İran ile Batılı devletler arasında süren nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanmasına İsrail’den sert tepki geldi.
Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail başbakanının anlaşmayı "Dünya için tarihi bir hata" şeklinde değerlendirdiği açıklandı.
"İran'ın nükleer silah üretecek güce kavuşmasını engellemeye yönelik bütün alanlarda büyük tavizler verilmiştir."
Ortak basın toplantısı
Anlaşma sonrası düzenlene ortak basın toplantısında, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini anlaşmayı "tüm dünya için umut belirtisi" diye niteledi. "Bu sadece bir anlaşma değil, iyi bir anlaşma, hem de tüm taraflar için."
"Bugün tarihi bir gün" diyen Mogherini, ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını belirtti ve İran'ın nükleer silah üretmek gibi bir çabası olmadığını teyit ettiğini söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de Mogherini'nin sözlerine katıldığını söyledi ve konuşmasını Farsça olarak sürdürdü. Zarif anlaşma için "tarihi bir an" dedi ve devam etti, "ancak kusursuz değil."
BM, ABD, Rusya, Suriye
ABD Başkanı Obama ise İran'la yapılan anlaşmanın, güven üzerine değil, denetim üzerine inşa edildiğini söyledi. İran ile kapsamlı, uzun süreli anlaşmanın İran'ın nükleer silah elde etmesini önleyeceğini kaydetti. "Anlaşmayla İran'ın nükleer silah elde edebileceği tüm yollar kesildi."
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da anlaşmanın ardından İran’ı tebrik etti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon “tarihi anlaşmayı” memnuniyetle karşıladığını bildirdi ve tarafları tebrik etti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, tarafların aile fotoğrafını paylaşıp "Yüzlerinde 'Başardık!' ifadesi var" sözlerini kullandı.
Türkiye
Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada memnuniyet dile getirldi.
“İran'ın nükleer programına ilişkin sorunun çözümü için diplomasiyi tek seçenek olarak gören Türkiye, P5+1 ile İran arasında uzun zamandır devam eden müzakerelerin 'kapsamlı ortak eylem planı' adı verilen bir anlaşma üzerinde mutabakatla sonuçlanmasını memnuniyetle karşılamıştır.
"...Anlaşmanın güven verici bir anlayışla kesintisiz biçimde ve tam olarak uygulanmasının bölge barış, güvenlik ve istikrarı bakımından da hayati önem taşıdığını bu bağlamda vurgulamakta yarar görüyoruz.” (YY)