “tıbbi” otel, örneğin kongrelerin yapılabilmesi için bir “tıbbi” kültür kongre merkezi, örneğin bunca insanı taşıyabilmek için bir “tıbbi” taksi durağı…
Bütün bunlar kimilerine göre çok güzel gelişmeler, çok önemli atılımlar, çok faydalı yatırımlar. Ama işte inşaatın haşmeti gözleri öyle kamaştırmış ki küçük bir detay atlanmış; Bilkent’e gidecek yol yok!
Orman Bakanlığı tarafından “orman vasfında arazi” olduğu belirtilerek “kesinlikle ticari bina yapılmaması kaydıyla” 2007 yılında arsa tahsisi yapılmış, Ağustos 2009’da Sağlık Bakanlığı tarafından ön fizibilite raporu hazırlanmış, Eylül 2009’da Yüksek Planlama Kurulu ihale kararı vermiş, Haziran 2010’da ihale ilanı çıkmış, Ekim 2011’de ihale yapılmış, Eylül 2013’te sözleşme imzalanmış, Ekim 2013’te temel atma töreni yapılmış. Ama yol yok!
Bu arada Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yaptığı incelemeye göre binanın küçük bir ruhsat sorunu olduğu da söyleniyor. Türkçesi koca hastanenin “kaçak inşaat” olması riski de var.
Tabii tüm bunlar ihaleyi alan şirketler için de büyük sorun. O kadar ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ısrarla “gerek yok” yanıtına rağmen zorla yaptıkları ÇED başvuru dosyasında da bunu dile getirmişler.
Bilkent Şehir Hastanesi tamamlandığında Ankara merkezdeki büyük hastaneler kapatılarak buraya taşınacak. Yine bu hastane Ankara’yla birlikte beş ayrı ile hizmet edecek. Dolayısıyla hastaları, çalışanları, ziyaretçileri buraya vakitlice taşıyacak bir yol yok. Sayılan sorunlar ve daha fazla teknik ayrıntıya ilişkin Türk Tabipleri Birliği’nin de bir raporu var.
Şirketin raporundan, 2013 yılında ODTÜ arazisinde gece baskını ile ağaçların kesilmesiyle açılan yeni bulvarın bu hastane için olduğu da açıkça söyleniyor. Raporda yine ODTÜ kampüsü üzerinden ya da tüp geçitle altından bir yol daha açılması planlandığı belirtiliyor. Bu yol açılsa bile planlama hatası nedeniyle hastanenin atıl kalacağı ya da erişilemez, işleyemez olacağı ve hizmeti sunanları da hizmeti alacak olanları da zor günlerin beklediğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. (ÖE/HK)