Mardin’e biraz geç saatte ulaşmış olmanın telaşıyla, şehrin girişinde, minibüs şoförünü beni ilk seçim bürosunun önünde indirsin diye uyarıyorum. HDP’nin merkez Artuklu ilçesindeki seçim bürosunun önünde indiriyor beni. Ama hemen fark ediyorum, bütün siyasi partilerin seçim büroları birbirine çok yakın mesafede açılmış, HDP’nin tam karşısındaki binada seçimlere bağımsız aday olarak katılan Şakir Nuhoğlu’nun seçim bürosu var. Siyasi partilerin seçim bayrakları birbirine karışmış, hafif rüzgârda birbirlerine temas ederek dalgalanıyorlar.
HDP seçim bürosunu karşıdan görünce hemen bir fotoğraf canlanıyor gözümde. Şehri ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, HDP’liler sırtlarını dönerek protesto etmişti. Yanılmamışım, sosyal medyada çokça paylaşılan fotoğraf burada çekilmiş.
HDP’liler, binanın önüne konulmuş sandalyelerde gruplar halinde sohbet ediyorlar. Binanın içi daha kalabalık ve sanki daha hararetli tartışmalar yürütülüyor. İl eşbaşkanları ve milletvekili adayları ilçelerde seçim çalışmalarını sürdürüyorlar. Artuklu İlçe Eşbaşkanı Remziye Güner mahalle çalışmalarında, ne zaman geleceği belli değil. Eşbaşkanı M. Nezir Akaalp ise birazdan seçim bürosunda olacak. Akaalp gelinceye kadar fotoğraf çekip seçmenlerle görüşüyorum. Diri bir umut, mücadele azmi ve güvenli bir tavır var herkeste. HDP’nin Diyarbakır’daki seçmende gözlemlediğim de buydu.
HDP’li Arap
Mardin’de Türkler, Kürtler, Süryaniler, Araplar, Ezidiler yaşıyor. Bunu biliyorum ve HDP’nin kimliklere yaklaşımını da biliyorum; ancak yanlış bir algıyla, M. Nezir Akaalp’e, “Kürt müsünüz” diye soruyorum, il ve ilçe eşbaşkanları Kürt olmak zorundaymış gibi…
Akaalp, Arap olduğunu söyleyince, itiraf etmeliyim ki, böyle bir soru sorduğum için mahcup oluyorum. Öte yandan Mardinli Arapların bugüne kadar HDP’nin temsil ettiği siyasi çizgiye neden mesafeli durduğunu soracağım doğru kişiyi karşımda bulmanın rahatlığını da duyuyorum.
Emekli öğretmen olan Akaalp, hayatı boyunca siyasetin içinde yer almış. 12 Eylül öncesi ve sonrası dönemde de siyasetten uzak durmamış. Bu nedenle olsa gerek, Araplarla Kürtler arasındaki mesafenin nedenlerini sıralarken, Mardinli Arapların devrimci mücadele içindeki yerini ve Kürtlere yaklaşımını da anlatıyor. “70’li yıllarda Arapların devrimci mücadele içinde yer alması Arap-Kürt çatışmasının önüne geçti. Mardin’de Sivas ya da Maraş benzeri katliamların yaşanmamış olması da bu nedenledir. Ancak 12 Eylül darbesi silindir gibi geçti Mardin’in üzerinden. Kürt özgürlük hareketi mücadeleye devam ederken Arap devrimciler dağıldılar. Burada Kürt özgürlük mücadelesi yürüten kadroları da eleştirmek istiyorum. Çünkü Araplara dertlerini yeterince anlatamadılar, Arap devrimcileri kucaklayamadılar ve arada bir mesafe oluştu. Elbette devletin de bunda büyük payı var. Devlet, halkların ve inançların bir araya gelmesini hiç istemedi, parçalayarak yönetmeyi tercih etti her zaman.”
Akaalp, yerel seçimlerde HDP’nin Mardin Büyükşehir Belediyesini almış olmasının genel seçimleri olumlu etkileyeceği kanısında. Belediyenin yaptığı hizmetler Mardin halkını olumlu yönde etkilemiş. Mardin’i bir Kürt belediye başkanının yönetiyor olması, ileri sürüldüğü gibi bir felaket nedeni değil, Mardin halkı bunu görmüş. “Daha da önemlisi” diyor Akaalp, “Arap halkı, HDP içinde yer alabileceğini, HDP’nin temsiliyet konusunda eşitlikçi ve bütünleştirici bir parti olduğunu gördü. İki Arap milletvekili adayımız var.”
Arap ve Kürt halkının yakınlaşmasında Demokrat Araplar Derneği’nin rolüne dikkat çeken Akaalp, Arapların yoğun yaşadığı 14 mahallede gerçekleşen seçim çalışmalarında daha çok Arapların yer aldığını söylüyor.
HDP’nin hedefi: 5+1
Bugüne kadar yapılan çalışmalardan yola çıkarak seçim sonuçlarını değerlendirmesini istediğim M. Nezir Akaalp, “AKP’nin yüzde 10 barajı vız gelir tırıs gider” diyor. Akaalp, halkta bir tereddüt yaratılmak istendiği için HDP’nin barajı aşamayacağı yönünde yorumların yapıldığını ileri sürüyor.
Nusaybin, Kızıltepe, Midyat ve diğer ilçelerden HDP’ye her gün yeni katılımların olduğunu söyleyen Akaalp, kendinden oldukça emin bir şekilde, “HDP’nin Mardin’den 5 vekil çıkaracağı kesin. Biz 5+1 yapmak için uğraşıyoruz” diyor. Akaalp, iddiasını şöyle destekliyor:”AKP Mardin’de sevilmeyen adayları ilk sırada gösterdi ve bizce hata yaptı. CHP’den emanet oylar alacağımızı biliyoruz. Seçimlere bağımsız giren adayların da AKP’den oy alacağına inanıyoruz.”
Gençlerin gözlerindeki heyecan
Yan tarafta bir grup genç oturuyor. Seçim bürosunu ziyaret eden genç seçmenlerden olduklarını sanıyorum, ama HDP için gönüllü olarak çalıştıklarını öğreniyorum. Sabah saatlerinde seçim bürosunu geliyor, günün programını yaptıktan sonra mahalle çalışmalarına katılıyor, broşür dağıtıyor, afiş asıyorlar… Çoğu üniversiteli ve Kürt, ancak aralarında Arap ve Ermeni geçler de var. HDP’nin temsil ettiği siyasi çizgiye inanmış, heyecanlı gençler…
“HDP’li gençler olarak görüştüğünüz insanlara neler vaat ediyorsunuz” diye soruyorum gençlere. “HDP Mardin Büyükşehir Belediyesi’ni aldıktan kısa süre sonra, halkların birlikte yaşayabileceğini gösterdi. Sadece Mardin ve Türkiye’de değil, bütün Ortadoğu’da halkların eşit ve özgürlükçü bir anlayışla yaşayabileceğini anlatıyoruz. Halkların, inançların, dillerin birlikte üretip paylaşacağını göstermek istiyoruz.”
HDP binalarına düzenlenen saldırıları da değerlendiriyor ve asla provokasyona gelmeyeceklerini söylüyorlar. “Ağrı’da, Cizre’de provokasyon yaratmak istediler, batıda her gün seçim bürolarımıza saldırıyorlar. Ama görüyorsunuz, burada bütün partiler özgürce yürütüyor çalışmalarını. Ülkeyi kim bölmek istiyor, saldırılara uğrayan HDP mi yoksa bu saldırılara karşı sessiz kalanlar mı?”
Geçlere, “HDP barajı aşar mı” diye soruyorum. Ortak kararları, HDP’nin yüzde 12 ile barajı aşacağı yönünde. Ama gençlerden biri arkadaşlarına muhalefet ederek, “Yüzde 16.7 ile aşar” diyor. Küsuratlı kesin tahmin nedeniyle biraz kuşkuyla baktığımı fark edince, “İllerde yapılan anketlerin hepsine bakıyorum” diyor. “Büyük şehirlerdeki arkadaşlarıma, akrabalarıma soruyorum. Özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı büyük şehirlerde HDP oy patlaması yapacak. Aynen öyle yaz.”
TIKLAYIN - URFALILAR SEÇİME NASIL BAKIYOR?
Şakir Nuhoğlu faktörü
Caddenin öte yanında, HDP’nin tam karşısındaki binada seçime bağımsız milletvekili adayı olarak katılan Şakir Nuhoğlu’nun seçim bürosu var. AKP’den 1. sıradan seçime katılan Orhan Miroğlu, rakibinin servetinin kaynağını sorgulayan, seçmenin oyunu parayla satın aldığını iddia eden ve devletin kolluk güçlerini müdahaleye davet eden bir yazı yazmıştı. Miroğlu, Nuhoğlu’nun AKP oy kaybetsin diye seçime girdiğini de ileri sürmüştü.
Bu iddiaları sormak ve seçim nabzını Şakir Nuhoğlu’ndan dinlemek içim seçim bürosuna gidiyorum. Hatırı sayılır bir koşuşturma var seçim bürosunda, ancak Nuhoğlu yerinde yok, seçim çalışmasında. Gelen ziyaretçileri karşılayan oğlu, “Allah’ın izniyle kazanacağız” diyor. İddiaları soruyorum, “Hepsi yalan” diyor, “zaten yazılar tekzip edildi.” Babası yokken konuşmak istemediği anlaşılıyor.
Ekmek Teknesi’nde siyaset
Akşam karanlığı çökmeden Mardin’in merkezine gitmek, seçim havasını biraz da orada solumak istiyorum. Kaldırımda konumlanmış kamyonet benzeri bir araçta “Ekmek Teknesi” yazısı dikkatimi çekiyor. Kamyonetin yanına dizilmiş tabureler müşteri bekliyor.
Mangalda kebap yapan Ekmek Teknesi’nin sahibi fotoğraf çekmeme izin veriyor, ancak çok konuşkan değil. Biraz ısrar edince, “Burası tamam” anlamında kaş göz işareti yaparak, herkes HDP’li olmuş anlamında, “Herkes HDP olmuş” diyor. “İstanbul’dan, İzmir’den oylar lazım.”
Diyarbakır’da görmediğim kadar çok bayrak var Mardin şehir merkezinde. En çok da HDP’nin ve Şakir Nuhoğlu’nun bayrakları. Sadece bayrakların çokluğu değil elbette, şehrin genel havası HDP’den yana. Bu havayı hissedince AKP milletvekili adayı Orhan Miroğlu neden HDP’ye kızdığı daha iyi anlaşılıyor.
Mardin, güzel şehir
Mardin, her zaman güzel bir şehir oldu. Sadece tarihi taş binalarıyla, telkarisiyle, ovanın muhteşem manzarasıyla, yemekleriyle değil, içinde barındırdığı kültürel birikimle de güzel bir şehir. Ve elbette insanlarıyla da… Bineceğim dolmuşu göstermek için dükkânı bırakıp yanımda duran bakkalla ikimizin yanına gelen yaşlı adam gibi. Adam teklifsiz konuştu ve her soruya cevap verdi. Elli yıldır bu mahallede yaşıyormuş. Az ileride kahvesi varmış. Doğru, kahveyi kapatmak için vakit daha erken, ama müşteri yokmuş, ne yapsın. Müşterileri Yenişehir’e taşınmış. “İnsan burayı bırakıp gider mi Yenişehir’e” diyorum, “Çocuklarım bile gitti” diyor. Ve hayatında ilk kez gördüğü bana, defalarca rica ediyor, kahve ısmarlamak için.
Yaşlı adama seçimle ilgili düşüncelerini sorup Mardin akşamının büyüsünü bozmadım. Ama çok ısrar ettiği halde onunla karşılıklı birer kahve içmediğim için kendimi uzun süre affetmeyeceğim… (VE/HK)
Not: Bu yazı, Adana ve Mersin’deki bombalı saldırıdan önce yazıldı.
Yarın: Şenyurt sınır kapısında
HDP | CHP | MHP | AKP |
Mithat Sancar Gülser Yıldırım Erol Dora Mehmet Ali Aslan Enise Güneyli Nurullah Görhan | Mehmet Çiftsüren Muhammed Olğaç Özlem Karaman Mehmet Fırat İnal Hamze Efe | Fikri Yazan | Orhan Miroğlu Gönül Bekin Şahkulubey Mehmet Vejdi Kahraman Abdullah Erin, Cengiz Demirkaya Mehmet Emin |
Cumhurbaşkanlığı seçimleri | Yerel seçim 2014 | Genel seçim 2011 |
Demirtaş %60,90 Erdoğan & 36,61 İhsanoğlu %2,48 | BDP % 52,4 AKP % 34,2 SP %6,5 HÜDA-PAR %2,7 CHP %1,5 BTP %0,9 MHP % 0.6 | AKP % 32 Ahmet Türk (bğz.) % 18.5, Gülser Yıldırım (bğz.) % 17.3, Erol Dora (bğz.) % 16.2 CHP % 3.65 MHP % 0.62 (Sonuç: 3 AKP, 3 bağımsız) |