Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suruç’ta 32 kişinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili tüm siyasilerin kınama açıklamalarının ardından yazılı açıklama yaptı.
Partinin resmi sitesinden yapılan açıklamadan satırbaşları:
"Nitelikli provokasyon": Ortadoğu’nun yeni baştan haritasını tanzim ve çizimini vahşet projelerine sabitleyen odaklar Türkiye’yi Irak, Suriye, Lübnan ve Libya’ya dönüştürmek için olağanüstü nitelikli bir provokasyonun içindedir. Kaldı ki, bugün öğlen saatlerinde Şanlıurfa ilimizin Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi bahçesinde meydana gelen kanlı terör saldırısının başka türlü izahı olmayacaktır.
"Amasız ve önşartsız lanetliyorum": Bu kapsamda bedenine bomba saran azılı bir cani 31 kişiyi öldürmüş, 100’ü aşkın kişiyi de yaralamıştır. Kim olursa olsun, neye inanır inansın, hangi bahaneye sığınırsa sığınsın insan hayatına kast eden canileri ve terörist hedefleri tartışmasız, amasız ve önşartsız lanetliyorum.
Failler ve azmettiriciler
"Aydınlatılmalı": Terörle huzur arasında tarafsız ve yalıtılmış bir bölge olmadığını herkes görmeli, kabullenmelidir. Suruç’u kana bulayan terör saldırısının tüm boyutlarıyla aydınlatılması, iç yüzünün fail ve azmettiricileriyle birlikte ortaya çıkarılması milletimizin en haklı ve yerinde beklentisidir.
"Paravan örgüt": Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu isimli paravan bir oluşumun, ‘Kobani’yi beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz’ kampanyası çerçevesinde toplanan kalabalığın Suruç’a hareketi felaketle sonlanmıştır. Kobani’deki sözde devrimi savunma amacıyla bir araya geldiklerini söyleyenleri; HDP, ESP gibi terör şubesi partilerle birlikte bölücülüğün yanında saf tutmuş bazı sivil toplum kuruluşları desteklemiştir.
"Kobane bahanesi"
"Halis ve ahlaki görülmeyecektir": İstanbul’dan Suruç’a Kobani bahanesiyle yola çıkanların bir defa amaç ve yöntemleri halis ve ahlaki görülemeyecektir. Kobani aşkıyla yanıp tutuşanların bu aziz millete karşı mensubiyet sancısı, bu kutlu vatana yönelik muhabbet ve sevgi bunalımı yaşadığı kuşkusuzdur.
"Bir tek Kobani mi kaldı?" Türkiye’de yardım edilecek yer ve insan bitmiştir de geriye bir tek Kobani mi kalmıştır? Bu sorunun samimiyetle cevaplandırılması lazımdır.
"Muamma": İstanbul’dan kafilelerle Suruç’a gidenlere izin verilmesi, gerekli tedbir ve güvenlik önlemlerinin alınmaması ayrıca sorgulanması ve değerlendirilmesi gereken bir muammadır. Terör örgütü PYD’ye yardım ve yataklık hevesiyle Kobani’ye açılan koridordan geçme gayesi taşıyanları ateşin içine iten, canlı bomba alçaklığıyla muhatap yapan ilişki ve irtibatların sis perdesi de mutlaka aralanmalıdır.
"Devlet iradesi"
"Neye ve kimin yararına faaliyet?": İstanbul’dan Suruç’a kadar hiçbir yol kontrolüne uğramadan, hiçbir çevirme ve engellemeye maruz kalmadan seyahat eden, neye ve kimin yararına faaliyet gösterdikleri net olan Kobanicilere devlet irade ve idaresi gösterilememiştir.
"Sazlı, sözlü eşbaşkan...": HDP’nin eli sazlı eşbaşkanının ‘halkımız kendi güvenliğini almak durumunda’ ifadeleri Suruç saldırısından kimlerin nemalanma arayışında olduğunu bariz şekilde gözler önüne sermiştir.” (AS)