Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için burayı tıklayın
Yargıtay Başsavcılığı, Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) parti tüzüğünde yer alan bazı maddelerin anayasa ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle bir yazı gönderdi.
Bir partinin tüzük ve programının devletin bağımsızlığına ve bütünlüğüne aykırı olmasının, kapatılma gerekçesi olduğu ifade edilen yazı medyada “Halkların Demokratik Partisi’ne mesaj” olarak yorumlandı.
bianet’e konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş yazıyı “HDP’ye mesaj” olarak algılamadıklarını, ilgili tüzük maddesinin DBP kurulduğundan beri var olduğunu uyarının “konjonktürel bir tartışma üzerine gelen tehdit” olduğunu söyledi.
Yargıtay’dan DBP’ye gönderilen yazıda DBP tüzüğündeki demokratik özerkliğe ilişkin 2. madde ile 3. maddenin 4. fıkrası ve merkez disiplin kuruluna ilişkin 68. maddesi eleştirildi.
Yargıtay’dan parti kapatma tehdidi
Yazıda şu ifadeler yer aldı:
“Parti programının giriş bölümünde ‘Partimiz DBP, yeniden yapılanma sürecinde demokratik özerkliği siyasal gündemine alırken, günümüze kadar farklılıkların inkârına dayalı tek ulus mantığına karşın demokratik ulus anlayışını, demokratik özerklik temelinde yaşamsallaştırmayı hedeflemektedir. Bu anlamda DBP Türkiye ve Kürdistan siyasetinde yeni bir partileşme anlayışı ve yeni bir siyasi kültür yaratma iradesiyle kendini yenilemiştir’ diyerek partinin varoluş amacının yaşanan siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik sorunların çözümü için özyönetim anlayışı doğrultusunda çalışmalar için kadrolar oluşturmayı hedeflendiği belirtilmiştir.
“Programın DBP'nin gençlik partisi olduğuna işaret edildiği 2. Maddesinde "demokratik özerkliğin inşasında" gençliğin öncülük etmesi hedeflenmiş denmektedir.
“Kürt sorununa çözüm yaklaşımın anlatıldığı 3. maddede Kürtlere demokratik ulus olma hakkı verilmesi ve bunun sonucunda da demokratik özerk yönetim statüsünü sağlanması ile Kürt sorununun çözüleceği mümkün görüldüğü belirtilmiştir.
“Demokratik Anayasa başlığında, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı esas alınarak farklı kimliklerin kendi öz yönetimlerini oluşturmasına olanak sağlanacağı söylenmiştir.
“Parti programınızda değindiniz bu hedeflerin Anayasa ile güvence altına alınmış Devletin üniter yapısına aykırı hükümler içerdiği açıktır.”
Yargıtay yazısında “Anayasanın 69/5. maddesi ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 101/1-a maddesine göre bir partinin tüzük ve programının devletin bağımsızlığına ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne aykırı olması durumunda bunun partinin doğrudan kapatılması gereken hallerden olduğu da belirtilmiştir” ifadesi de yer aldı.
Yargıtay, ilgili maddelerin 30 gün içinde düzeltilmesini istedi.
"Yargıtay yazısı konjonktüre uygun bir tehdit"
Yargıtay yazısını değerlendiren Danış Beştaş ise yazının “tehdit” olduğunu vurguluyor.
“Anormal olan bu yazının DBP’ye gönderilmiş olmasıdır. Biz bu yazıyı uyarıdan ziyade hukuk dışı bir uygulama olarak niteliyoruz. DBP, siyaset yapan, denetlenen bir siyasi parti olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
“Eskiden beri tüzüğünde var olan bu ilkeler nedeniyle bugün, tamamen konjontürel tartışmalar üzerinde gelen bu yazı sadece muhalefeti, toplumu baskılamaya yönelik bir tehdittir.
“Parti kapatmalar hiçbir zaman Kürt sorununu bitirmedi. Eğer gerekiyorsa yeni partilerle yola devam edilir. Ancak on yıllardır yapılan bu baskı yöntemlerinin ısıtılıp yeniden önümüze getiriliyor oluşu, çözümsüzlük politikalarının nasıl aciz olduğunun göstergesidir.”
Demirtaş “HDP’yi kapatma hazırlığı var” demişti
HDP’ye yönelik kapatma tartışması 7 Haziran seçimlerinden sonra birden fazla kez dillendirilmişti. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Ağustos “Aldığım duyum şu; Cumhurbaşkanı'nın danışanı yapılan Kuzu’nun özel hukuk bürosunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcığında değil, onun özel hukuk bürosunda parti kapatma hazırlığı yapıyor şu an. Mümkünse bu yılın sonuna yetiştirmek için” şeklinde bir açıklama yapmış, HDP olarak bu duruma hazırlıklı olduklarını ifade etmişti.
Hükümetten açıklama
AKP sözcüsü Ömer Çelik ise geçtiğimiz günlerde HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin soruya şu cevabı vermişti:
“Biz, hiçbir şekilde siyasi parti kapatmalarından yana değiliz. Sivil siyset zemininin korunması için siyasi partilerin kapatılmaması gerekir. Siyasi partilerin tamamen kapatılmasını engelleyen tutumla çıktık. Şimdi de siyasi partilerin kapatılmasına karşıyız, çünkü siyasi partileri halk kurar. Ama o siyasi partilerin içinde meşru anayasal düzene karşı olan varsa onlar bunun bedelini ödemesi gerekir.”
Demokratik Toplumlar Kongresi’nin haftasonu özyönetim gündemiyle toplanmasının ardından Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "HDP'nin kapatılması için derhal dava açılmalı" demişti. (EA)