Barış Sulu, Türkiye’nin ilk LGBTİ milletvekili adayı.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Eskişehir’de altıncı sıradan aday gösterdiği Sulu, “Milletvekili olabilmem için Eskişehir halkının tamamının HDP’ye oy vermesi gerekiyor” deyip gülüyor. Zaten onun bu maceraya atılmasının sebebi koltuk sevdası değil.
Mecliste açık kimliğiyle bir LGBTİ olması neden önemli?"Konunun öznelerinin kendi dertlerini anlatması bambaşka bir şey. Mevcut parlamentoda birkaç vekil LGBTİ hakları için çok çalıştı. Bu çalışmalar çok değerli ama etkili olamıyor. Mecliste açık eşcinsel kimliğiyle bir vekil olursa, diğer vekiller de ağızlarından çıkan lafları, söylemlerini ona göre seçecek. Değişim daha hızlı gerçekleşecek." |
“Amacım LGBTİ görünürlüğü sağlamak” diyor, “20 yıldır kendi kendimize toplantılar düzenleyip duruyoruz, kendimiz konuşup kendimiz dinliyoruz. Ama milletvekili adaylığı, iki ay boyunca görünür bir şekilde LGBTİ meselesini konuşmak anlamına geliyor. Altıncı sıradan aday olmama rağmen ulusal ve uluslararası medyaya en çok röportaj veren adaylardan biriyim. Tabii bunun yanı sıra son iki aydır hiç olmadığı kadar tehdit ve hakaretle karşılaştım. Demek ki doğru bir şey yapıyoruz.”
Sulu, aslında Ankara’da yaşıyor. Ama 2014-2015 öğretim yılının başında aftan faydalanarak, yarım bıraktığı üniversite eğitimine geri dönmüş. Şu an Anadolu Üniversitesi İç Mimarlık 3. Sınıf öğrencisi.
Öğrenciliğin yanı sıra Ankara merkezli T-Der’de çalışıyor. Dolayısıyla Ankara-Eskişehir arasında mekik dokuyor. “10 ay önce Eskişehir’e gelmeden önce sevgilime ‘Kimseye açılmayacağım, LGBTİ kimliğimle bir şey yapmayacağım’ demiştim. Ama şimdi Türkiye’nin ilk LGBTİ milletvekili adayı olarak, beni tanımayan kalmadı” diye anlatıyor.
Seçmen tepkileri
Peki seçim çalışmaları kapsamında Sulu’nun bir günü nasıl geçiyor?
“Dün Ankara’daydım. Güne adliyede başladım. Beni hedef gösteren Yeni Akit hakkında suç duyurusunda bulundum. Ardından Hacettepe Tıp Fakültesi’nde cinsiyet geçişi konusunda bir panelde konuşmacıydım.”
Benimle buluştuğu gün ise sabah Ankara’dan Eskişehir’e yola çıkıyor ve Sulu Eskişehir’de metal işçilerinin basın açıklamasına katıldıktan sonra tren garında buluşuyoruz. Ardından HDP il binasına uğrayıp diğer adaylarla iletişime geçiyor ve seçim bildirilerinden bir avuç kapıp sokağa çıkıyoruz.
Ülkedeki gergin siyasi atmosfer dolayısıyla, Eskişehir’de seçim çalışmalarını tüm adaylar bir arada gerçekleştiriyor. Sulu, daha önce seçim araçlarının lastiklerinin patlatıldığını, dolayısıyla seçim ziyareti yapmayacakları zaman bir park yerinde tuttuklarını anlatıyor.
Bildirileri dağıtmaya başlamak için diğer adayları ve HDP gönüllülerini bekliyoruz. Adaylardan Rukiye Güven ve HDP Kadın Koordinasyonu’ndan Benevş Beyaz gelince, üçü bildirileri dağıtmaya başlıyor.
Müzik seti yok ama Rukiye Güven “Biz’ler HDP, Biz’ler meclise” diye şarkılar söyleyerek dağıtıyor bildirileri. Yaşanan gerginlikleri de aynı neşeyle tatlıya bağlıyorlar.
Tepki gösterenler çoğunlukla 16-20 yaşlarında genç erkekler. Kendilerine uzatılan kağıtların üzerinde HDP’yi görünce, Kurtlar Vadisi’nden çıkma bir beden diline bürünüyorlar, gerinerek yürümeye, kaş göz işaretleri yapmaya başlıyorlar. Ama herhangi bir sorun yaşanmıyor.
Bildiriler azalınca: “Biz okuyup sonra başkasına veririz”
Seçim bildirisi dağıtılırken dışarıdan gözlem yapmak gerçekten eğlenceli. Bildiriyi okuyup geri verenler, yırtıp atanlar, adayların boynuna atlayıp sarılanlar, “Bize çok uzak değil ama çok yakın da değil” diyenler…
HDP seçmeni ise kendiliğinden geliyor. Genç Kürt bir erkek grubu, adayları tanıyor ve “Bizim köye gelmiştiniz siz” diyerek bildirilerden birer tane daha alıyor.
Kızlı-erkekli bir grup, oylarını zaten HDP’ye vereceklerini söylüyor, biraz sohbetten sonra tam ayrılırken, bildirileri dağıtanların milletvekili adayları olduğunu duyunca seviniyorlar, hepsini tek tek ve tekrar tekrar sarılıp öpüyorlar.
Başka bir genç grup, adayların elindeki bildirilerin azaldığını görünce “Bizler okuyup sonra başkasına veririz, merak etmeyin” diyorlar.
Adaylarla seçmenler uzun uzun siyaset konuşuyor. En çok gündeme gelen konular: Eskişehir’deki Kürtlerin hepsi HDP’ye oy verirse bir milletvekili çıkacağı, şehirlerdeki tüm Kürtler HDP’ye oy verirse barajın çok kolay aşılacağı, Selahattin Demirtaş’ın sempatikliği ve batılıların HDP’ye oy verip vermeyeceği.
"Herkes kandırılmış hissediyor"
Ellerindeki bildiriler bitince bir çay molası veriyoruz. Adaylar 27 Mayıs’ta Eskişehir’de düzenlenecek mitingde Figen Yüksekdağ’ı yüzlerce bisikletle karşılayacaklarını konuşuyorlar. Bisikletlerin nereden bulunacağı, bisiklete binmeyi bilmeyenlere üçtekerli bisikletlerin nasıl bulunacağından bahsediyorlar neşeyle.
Saat 18.00 olunca, Eskişehir Kadın Koordinasyonu Adalar’da seçim standı kuruyor. Sulu da LGBTİ kontenjanından kadın standında takılabiliyor.
Sulu, yoldan geçenleri çevirip eşcinsel olduğunu söylemiyor tabii ki. “LGBTİ konusunu seçmen ziyaretlerinde konuşuyoruz. Hatta çoğu zaman benim anlatmama gerek olmuyor. Bazen Rukiye (Güven) LGBTİ anlatıyor, ben yoksulluk. Zaten en önemlisi de bu. Herkes birbirinin sorununu dillendirmeye başlayınca sorunlar çözülecek” diyor.
Kurulan standda “LGBTİ hakları için, kent için, çocuklar için, gençlik için, kadınlar için, hayvan hakları için, eğitim için, barış için SOR” yazılı bir pankart açılı. Sokaktan geçenlerin en çok ne sorduğunu merak ediyorum. Sulu yanıtlıyor:
“Barajı geçtiğinizde AKP’yle koalisyon mu yapacaksınız, diye soruyorlar. Bunu soranlar cevabı bir türlü anlamıyor. AKP’ye en çok kim muhalefet yapıyor? Biz. Ama artık herkes sürekli olarak kandırıldığını düşünüyor. Toplumda bir yılmışlık söz konusu. Bunun yanı sıra, yanımıza gelip ‘o barajı aşın, bu adamı ancak siz durduracaksınız’ diyen de o kadar çok insan var ki.” (ÇT)
Barış Sulu kimdir?1978'de Nazilli'de doğdum. Bağarası/Söke, Nazilli ve Denizli'de ilk okul, orta okul ve liseyi tamamladıktan sonra eğitimime Muğla Üniversitesi Restorasyon bölümünde devam ettim. Sonrasında Hacettepe Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği, Akdeniz Üniversitesi Sahne ve Dekor Tasarımı bölümlerinde okudum. Şu an Anadolu Üniversitesi İç Mimarlık bölümünde eğitimime devam etmekteyim. 2000-2002 ve 2006-2012 tarihleri arasında Kaos GL Derneği'nde çalıştım, 2010 yılından beri bazı LGBT Derneklerinin yönetim kurullarında yer aldım. 17 yıllık bu süreçte eşcinsel erkeklerin yanı sıra HIV+ bireylerle, seks işçileriyle, trans erkeklerle ilgili çalışmalar yürüttüm. 2013 yılında Aras Güngör'ün Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan 7 trans erkeğin geçiş süreçlerini anlatan "Öteki Erkekler" kitabının editörlüğünü yaptım ve 2013 yılında 6 trans erkeğin eğitim hayatlarını anlatan 5 ülke, 25 ilde gösterilen "Dikkat! Okulda Trans Var" belgeselini çektim. 2013 yılında trans bireylerin geçiş süreçleri için çalışan Trans Danışma Merkezi Derneği'nin kurucuları arasında yer aldım, aynı dernekte trans bireylerin geçiş süreçleri alanında aktivizm yapmaya devam ediyorum. |
Partiler | Toplam Oy | % | Vekil Sayısı |
AKP | 222.254 | 44.1 | 3 |
CHP | 179.072 | 35.53 | 2 |
MHP | 73.609 | 14,6 | 1 |
Bağımsız | 2.883 | 0.5603 | 0 |
HDP | AKP | CHP | MHP |
Mete Gürsoy Rukiye Güven Hasan H. Karabulut Gülser Şenşafak Ceren Gökçe Barış Sulu | Nabi Avcı Salih Koca Emine Nur Günay Mustafa K. Biçerli Yetkin Tetik Ali Demirel | Gaye Usluer Utku Çakırözer Cemal O. Yüksel Erman Gölet Metin Tomsuk Erdal Çakıcıer | Ruhsar Demirel Kayıhan Çağlar Mustafa Kemal Tekin Emine Edizgil Timur Faruk Yatmaz Ahmet M. Hızlan |