Yarın/ 1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
Gerçek anlamdaki ilk seçim kampanyası olarak tek partili dönemden iktidarın değişerek çok partili sisteme geçilen 1950 seçimleri kabul ediliyor. Kampanyada radyo, gazete ve afişler kullanıldı.
Bu çalışma bu 1950-2002 dönemi 14 seçimin iletişim kampanyaları, mesaj stratejileri ve partilerin öne çıkan niteliklerini kapsıyor. Ağırlıklı olarak iktidar ve ana muhalefet partilerini üzerinden kampanyalara baktık.
Kampanyaları betimledik; dönemin afiş ve basın ilanlarıyla Türkiye’de siyasal iletişimin ve seçim kampanyalarının gelişimi ve tarihi arka planı değerlendirmek istedik.
Afişlerde lider ve yurttaş
14 seçimin kampanyası incelendiğinde, afişlerle başlayan siyasal reklamcılık tarihinin öncelikle seçim mesajına ve illüstrasyona önem verdiği görülüyor. Sağ partiler kampanyalarını kalkınma, gelişim, zenginlik, refah üzerinden kurarken sol partiler sosyal sorunlara insan hakları, laiklik, özgürlük, eşitlik başlıklarını öne çıkıyor.
Sağ parti görsellerinde çoğu zaman ‘’tek adam’’ olarak gösterdikleri lider yer alıyor; sol partiler ise çoğunlukla yurttaşı afişlerine taşıyor ve grafik uygulamaları tercih ediyor.
Seçim yarışındaki partilerin söylem ve vaatlerinin benzerlik gösterdiği dönemlerde ise negatif içerikli siyasal kampanyalara yönelimin arttığı çalışmada ortaya çıkan bulgular arasında yer alıyor.
TIKLAYIN - 1920'DEN BUGÜNE NASIL SEÇTİK/SEÇEMEDİK!
50 yılda amatörlükten profesyonelliği
1950’den itibaren de ülkedeki seçim kampanyaları her zaman renkli ve çekişmeli dönemlere sahne oldu.
Partiler 1960 askeri darbesini izleyen 1961 genel seçimlerinde söylemlerini ve ideolojilerini dillendirdikleri rekabetçi bir mücadele yaşandı.
1970’lerin sonlarında seçim kampanyalarının profesyonelleşiyor, partiler reklam ajanslarıyla çalışmaya başlıyor.
1980’li yıllarda, partilere gazetelerde paralı ilan yayınlatma hakkı tanındı. 1990’lı yıllarda ise, seçim kampanyaları adeta bir gösteriye dönüştü; alanlar ünlü sanatçıların konserleriyle dolup taştı, liderler, yurt içi gerek iletişim uzmanlarına kapılarını açtı. Diksiyon ve hitabet teknikleri, fotoğraf verme, beden dili kullanımı devreye girdi.
1950: Çoğunluk ve gizli oy
1950 seçimlerinde çeyrek yüzyıla yakın bir süre ülkeyi tek başına yöneten CHP iktidarı kaybetti, Demokrat Parti’nin 10 yıllık dönemi başladı.
14 Mayıs 1950’de yapılan seçimler seçim öncesi çıkarılan 5545 sayılı ‘’milletvekilleri seçim Kanunu’’na göre tek dereceli, eşit, gizli oy ve açık tasnif usulüne göre adli denetim altında yapılan ilk seçim özelliği taşıyor.
1950, 1954 ve 1957 seçimlerinde ‘’tek dereceli liste usulü çoğunluk sistemi’’ uygulandı. Bu sistemde her esçim bölgesinde kullanılan oyların çoğunluğunu alan parti o seçim bölgesinin tüm milletvekilliklerini de kazanırdı.
Radyo devrede
1950 seçimlerinde ilk kez radyo devreye girdi; o dönemde sınırlı alana yayın yapan Ankara ve İstanbul radyoları seçimlerle ilgili haberlere ve seçim konuşmalarına yer verdi.
Bu seçim döneminde DP özellikle, mitingler ve basın aracılığıyla halkla iletişim kurma yöntemini izledi. DP, mitinglerin yanı sıra halkla da bire bir görüşüp buluşmaya çalıştı. Doğrudan buluşmalarda, mitinglere giderken yol üzerinde uğranılan köy kahvelerinde köylülerle dertleşildi, sorunlar dinlendi.
Unutulmayan afiş
Bu yüz yüze temas halk için yeni bir şeydi; DP’nin kazanmasında da etkili oldu. Bunun dışında DP muhalif basının desteğiyle çok büyük sıkıntı ve yokluklarla geçen İkinci Dünya Savaşı yıllarının halkta CHP iktidarına karşı oluşan tepkileri de değerlendirdi.
“Yeter Söz Milletindir” sloganlı el görselli afiş halen unutulmayan seçim afişleri arasındadır.
DP, kampanyada hem radyoyu hem de afişleri verimli bir şekilde kullandı. Bu seçim sonucunda DP yüzde 53,35 oy ile 408 milletvekili, CHP yüzde 38,38 ile sadece 29 milletvekili kazandı. Çoğunluk sistemi böyle bir sonuç verdi. Seçmenlerin yüzde 89,3’ü sandık başına gitti.
1954: DP yükselişte
DP 1954 seçimlerinde gücünü korumaya devam etti, Demokrat Parti, oyların yüzde 57,50'sini alarak 502 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 35,29'luk oranla 31 milletvekili, Cumhuriyetçi Millet Partisi 5 milletvekili çıkardı. Üç bağımsızla birlikte toplam 537 milletvekili seçildi. Katılım oranı 0,7 puan düşerek yüzde 88,6 oldu.
1957: Radyo Muhalefete yasak
DP, 1957 seçimlerinden muhalefet partilerinin radyoyu kullanmasına izin vermedi; radyoyu tek taraflı bir propaganda aracına dönüştürdü. Muhalefet partileri kampanyalarını mitingler, afişler ve kendilerini destekleyen gazeteler yoluyla yürüttü.
Gazeteler destekledikleri partilerin kampanyalarını haberleştirdi, görüşlerini ve konuşmalarını yayınladı, köşe yazarları makaleler yazdı.
Büyük kalabalıklar
Seçim kampanyası sırasında düzenlenen mitingler önceki seçimlerle kıyaslanmayacak kadar görkemliydi. Yüzbinleri aşan kalabalıklar bu mitinglere katıldı. Hem iktidar, hem de muhalefet çok büyük kalabalıkları kolayca toplayabilmekteydi. Aslında bugün de kalabalıkların toplandığı mitingler için hep akılda tutulan bir ilk olaydı; çok kalabalık, çok oy anlamına gelmiyordu.
İktidar partisi DP, seçim kampanyasını bütünüyle ekonomik kalkınma teması üzerine kurdu. Büyük kentlerde başlatmış olduğu “imar hamlesi” propagandasının temelini oluşturdu.
"Nurlu ufuklara doğru"
Çeşitli tesislerin temel atma ya da açılış törenleri DP’nin seçim kampanyası süresince kullandığı etkin argümanlardı. Seçim sloganı ise, “Nurlu ufuklara doğru” idi.
İktidar partisinin muhalefetteki tek rakibi durumunda olan CHP ise, tarafsız ve demokratik bir yönetim vaadinde bulunmuştu.
"Bağımsızlık" ve "tarafsızlık"
CHP kampanyasında sloganlarda da ifadesini bulan “Partizan idareye son”, “Hukuk devleti düzenini kurmak”, “Bağımsız mahkeme, hakim güvencesi”, “Tarafsız radyo”, “Memurlara grev hakkı”, “Seçimlerde nispi temsil usulü” gibi vaatleri öne çıkardı.
1957 seçimlerinde seçime katılım oranı12 puan düştü, yüzde 76,6'ya geriledi, Demokrat Parti ilk kez yüzde 50’nin altına düşerek yüzde 47 oy aldı. CHP de oy oranını yüzde 41’e çıkardı. Demokrat Parti 78 sandalyesini kaybederek 424 milletvekiliyle temsil edilirken, CHP 147 yeni sandalye kazanmış ve milletvekili sayısını 178’e yükseldi. (DD/SSİ/BA)
* Doğan Duman ve Serçin Sun İpekşen 2013'te yayınladıkları "Türkiye'de Genel Seçim Kampanyalari (1950-2001)" makalesini bu dizi için bianet'e yeniden yazdılar. Teşekkür ediyoruz.
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı