Halkların Demokratik Partisi (HDP) 25. Dönem milletvekili seçimlerindeki başarısını Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve milletvekillerinin katılımıyla İstanbul Bakırköy’de kutladı.
İnsanlar miting saatinden önce alanda toplanmaya başladı.
Demirtaş’ın resminin yer aldığı atkıların yanı sıra sonuçların açıklanmasının ardından yapıldığını öğrendiğimiz barajı aşma vurgulu rozetler de tezgahlardaydı.
HDP’nin seçim sloganına ithafen sahnede “Biz’ler Mecliste” yazısının yer aldığı pankart asılıydı. Mitinge gelenlerin ellerinde ise HDP bayraklarının yanı sıra PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yer aldığı bayraklar ve Türk bayrakları da yanyana görüldü.
Pervin Buldan, Hüda Kaya, Garo Paylan, Beyza Üstün, Ali Kenanoğlu’nun da aralarında olduğu HDP İstanbul milletvekilleri seçmenlerin tebriklerini alırken bol bol fotoğraf çektirdiler.
Açılış konuşmalarını yapan HDP İstanbul İl Eş Başkanları Ayşe Erdem ve Cesim Soylu tebrik mesajlarını iletti. Erdem “Türkiye halkları birlikte yaşama kararı aldı. Bugüne nasıl geldiysek bugünden de ileriye öyle ilerleyeceğiz” dedi.
Sahneye sırasıyla milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Beyza Üstün, Erdal Ataş, Filiz Kerestecioğlu, Sezai Temelli, Turgut Eker, Abdullah Levent Tüzel, Garo Paylan, Hüda Kaya, Pervin Buldan ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çağırıldı.
Demirtaş’ın konuşmasının ardından kutlama Hozan Kawa’nın müzikleriyle devam etti.
“Bu kadar seviyesiz saldırıları tahmin etmiyorduk”
Demirtaş sözlerine “Sadece ülkemizin değil Orta Doğu’nun tüm ezilen halklarının kaderini değiştirecek zafere imza attınız” sözleriyle herkesi kutlayarak başladı.
Demirtaş’ın konuşmalarından satır başları şöyle:
“Kolay olmayacağını biliyorduk. Bizler 12 Eylül faşist cuntasının önümüze diktiği, 13 yıldır da AKP iktidarının arkasına sığındığı barajı aşma konusunda yürüttüğümüz mücadelede engellerle karşılaşacağımızı biliyorduk. Ama bu kadar seviyesizce, vicdansızca saldırılarla karşılaşacağımızı da tahmin etmiyorduk.
“Seçim boyunca sadece Türkiye halklarına, tüm Türkiye toplumuna kendimizi anlatmaya çalıştık. Seçim programımızı, parti programımızı anlatmaya çalıştık. Halkımızdan destek istedik. Bütün ezilenler bir araya gelip haydi birlikte özgür yarınlarımızı kuralım dedik. Tüm suçumuz buydu işte. Bombalamalar, saldırılar, gözaltılar… Bunları nedeni buydu; önümüzdeki engeli, seçim barajını geçmeye çalışmak.
“Son aklını bize vermiş”
“Oysa hatırlarsanız şimdinin cumhurbaşkanı, başbakan olduğu dönemde ‘Bu barajı biz koymadık ki biz kaldıralım. 2002’de AKP olarak seçime girdiğimizde yüzde 10 barajı vardı, kendinize güveniyorsanız, girin, barajı aşın’ diye akıl veren kendisiydi. Ortada üst akıl yok. Sen bize demiştin. Meğerse kendisindeki son akılmış da onu da bize vermiş.
“Barajı aşacağımızı düşünmüyorlardı. Bedava 80 milletvekili hayalini kuruyorlardı. Çalışmadan, HDP’ye saldırarak 80 bedava milletvekili için ahlaksızca bir kampanya yürüttüler.
“Beş arkadaşımızı bu saldırılarda kaybettik, yüzlerce yaralı, tutuklular, gözaltılar var. Bütün bunlara rağmen inançla, sabırla, kararlıkla çalıştınız. Yılmadınız, geri adım atmadınız.
“Tarihi seçim olduğunun sizler de farkındaydınız. Ya Türkiye tek adam diktasına teslim olacak ya da HDP ile birlikte özgürlüğe doğru yürüyecekti. Halk kritik bir karar verdi. Türkiye’nin tüm ezilenlerini bir araya getiren, en demokratik, çoğulcu programını seçim beyannamesinde somutlaştıran partiden yana tercihini kullandı. Yalancılar, meydanda iftira atanlar yenildi. Kuranı kerim yalan atanları çarpıyormuş. Elinde tutarken yalan konuşmak böyle çarpıyormuş işte.
“Koalisyonlardan korkmamak lazım”
“Bize düşen, halkın omzumuza yüklediği sorumluluğa layık olmak. Türkiye’de istikrasızlık, güvensizlik, yaratmak için barajı aşmaya çalışmadık. Oluşacak istikrasızlık güvensizlik ortamına karşı hamle yaptık. Uluslararası komplonun projesi değil, emekçilerin halkın özgür iradesinin projesiyiz. Buna layık çalışma yürüteceğiz.
“Koalisyonlardan Türkiye’nin korkmaması lazım. Toplum kendi içinde bir arada ittifakla mücadele ediyorsa, devlet de böyle yönetilebilir. İstanbul vekillerimize bakın nasıl koalisyon olduğumuzu görürsünüz. Rengarenk, kendi kimliğinde, renginde ama ortak paydamız çoğulculuk, her birimiz emekten, barıştan, ezilenden, barıştan, demokrasiden yanayız.
“Böyle bir koalisyon neden Türkiye’yi yönetmesin? Tüm renklerimizle biraraya gelebiliyoruz. İlle tek ampul Türkiye’yi yönetecek diye bir şey yok.
“Tıpkı Türkiye gibi, HDP gibi rengarenk çoğulculuğumuz Türkiye’yi yönetmeye talip olabilir. Ama bize sıra gelinceye dek birinci ve ikinci parti var. Bir araya gelebilecekler mi, gelirlerse iyi olur. Ama Türkiye hiçbir zaman hükümetsiz kalmaz. Hiç kimse çıkmazsa HDP yönetime talip olur. Panik yapmaya gerek yok.
“Ahmet hocaya yanlış seçim sonuçları vermişler sandım”
“Bize oy verenlere hakaret ediyorlar. 13 yıldır milli iradeden dem vuruyorlar, sandığa gidelim diyorlar. Şimdi bir seçimde yenilgiyi tattılar millete hakarete başladılar. Vay bölücüler, teröristler, alçaklar diye konuşmaya başladılar. Bunların halka saygıları da buraya kadarmış. Halk onların arkasındaysa kıymetlidir, halk onlara ders veriyorsa halkı linç etmeye hazırlar. Halk bütün bunları da izliyor. AKP’nin boyaları dökülüyor.
“Dün AKP genel başkanının balkon konuşmasını gördünüz. Ben sandım ki Ahmet hocaya yanlış seçim sonuçları vermişler. Demişler ki ‘Yüzde 50 oy aldık tek başımıza 400 vekil kazandık, o gazla çık balkonda konuş’. O da inanmış sanki tek başına iktidar olmuş havasıyla konuşuyor. Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Ahmet hoca yenildin. Başbakan değilsin artık. Düştün iktidardan. HDP seni iktidardan düşürdü, bu gerçekle yüzleş artık. Geçti artık muktedir, otoriter, kibirli günleriniz. Bize balkondan parmak sallayan cesaretinize yer yok bu ülkede. Artık bizimle yanı seviyede konuşacaksınız. Alışın buna.
“Rahat olun. Koltuktan düştünüz diye sizi asacak halimiz yok. Bu ülkede demokrasinin özgürlüklerin garantisi bizleriz. Suçlarınız neyse adil olarak yargılanacağınız taahhüdünde bulunuyoruz. Niye panik yapıyorsunuz? Suçunuz yoksa, korkmuyorsanız, çalmadıysanız, Roboski’de Gezi’de katletmediyseniz, IŞİD’e silah göndermediyseniz iktidardan düşmekten niye bu kadar korkuyorsunuz.
“Halk bizden çözüm bekliyor”
“Unutmayın, bütün iktidarlar gelip geçicidir. Bunların hepsi bir gün bitiyor. Kalıcı olan insanlıktır, büyük insanlıktır. Baki olan büyük insani değerlerimizdir.
"Bu seçimde hep birlikte bunu kazandık. Büyük insanlık toplumun tamamından destek aldı, yüzde13 sadece sandığa atılandır. Milyonlarca insanın yüreğinde büyük insanlık umudunu, barış, kardeşlik umudunu, birarada yaşama, beraber mücadele etme, sorunları birlikte çözme duygusunu yeşerttik. Sizin unutturmaya çalıştığınız insani değerleri birbirimize hatırlattık.
“Seçim ne kadar rekabet ortamıysa seçim sonrası çözüm arayışlarının gelmesi gereken anlardır. Türkiye toplumu bizden kavga değil, çözüm bekliyor. Halk bize dedi ki; biraya gelecek, Türkiye’nin sorunlarını barışçıl temelde çözeceksiniz. Biz bu işin sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Bu sorumluluktan kaçanı tarih affetmeyecek. Biz kaçmayacağız.
“TOMA’ları orman bakanlığına verelim, ağaç sulasın”
“Çözüm sürecini kaldığı yerden ilerletmeye, yepyeni özgürlükçü sivil anayasayı Türkiye halklarına armağan etmeye hazırız. Güvenlik paketini kaldıralım özgürlük ve demokrasi paketini çıkaralım. Demokratik siyasetin önünü açalım. Seçim barajını kaldıralım. Medyayı özgür bırakalım. Cezaevlerinde haksız yere tutulan tutuklukları, hükümlüleri serbest bırakalım. Hasta mahpusları ailelerine kavuşturalım. Topluma rahat bir nefes aldıralım. Halkın başına bela ettiğiniz TOMA’ları orman bakanlığına verelim ağaç sulasınlar.
“Kibirli, öfkeli dili bırakın”
“Türkiye toplumu bizden bunu istiyor. Gelin bunu yapalım. Kibirli, öfkeli dili bırakın. Biz bu ilkelerimiz çerçevesinde parlamentoda atılacak her olumlu adımı desteklemeye hazırız. Özgürlüğü geliştirecek her adımı desteklemeye hazırız.
“Türkiye’de de artık sağlıklı, demokratik, katılımcı parlamenter sistemi geliştirmeye hazırız. Herhalde şu saat sonra başkanlık tartışmaları yapacak halimiz yok. Bu tartışmaların Türkiye’ye kaybettirdiğini herkes görmeli.
“İnşallah herkes ders çıkarmıştır. Ahmet hoca, ‘Baraj altında kalırsanız mızıkçılık yapmak yok’ demiştin. Şimdi senin mızıkçılık yapma hakkın yok.
“Tek başımıza iktidar olmazsam aynı gece istifa ederim, siz de istifa etmeye hazır mısınız?’ demiştin. Merak ediyorum o sözü derken kendinde miydin hatırlıyor musun bilemiyorum ama tek başına iktidar olamadın. Biz seni bu zulümden kurtaracağız demiştim, kurtardık. Ne onu bakan yaptık ne seni başbakan.”
“Bugün eğlenmek, halay çekmek sizin hakkınız. Halayları öylesine coşkulu çekin ki horonlarla zeybeklerle bir arada ne kadar güzel durduğunu bütün dünya görsün.
“Biraz da sert vurun yere sarayın camları titresin.” (BK)