Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kurucu üyesi olan ve altı yıl boyunca Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı olarak genel başkan yardımcılığı yapan Dengir Mir Mehmet Fırat, 7 Haziran seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin’den birinci sıra milletvekili adayı.
Fırat’la seçim öncesi genel siyasi atmosferi, AKP’den kopuş, HDP’ye geçiş sürecini, yakından tanıdığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ruh halini konuştuk.
AKP’nin özellikle Roboski ve Kobane süreçlerinde HDP’ye çok oy kaybettiğini ifade eden Fırat, bunun tersine dönmesi için pek çok provokasyon tezgahlandığını ama bunların hiç birinin başarıya ulaşmadığını belirtti.
Fırat, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın öldürülmek istendiğini de iddia etti.
“2002-2007 arası önemli işler yapıldı”
“AKP yasaklar, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele edeceğim diyerek yönetime geldi. AKP kuruluşunda sosyal demokrat da, dindar da muhafazakar da vardı.
“Eşit vatandaşlık, çağdaş bir demokrasi, AB’ye tam üyelik gibi hedefler vardı. Biz bunların etrafında birleşerek AKP’yi kurduk.
“2002-2007 arası önemli işler yapıldı. 2007 genel seçimlerinde bu işleri gerçekleştiren milletvekillerinin yarısı değişti. 2011’de ise bu vekillerin tamamı temizlendi. Bu seçimlerde ise üç dönem kuralı nedeniyle kimse kalmayacak, parti hafızası tamamen sıfırlanacak.
Erdoğan’ın “Devletleri yok ki dilleri olsun” sözüyle gelen istifa
“2008’de bir Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında 2002’de sonraki gelişmeleri değerlendirdim. Müslümanlara yönelik pek çok yasağın kaldırıldığını ama Kürt sorunun, Alevi sorununun, gayrimüslimlerin sorunlarının çözülmediğini söyledim.
“Asimilasyonun kültürel soykırım olduğunu da dile getirdim. Bana MYK toplantısında sadece Fatma Şahin ve Nihat Ergün destek verdi.
“Erdoğan ise tüm Güneydoğu’yu gezdiğini Kürtçe talebi falan olmadığını söyleyerek ‘Kürtlerin devleti mi var ki dilleri olsun’ dedi.
“Ben de dil-devlet ilişkisinin kurulamayacağını söyledim ve ekledim: Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda Kürtlerin devletidir. 20 milyon vatandaşın dili inkar edilemez. Ayrıca demokrasilerde bir talebin meşru olması için çoğunluğun talep etmesi gerekmez. Bir kişi bile talepte bulunuyorsa dikkate alınması gerekir.
“Bu konuşma sonrası partideki görevimden istifa etmem gerektiğini anladım. Kendisi istifa etmemem için ısrar etti ama istifa dilekçemi yazıp özel kalem müdürüne bıraktım.
“Meseleyi sonra anladı”
“AKP belli aralıklarla kamuoyu yoklamaları yaptırır. Erdoğan bu kamuoyu yoklamalarında benim istifam sonrası Güneydoğu bölgesinde AKP oylarının üç-dört puan düştüğünü öğrenmiş ve TRT Kürtçe kanalının ve Artuklu Üniversitesi’nde yerel diller bölümü açılması talimatını vermiş.
“Hatta Kürtçe kanal için 1 Ocak 2009 tarihini vermiş. TRT yönetimi her ne kadar yetişmez dese de Erdoğan geri adım atmamış.
“Başkanlık denince AKP üyeliğim bitti”
“Henüz AKP üyeliğimden istifa etmemiştim. 2002-2007-2011 seçim beyannamelerinde hep parlamenter sistemden bahsediliyordu. Başkanlık sistemi falan yoktu. Ancak Erdoğan ne zaman cumhurbaşkanı adayı oldu, ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ demeye başladı.
“Dedi ki, başkanın mesuliyeti olmayacak, kuvvetler ayrılığı olmayacak, partisiyle ilişkisi kesilmeyecek; başkan hiçbir şekilde kontrol edilemeyecek.
“Diktatöryel yönetime gidiş nedeniyle cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi AKP üyeliğinden istifa edip ‘Oyum Demirtaş’a dedim.
HDP üyeliği
“HDP’nin barajı aşması halinde AKP’nin anayasayı tek başına değiştirebilmek için ihtiyaç duyduğu 330 milletvekilini çıkaramayacağını gördüğüm için bu seçimlerde de HDP’yi destekleme kararı aldım.
“HDP’nin de partiye üye olmam durumunda barajın aşılabileceğini söylemesi üstüne üye oldum ve Mersin’den de milletvekili adayı oldum.
Kürtlerin Çanakkale’si Kobane
“AKP’den HDP’ye çok hızlı bir geçiş oldu. Bunun birinci kırılma noktası Roboski’de insanların cansız bedenlerinin çuvallar içinde görüntüsüydü.
“İkinci kırılma noktası ise Erdoğan’ın ‘Kobane düştü düşecek’ demesi. Bu söz Kürtleri derinden yaraladı. Kobane diye küçük gördükleri yer aslında Kürtlerin Çanakkale’si oldu.
“Orada İran, Irak, Türkiye ve Suriye’den Kürtler savaştı. Hatta Avrupa’dan bile Kürtler gitti. İstanbul’da bir inşaatta çalışan beş kuruş parası olmayan inşaat işçisinin kazandığı parayı Kobane’ye gönderdiğine şahit oldum.
“Anketlere değil Erdoğan’ın ruh haline bakarım”
“Ben kamuoyu yoklamalarına değil, Erdoğan’ı çok yakinen tanıyan biri olarak onun ruh haline bakarım. Son tablodan HDP’nin barajı geçtiğini anlıyorum. Her zamankinden daha gergin ve sinirli bir haili var.
“Şu an devletin tüm güçleri küçük gördükleri bir partinin önünü kesmeye çalışıyorlar. Selahattiin Demirtaş çok başarılı performans sergiliyor ve şu an tüm oklar onun üstüne çevrilmiş durumda.
“Demirtaş’ı öldüreceklerdi”
“HDP kitlesi seçim öncesi sokağa dökülmeye çalışıldı. Önce Adana, Mersin il başkanlıkları bombalandı. Bunu DHKP-C yaptı denildi ama biliyoruz ki, DHKP-C denilen örgüt istihbarat servislerinin kontrolünde bir yapı.
“En tehlikeli girişim ise Demirtaş’ın kapısının polislerce çalınmasıydı. O gün Demirtaş kapıyı açsaydı infaz edilecekti. Dediler ki, ‘kaçakçılık istihbaratı’, ‘yanlış adres.’
“Demirtaş’ın günde kaç nefes aldığını bile bilen polis adres karıştırıp yanlışlıkla Demirtaş’a mı gitmiş? Buna inanmak zor.
“Erdoğan’ın psikolojisi bozuldu”
“2004-2005’te Erdoğan yanında iki korumayla dolaşabiliyordu. Şimdi 500 koruması var ve gittiği her yerde binlerce polis görevlendiriliyor.
“Yanındakiler sürekli ‘Şu saldırıyı önledik, bu girişimi engelledik’ gibi söylemlerle kendisini tehdit altında hissetmesini sağlıyor.
“Çalışma ofisinde bulunduğu söylenen dinleme cihazları meselesi de anlatıldığı gibi değil.
“Bir insana hayatının hep tehdit altında olduğunu söylerseniz psikolojisi bozulur. Bu kadar ağır stres altında da insanın sağlıklı olması mümkün değil.
“AKP tek başına iktidar olup bedelini ödemeli”
“Ben AKP’nin 277, 278 vekille tek başına iktidar olmasını da isterim.
“Çünkü ekonomiyi öyle bir noktaya getirdiler ki, içinden çıkılması imkansız. Kim buna sebep olduysa bedelini ödemesi lazım.
“İnsanlar 330’dan korkuyor”
“Mersin’de oyların yüzde 16-18’ini hedefliyoruz. Bu seçimlerde çok büyük sürpriz olabilir.
“Çünkü insanlar AKP’nin 330 milletvekiliyle seçimden çıkmasını istemiyor ve bu ihtimalden korkuyorlar. Pek çok insan söylemiyor ama sırf bunu engellemek için HDP’ye oy vereceklerdir.
“Mevcut kutuplaşma artık Erdoğan’ı kesmeye başladı. Çünkü AKP’ye muhalif olanlar ‘Bunlar gitsin de nasıl giderse gitsin’ demeye başladı. İdeolojiler, siyasi görüşler önemini yitirmeye başladı.” (EKN)
* Bu gezi P24 koordinatörlüğünde gerçekleşti