Yarın: Seçim Kampanyaları: Demokrat Parti Dönemi (1950-1960)
İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), İstanbul Meclisi'nin (Meclis-i Mebusan) 16 Mart 1920'de dağıtılmasından sonra 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı. 95 yılda Türkiye 25. milletvekili genel seçimlerine hazırlanıyor. 7 Haziran, 1946’da başlayan çok partili dönemin 18. milletvekili genel seçimi olacak.
İlk Meclis
Ankara'da toplanan meclis, iki dereceli seçim sistemine göre yapılan seçimle gelen yeni üyeler ile eski Osmanlı Meclis-i Mebusanı'ndan katılan toplam 437 üyeden oluştu.
Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adına, 19 Mart 1920’de illere (o zamanki adıyla livalara) ve kolordu komutanlıklarına yeni üyeler için seçim tebliği gönderdi. Tebliğleri alan iller 1920 Meclisi için 5 temsilcisini Ankara'ya yolladı.
437 üyenin 337'si dönemi tamamlayabildi. 437 vekilin 23'ü Meclis'e katılmadan istifa etti ya da müstafi sayıldı. 18'i vekilliği sırasında, altısı Meclise katılamadan öldü. 12 üye memuriyeti tercih etti, vekillikten ayrıldı. İki vekil aynı anda iki ayrı yerden seçilince birini tercih etti, ikisi vekilliği kabul etmedi. Üçü vekillikten çıkarıldı. 34 vekil de Meclis'e katılmadan istifa etti
İnşaatı yarım kalmış İttihat ve Terakki Kulübü binasının damı kapatıldı ve Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920’deki açılışına, seçim bölgelerinden gelebilen 115 vekil katıldı.
Erkek "ferd"in seçme hakkı
İlk Meclis, 1 Nisan 1923'te seçim kararı aldı, 16 Nisan 1923'te çalışmalarına son verdi. Seçim Kanunu gözden geçirildi. 18 yaşını tamamlayan her erkek ferd seçmek hakkına sahip kılındı. “Erkek” sıfatı eklenmese, eskisi gibi “ferd” sözcüğü bırakılmış olsa, kadınlara da seçme seçilme yolu açılmış olacaktı.
Haziran-Temmuz 1923'te ikinci dönem milletvekili seçimleri de İntihab-i Mebusan Kanun-i Muvakkati (Mebus Seçimi Geçici Kanunu) esas alınarak, iki dereceli, basit çoğunluk seçim sistemine göre yapıldı. Muhalif ikinci gruptan kimse Meclise giremedi.
29 Ekim 1923'te, Anayasa'nın birinci maddesinde yapılan değişiklikle, "Türkiye Devleti'nin hükümet biçimi, Cumhuriyet'tir" hükmü yer aldı. Aynı günün gecesi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
Tek Parti Dönemi
Cumhuriyet tarihinin ilk partisi, 9 Eylül 1923’te Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu "Cumhuriyet Halk Fırkası"dır. Milli Mücadeleyi örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin devamı olan parti, 9 Mayıs 1935'te "Cumhuriyet Halk Partisi" (CHP) adını aldı. CHP 1946’ya kadar tek başına iktidarda kaldı.
Tek parti döneminde yaşanan 1923, 1927, 1931, 1935 ve 1939 seçimleri, I. Meşrutiyet döneminde çıkartılan İntihab-i Mebusan Kanun-i Muvakkati temel alınarak, iki dereceli ve basit çoğunluk seçim sistemine göre yapıldı. Buna göre halk önce "müntehib-i sâni" denilen ikinci seçmenleri, onlar da "saylav" denilen vekilleri seçtiler.
1923’de mevcut İntihab-i Mebusan Kanun-i Muvakkati'nin, her 50 bin erkek nüfusu bir vekilin temsil edeceği hükmü değiştirildi, her 20 bin erkek nüfusa bir vekil seçileceği hükme bağlandı ve bu hüküm 1927 ve 1931 seçimlerinde de aynen uygulandı. Aynı Kanun'da, erkek nüfusu 20 binden az olan seçim çevrelerinin de bir vekil çıkartacağı belirtildi.
Büyütmek için fotoğrafa tıklayın. |
1923 seçimlerinden sonra kurulan ikinci TBMM, ilk Meclis'in 20 Ocak 1920’de kabul
ettiği ilk Anayasa'da (Teşkilat-ı Esasiye'de) değişiklikler yaparak iki yıllık milletvekilliği süresini dört yıla çıkardı, seçme yaşını 18, seçilebilme yaşını da 30 olarak belirledi (1924 Anayasası-Kabul tarihi: 20 Nisan 1924).
Kadınlar
1923, 1927 ve 1931 seçmenleri erkeklerdi, tabi seçilenleri de. Kadınlar 5 Aralık 1934'te kadınlar seçme ve seçilme hakkı kazandı. Aynı yasa ile seçmen yaşı 18'den 22'ye çıkartıldı, 40 bin kişiye bir vekil esası getirildi.
Mustafa Kemal Atatürk 1930’da kadınların belediye seçimlerine katılımını sağlamıştı. Ancak, kadınlar seçme ve seçilme hakkını Anayasa'da yapılan düzenlemeyle 1934’te kazandılar. Böylece 1935 seçimlerinde aday oldular ve 18 kadın Meclise girdi.
Aslında 1935'te 17 kadın vekil seçilmişti. 1936'da boşalan vekillikler için yapılan ara seçimde Çankırı'dan Hatice Özgener seçilince kadın üye sayısı 18 oldu.
İlk kadın vekiller
Mebrure Gönenç (Afyonkarahisar), Hatı Çırpan (Satı Kadın - Ankara ), Türkan Örs Baştuğ (Antalya), Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir ), Şekibe İnsel (Bursa), Hatice Özgener (Çankırı), Huriye Öniz Baha (Diyarbakır), Fatma Memik (Edirne), Nakiye Elgün (Erzurum ), Fakihe Öymen (İstanbul), Ferruh Güpgüp (Kayseri ), Bahire Bediş Morova Aydilek (Konya), Mihri Bektaş (Malatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman (Seyhan), Sabiha Görkey (Sivas ), Seniha Hızal (Trabzon ), Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir )
"Açık oy, gizli tasnif"
Tek parti dönemi, 1946’daki ilk çok partili seçimle sona erdi. Seçimden önce çıkarılan 4918 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu ile iki dereceli seçim sistemi, tek dereceli çoğunluk seçim sistemine dönüştürüldü. Ancak "açık oy, gizli tasnif" yöntemi yerini korudu ve denetim adli birimler yerine idari birimlerce yapıldı. Bu nedenle sonuçlar üzerinde uzun tartışmalar yaşandı.
“Açık oy, gizli tasnif” sistemi kullanılan oyun herkesin gördüğü anlamına geliyor; oy sayımını ise "kimsenin" görmesi mümkün değildi. Demokratik seçim sistemi ise en başta seçmenin oyunu kimseye göstermeden kullanması, oy sayımının ise isteyen herkesin gözü önünde yapılmasıdır.
“Gizli oy, açık sayım” ise Türkiye seçim tarihine 1950’de girdi.
1946 seçimlerine, CHP'nin dışında, çok partili siyasal yaşamın ilk partisi olan ve 18 Temmuz 1945 tarihinde Nuri Demirağ’ın kurduğu Milli Kalkınma Partisi (MKP) ile 7 Ocak 1946’da Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan’ın kurduğu Demokrat Parti (DP) de katıldı.
Çok partili dönemin 14 Mayıs 1950 milletvekili seçimi, seçim öncesinde çıkarılan 5545 sayılı "Milletvekilleri Seçimi Kanunu" na göre, tek dereceli, eşit, genel, gizli oy, açık tasnif usulüne göre adli denetim altında yapılan ilk seçim oldu.
1950 ve sonrası katılım oranları
Büyütmek için grafiğe tıklayın. |
Türkiye'de seçime katılım oranı genel olarak yüksek oluyor. 1950-2011 arası en yüksek katılım 93,3 ile 1987'de oldu. En düşük katılım ise yüzde 64,3 ile 1969'da idi.
DP'nin iktidara geldiği 1950, iktidarda kaldığı 1954, 1957 seçimleirnde katılım sırasıyla yüzde 89,3, 88,6 ve 76,6 şeklindeydi. 1960 askeri darbesi sonrası ilk seçimlerde, 1961'de katılım 81,1 oldu.
12 Mart 1971 askeri darbesine kadar ki 1965 ve 1969 seçimlerinde ise katılım yüzde 71,3 ve 64,3 oldu. Sonrası 1973 ve 1977 seçimlerinde ise katılım yüzde 66,8 ve 72,4 idi.
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası ilk seçim 1983'te katılım yüzde 92,3'e yükseldi. 2002 seçimlerine kadar katılım daima yüzde 80'lerin üzerinde seyretti. 1987, 1991, 1995 ve 1999 genel seçimlerinde katılım oranı sırasıyla yüzde 93,3, 89,3, 85,2 ve 87,1 oldu.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinde katılım oranı yüzde 79,1'e düştü. 2007 ve 2011 seçimlerinde ise katılım yeniden yükselişteydi; yüzde 84,2 ve 83,2.
4 dönem "Çoğunluk" sistemi
5545 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu, üzerinde değişiklikler yapılarak, 1954 ve 1957 seçimlerinde de kullanıldı. 40 bin nüfusu bir milletvekilinin temsil edeceği ilkesi ile 22 olan seçmen yaşı bu Kanunda da aynen yer aldı.
Mevcut seçim yasasına göre, illerin çıkaracağı milletvekili sayıları, 40 bin nüfusa 1 milletvekili düşecek biçimde hesaplandığından, nüfus artışına paralel olarak milletvekili sayıları, 1950'de 487 iken 1954'te 542'ye 1957'de 610'a yükseldi.
1946-1957 yılları arasında yapılan seçimlerde, tek dereceli liste usulü çoğunluk seçim sistemi uygulandı. Bu sisteme göre, kullanılan oyların salt çoğunluğunu alan parti, o seçim bölgesindeki tüm milletvekillerini kazandı.
1961 Anayasası, değişiklikler
27 Mayıs 1960 askeri darbesi Milli Birlik Komitesi (MBK) yasama görevini üstlendi ve 17 Haziran 1960’da çoğu sivillerden oluşan yeni bir hükümet kuruldu. MBK, Aralık 1960'da yeni Anayasa ve seçim yasası hazırlamakla yükümlü "Kurucu Meclis"in oluşturulmasına karar verdi ve bu Meclis, 6 Ocak 1961'de göreve başladı.
Kurucu Meclis’in hazırladığı yeni Anayasa, 9 Temmuz 1961'de halk oylamasıyla kabul edilerek yürürlüğe girdi. Katılım oranı yüzde 81 idi; yüzde 38.3 'hayır' oyuna karşılık, yüzde 61.7 'evet' dedi.
1961 Anayasası'na göre Türkiye Büyük Millet Meclisi iki meclisten oluşmaktaydı. Bunlar Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu'ydu.
1961 Anayasası'nın kabulünden sonra yeniden düzenlenen 25 Mayıs 1961 tarih ve 306 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nda kabul edilen çevre barajlı nispi temsil (d'Hondt) seçim sistemi, 15 Ekim 1961’de yapılan milletvekili seçiminde uygulandı. 1961 seçiminde ilk kez milletvekili sayısı 450 olarak belirlendi. Yine bu yasaya göre, milletvekili seçilebilme yaşı 30, seçmen yaşı 21, milletvekilliği süresi 4 yıl oldu.
Seçimler, Anayasa'da belirtildiği gibi, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yapıldı. Seçim sonucuna göre Türkiye'de ilk kez koalisyon hükümeti kuruldu.
306 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nda değişiklik yapılarak, 1965 milletvekili seçiminde, milli bakiye seçim sistemi, 1969, 1973 ve 1977 yıllarında yapılan seçimlerde ise barajsız d'Hondt seçim sistemi uygulandı.
1982 Anayasası, değişiklikler
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası kurulan Danışma Meclisi'nde kurulan 15 kişilik “Anayasa Komisyonu" Anayasa tasarısını hazırladı. Danışma Meclisi ve Milli Güvenlik Konseyi tasarıda bazı değişikliler yaparak Anayasa’yı refaranduma sundu. 7 Kasım 1982’de yüzde 91,3 katılma oranıyla Anayasa yüzde 91,4 evet, yüzde 8,6 hayır sonucuyla kabul edildi. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sı" olarak 9 Kasım 1982 tarih ve 17863 Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni Anayasa seçimler, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve denetim altında, beş yılda bir yapılmasını hükme bağladı. Ayrıca 10 Haziran 1983’de kabul edilen 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'na göre 1969, 1973 ve 1977 seçimlerinde uygulanan barajsız d'Hondt seçim sistemi kaldırılmış yerine ülke barajlı (%10) ve seçim çevresi barajlı nispi temsil (d'Hondt) seçim sistemi getirildi.
1982 Anayasa Cumhuriyet Senatosunu kaldırdı, Millet Meclisi üye sayısı da 400 oldu. Bu sayı, 1987 seçiminden önce yasada yapılan değişiklikle 450'ye çıkartıldı. Ayrıca 1987 seçiminde Anayasa'da yapılan değişiklikle, seçimin yapıldığı yılda, ay ve gün hesabına bakılmaksızın, 20 yaşına giren herkes seçmen olarak tanımlandı.
1982 seçimi ile birlikte, illerin çıkaracağı milletvekili sayıları esas alınarak ilk kez seçim çevreleri oluşturuldu. Daha önceki seçimlerde her il bir seçim çevresiydi. 2839 sayılı Kanun'a göre, milletvekili sayısı yediye kadar olan iller bir seçim çevresi sayıldı, milletvekili sayısı yediden fazla olan iller bölünerek yeni seçim çevreleri oluşturuldu. Buna göre 1983 seçiminde 83 seçim çevresi vardı.
Son 5 seçim değişiklik yok
1987 ve 1991 milletvekili seçimlerinde, 2839 sayılı Kanun'da değişiklik yapılarak çifte barajlı d'Hondt seçim sisteminin yanısıra kontenjan uygulaması getirildi, 1991 seçimlerinde de seçmen yaşı 20, milletvekili sayısı 450 olarak kabul edildi.
1987 milletvekili seçiminde, seçim çevrelerinin oluşturulması ile ilgili olarak yapılan yasal düzenleme ile milletvekili sayısı 7’den 6'ya indirildi, 6'dan fazla milletvekili çıkaracak iller birden fazla seçim çevresine bölündü. Buna göre 1987 seçiminde, 104 seçim çevresi vardı. 1991 milletvekili seçiminde de 6'dan fazla milletvekili çıkaracak iller bu rakam esas alınarak birden fazla seçim çevresine bölündü. Buna göre toplam 107 seçim çevresi oluştu.
1995 yılı milletvekili seçiminden önce, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nda yapılan yasal düzenlemeler ile çıkaracağı milletvekili sayısı 18 ve daha az olan iller 1 seçim çevresine, 19 ile 35 arasında olan iller 2 seçim çevresine, 36'dan fazla olan iller 3 seçim çevresine bölünmüştür. Buna göre 1995 seçiminde toplam 83 seçim çevresi oluştu.
Kontenjan aday uygulaması ve seçim çevresi barajı, 1995 milletvekili seçimleri öncesi yapılan yasal değişikle kaldırıldı. Bunun yerine, ülke barajlı (%10) d'Hondt seçim sistemi geldi. 1987’de milletvekili sayısı 450’den 550'ye çıkarıldı, seçmen yaşı 18'e indirildi, ceza ve tutukevlerinde tutuklu olarak bulunanlara da oy kullanma hakkı tanındı.
1999, 2002, 2007 ve 2011 milletvekili seçimlerinde de 1995 yılı seçimindeki uygulamalar aynen sürüyor. (BA)
* Bu metin Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Milletvekili Genel Seçimleri 1923-2011 çalışması esas alınarak hazırlandı.
Seçim sistemleri: Ne nedir? |
Seçim çevresi: Özel Kanunlardaki çevre ayırmaları saklı kalmak şartıyla her il bir seçim çevresidir. 1983 seçimi ile birlikte, illerin çıkaracağı milletvekilleri sayıları esas alınarak seçim çevreleri oluştu. Seçim kurulları: Ankara'da bir Yüksek Seçim Kurulu, her seçim çevresinde bir il seçim kurulu, her ilçede bir ilçe seçim kurulu ve seçim bölgelerine konulacak her sandık için bir sandık kurulu bulunuyor. Seçim sistemleri: Ülkemizde bugüne kadar yapılan seçimlerde iki dereceli ve tek dereceli olmak üzere iki tür seçim sistemi uygulandı. İki dereceli seçim sistemi: İki aşamada gerçekleştirilen bu seçim sisteminin birinci aşamasında müntehib-i evvel denilen birinci seçmenler, müntehib-i sani denilen ikinci seçmenleri; ikinci seçmenler de saylav denilen mebusları seçerlerdi. İlk Meclis üyelerinin milletvekili seçimleri ile 1923, 1927, 1931, 1935, 1939, 1943 seçimleri iki dereceli olarak yapıldı. Tek dereceli seçim sistemi: Bu seçim sisteminde ikinci seçmen uygulaması bulunmuyor. Tek dereceli seçim sistemleri: Çoğunluk sistemi: Bu sisteme göre bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunu alan siyasi parti o seçim çevresindeki tüm milletvekilliklerini kazanır. "Liste Usulü Çoğunluk Sistemi"nde seçmenlere siyasi parti ve bağımsız adayların isimlerinin bulunduğu bir liste sunulur ve seçmen istediği adaya oy kullanır. Nisbi Temsil Sistemi: Siyasi partilerin çıkaracakları milletvekili sayısı aldıkları oy oranına göre belirlenir. Ulusal Artık (Milli Bakiye) Sistemi: Bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların toplamı, o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına bölünerek, seçim sayısı adı verilen bir sayı elde edilir. Elde edilen seçim sayısının, o seçim çevresinde seçime katılan siyasi partilerin aldıkları geçerli oy sayısına bölünmesi suretiyle, siyasi partilerin o seçim çevresinden çıkaracağı milletvekili sayısı hesaplanır. Hesaplamadan sonra, tüm seçim çevrelerinde, siyasi partilerden artan geçerli oylar, milli seçim çevresi içinde toplanır. Elde edilen bu toplam, ilk hesapta, seçim çevrelerine bölüştürülemeyen milletvekili sayısına bölünerek, milli seçim sayısı hesaplanır. Daha sonra her siyasi partinin milli seçim çevresi içinde bulunan geçerli oy sayısının, milli seçim sayısına bölünmesi suretiyle de artan milletvekilliklerinin siyasi partilere dağıtımı yapılır. Bu işlem sonucunda da artan milletvekillikleri olursa, bu milletvekillikleri artık geçerli oyların, büyüklük sırasına göre siyasi partiler arasında paylaştırılır. Son milletvekilliğinin dağıtımında, siyasi partilerin artık geçerli oy sayıları birbirine eşit ise, en fazla geçerli oy alan siyasi parti tercih edilir. D'hondt Sistemi: Seçim kanununda belirtilen barajı aşan siyasi parti ve bağımsız adayların, seçim çevresinde aldıkları geçerli oy (gümrük kapılarından yansıyan oylar dahil) önce bire, sonra ikiye seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Bulunan sonuçlar, siyasi parti ve bağımsız aday farkı gözetilmeksizin, büyükten küçüğe dizilir. Büyüklük sırasına göre, seçim çevresinin çıkaracağı milletvekillikleri, siyasi parti ve bağımsız adaylara dağıtılır. |
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı