Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) için seçim destek kampanyası yürüttüğünü” ifade etti ve acilen anayasal tedbir kararı alınmasını istedi.
Başvuru dilekçesinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, uzunca bir süredir anayasal tarafsızlığına ve bu konudaki yeminine aykırı olarak, iktidar partisi yöneticisi gibi davranarak mitingler düzenleyip toplantılar organize ettiğini” yazan Çıray, bu toplantılarda AKP’den yana propaganda yaptığına ilişkin delilleri içeren bir dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne sundu.
Delil: İzmir mitingi
Çıray, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kuvvetler ayrılığını ve anayasal tarafsızlığını yerle bir ettiğini gösteren kanıtların son örneğini İzmir mitinginin teşkil ettiğini” savundu.
“Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım, İzmir milletvekili adayları ve AKP İzmir İl Teşkilatı’nın, tam kadro sahaya inerek Erdoğan’nın mitingini organize ettiklerinin” açıkça basında yer aldığına dikkat çekti.
Başvuruda Erdoğan’ın, “Önümüzün kesilmemesi lazım. Yeni Türkiye için yeni bir anayasaya ve başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Millet, bu kararını açık bir şekilde bu seçimde vereceği milletvekilleriyle ortaya koyacaktır. Bunun için 400 milletvekiline ihtiyaç vardır” ve “Milletimiz, 7 Haziran seçimlerinde bunlara gereken cevabı sandıkta verecektir” şeklindeki beyanları şikayete gerekçe gösterildi.
“Erdoğan’ın kendi makamını ve sıfatını kullanarak yaptığı ve hepsi de neredeyse bütün haber kanallarında naklen yayımlanan konuşmalarla seçim yasaklarını deldiği” de ileri sürüldü.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşma ve tutumlarıyla anayasal zorunluluk olan tarafsızlığını ihlâl etmeyi seçim tarihine kadar sürdüreceğini ortaya koydu. Bu konuda anayasal inisiyatif alabilecek yegane kurum, Anayasa’nın seçimlerin genel yönetimi ve denetimini düzenleyen 79. maddesine göre Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Ancak YSK, Cumhurbaşkanı’nın anayasal tarafsızlığı ihlâl ettiğini açıkça ispatlayan bütün kanıtlara rağmen müracaatları ‘Cumhurbaşkanı’nın faaliyetlerini inceleme ya da durdurma yetkimiz yok’ diyerek reddetti.” (AS)
Ne olmuştu? |
Daha önce de CHP üç kez, Halkların Demokratik Partisi de bir kez Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili başvuru yaptı. HDP ayrıca YSK’ya da iki ayrı başvuru yaptı. HDP 5 Mayıs’ta YSK’ya başvurmuş, başvuruları aynı gün içinde, “Cumhurbaşkanının seçim yasalarını açıkça ihlali” gerekçesiyle YSK’ya yaptığı ikinci başvuru da “Cumhurbaşkanını denetleme yetkimiz yok” denilerek reddedilmişti. HDP, “seçim güvenliğinin ihlal edildiği ve Cumhurbaşkanı'nın Anayasadaki yetkilerini aşarak bir parti lehine seçim çalışması yürüttüğü” gerekçesiyle YSK’ya yaptığı başvuruların reddi üzerine 9 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili Anayasa Mahkemesine 7 Mayıs’ta üçüncü başvuruyu yaptı. Kart bu dilekçesinde de “haksız oy teminiyle” ilgili başvurusunun seçim geçmeden acilen sonuçlanmasını istedi. Kart Anayasa Mahkemesine ilk olarak 3 Nisan’da başvurdu. Kart o talep hakkında hiçbir açıklama yapılmadığı için 29 Nisan’da ikinci başvurusunu yaptı. Bu başvuruyla ilgili 6 Mayıs’ta da konunun raportörlerin incelemesinde olduğu bilgisini aldı. Ancak hiçbir sonuç çıkmayınca, konunun seçimden önce karara başlanması için üçüncü başvuruyu yaptı. |