Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin öldüğü iş cinayetiyle ilgili davanın üçüncü duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.00'da başladı. 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında, “olası kastla öldürme", “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanığın yargılanıyor.
Bugün tutuklu sanıklardan 5'inin ifadeleri tamamlanmış oldu. Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik'ten sonra İsmail Adalı ve Ertan Ersoy'un ifadesi alındı. Salon çıkışında aileler sanıkların yalan söylediğini söyleyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı Aytaç Ballı duruşma yarın (17 Nisan) kaldığı yerden devam edileceğini açıklayarak duruşmayı kapattı.
Ailelerin katılımı azaldı
Davanın başladığı 13 nisan günü ve dün yaplan ikinci duruşmadak katılım bugün azaldı. Avukatlardan Hakan Kahraman, müvekkillerinden büyük bir kısmının yoğun güvenlik önlemleri ve duruşmalara gelerek daha çok mağdur oldukları için davayı takip etmeme kararı aldıklarını söyledi.
"Çocuklarımızı kime bırakalım, babaları yok ki"
Karaman, "Soma Davası'nı takip etmek isteyen bir kısım aileler yoğun polis önleminden ve salona girememe endişesinden dolayı davayı takip etmeyeceklerini ifade etti. Bizim toplam 135 müvekkilimiz var şu an 10 kişi burada, diğerleri gelmedi. Duruşmalara gelerek mağdurlar daha çok mağdur oldu. Bir de dün 'Hakim çocukları getirmeyin' dedi.Çıkışta bana 'Çocukları kime bırakalım. Babaları yok ki kime bırakalım' dediler bu da etkili oldu. Duruşmalara katılamama adil yargılamanın ihlalidir" dedi.
10:00 Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'nde hazırlanan salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı, tutuksuz 37 sanıktan 25'i, mağdur aileleri ve sanıkların avukatları katıldı.
12.35 Soma iddianamesinin okunması bitti. Aranın ardından sanıkların ifadesine geçildi.
Can Gürkan: Kazanın neden olduğunu biz de öğrenmek istiyoruz
14:30 Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın savunmasına başlandı. Can Gürkan'ın sözlerine derin üzüntüsünü belirterek başladı başsağlığı diledi. Aileler "dileme" diye tepki gösterdi.
Gürkan şöyle konuştu: "Çok tecrübeli mühendislerimiz var, şirketimiz hiyerarşiden yoksun olarak gösterildi. Olası kasta çok kırıldık. Bu mahkeme sonucunda çıkabilecek tüm sonuçlardan daha çok üzdü bizi. 32 yıllık madenimizde 3 kişinin öldüğü bir kaza bile olmadı. Bu deneyimli kadronun kontrolünde bu kazanın neden olduğunu bilmek istiyoruz. Sadece bizim için değil başka faciaların önlenmesi için de önemli... Enerji sektörü açısından bu kazanın çok iyi incelenmesi lazım. Ben bugüne kadar işletmelerimizin finansıyla ilgilendim. Ve benden talep edilen her şeyi, her yatırımı karşıladım."
Gürkan kazanın neden meydana geldiğini araştırmak istediğini ama yapamadığını söyledi: "Ancak tutukluyduk. Bilirkişi raporunu bekledik. Bilirkişinin iki kez gitmeden keşif yaptığını öğrendik. Hem bakanlık hem TBMM Komisyonu rapor tuttu. Ve bilirkişi raporuyla bu iki raporun uyuşmadığını gördük. Bu kaza bizi çok yaraladı”
Ramazan Doğru: Tepkinizde haklısınız, biz de üzgünüz
15:15 Genel Müdür Ramazan Doğru "Bu kazanın gerçek nedenlerinin iyi araştırılmasını istiyorum" dedi. Kendisine göre madendeki sensörlerin yeterli olduğunu hatta fazla sensör koyduklarını söyleyen Ramazan Doğru, 'kazayla' birlikte kariyerinin bittiğini, bu tür 'kazaların' madenciliğin kaderinde bulunduğunu, kendisinin de o anda ölmüş olabileceğini söyleyebildi.
"25 yıldır bu işi yapıyorum. Bunun 24 senesi Soma'da geçti. Çalışanların, hayatını kaybedenlerin birçoğunun babası, amcasıyla da çalıştım. 13 Mayıs'a kadar Soma'da kariyerimiz olduğunu düşünüyorum. (Gelen tepkilere) Ben de ölseydim benim ailem de sizlerin arasında olacaktı ve tepkili olacaktı. Tepkinizde haklısınız. Biz de çok üzgünüz"
Akın Çelik: Hergün ağlıyorum
16:10 İşletme Müdürü Akın Çelik "Aileler davayı takip etsin, gerçek ortaya çıksın. Ülkede iş güvenliği yok. Eğer bu hata bizden kaynaklandıysa ben Soma kömürlerine gidip kendimi yakacağım" dedi.
Çelik ise cezaevinde her gün ağladığını, tek derdinin yaşananların aydınlatılması olduğunu, nasıl bir ceza alıp almayacağının umurunda olmadığını, gerçeklerin açığa çıkarılması ve ailelerin davayı izlemekte ısrarcı olmaları gerektiğini söyleyen bir tirattan sonra gerçek meramına geçti. "Eğer benim bir sorumluluğum varsa Soma'nın içinde kendimi yakacağım" sözleriyle efelenen Çelik bilirkişiyi suçlamaya başladı.
Bilirkişi heyetinin iş güvenliği konusunda bilgi sahibi olmadığını söyleyen Çelik, toplumsal baskıyla da birleşen bu gerçeğin onun subjektif bir rapor hazırlamasına neden olduğunu söyledi. Hiçbir ocakta olmayacak sayıda sensör bulunduğunu söyleyen Çelik, "Her oksidasyon kömür yangını sanılıyor. Ama öyle değil" diyen Çelik yüksek PPM değerlerinin dinamit atımlarından kaynaklandığını, bunun yangın anlamına gelemeyeceğini, bilirkişinin işi bilmediğini söyledi.
İsmail Adalı: Isı her zamankinden farklı değildi
17.00 İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı bilirkişi raporunda belirtilen yangını reddetti, ısının her zamanki ısıdan farklı olmadığını, bilirkişinin olayı saptırdığını söyledi. Savcının "Peki o zaman neden su tuttunuz?" sorusuna "önceki ısıdan daha yüksek bir ısı vardı çünkü" derken hemen ardından da ısının her zamankinden farklı olmadığını söyleyedi. Kendisinin iş güvenliğiyle ilgili olmadığını söyleyen Adalı, "o zaman denetim için neden gittiniz" sorusuna da "Ercan çağırdı, yalnız gitmesin diye yanında gittim" dedi.
İşçilere zor uyguladığı yönündeki ifadelerin yalan olduğunu söyleyen Adalı'ya aileler "yalan söylüyor" sözleriyle isyan etti.
Kendisinin de yakınlarını arkadaşlarını kaybettiğini, üzgün olduğunu söyleyen Adalı, diğerleri gibi suçu ocakta hayatını kaybeden patron vekili Mehmet Efe'ye attı. Adalı'nın sözleri bittiğinde bazı aileler gözyaşlarıyla salonu terkettiler.
17:35 Teknik nezaretçi Ertan Ersoy'un ifadesine geçildi. Tutuklu olarak yargılanan Ertan Ersoy "Dünyanın en büyük maden kazasının hikayelerle aydınlatılmaya çalışılmasını kabul etmiyorum. Araştırılsın, gerçek neden ortaya çıkarılsın" dedi.
İkinci duruşmada neler oldu?
İlk duruşması 13 Nisan pazartesi günü görülen davada madenci yakınların tepkisi üzerine 8 tukuklu sanığının ifadelerinin can güvenliği gerekçesiyle Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alınma kararı ailelerin tepkileri üzerine kaldırılmıştı.
Dün görülen ikinci duruşmada tutuklu sanıkları mahkemeye getirildi. Duruşmada iddianamenin, ölen işçiler, müştekiler ve sanıkların kimlikleri ile sanıkların savcılık sorgusunda verdikleri ifadeler, bilirkişi, TÜBİTAK ve Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarının yer aldığı 163 sayfadan oluşan ilk 8 bölümünün okunması tamamlanmıştı.
Mahkeme başkanı duruşmayı saat 18.15'te kapatmış, iddianamenin kalan bölümünün saat 09.00'da okunmasına devam etmesine karar vermişti.
8 tutuklu 45 sanık
Soma'da 13 Mayıs 2014'de Eynez ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede 8'i tutuklu, 37'si tutuksuz 45 şüpheli hakkında dava açılması talep edildi. İddianamede 162 yaralı işçi mağdur müşteki olarak yer aldı.
230 sayfalık İddianamede tutuklu Soma A.Ş. sahibi Can Gürkan, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, İsmail Adalı, Genel Müdür Ramazan Doğru, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, İşletme Müdürü Akın Çelik ve maden teknisyeni Mehmet Ali Günay Çelik'in TCK 81. maddesinde yer alan "olası kasıtla insan öldürme ve yaralama" suçunu işledikleri belirtildi. Bu suç kapsamında tutuklu sekiz sanığın 301 kez 20 ile 25 yıl ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 162 kez de 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Geri kalan tutuksuz sanıklar TCK 85/2'den yani "bilinçli taksirle insan öldürmek"ten suçlandı. 37 tutuksuz şüphelinin 2 ile 15 yıl arası hapisle cezalandırılması talep edildi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi.
Hatırlanacağı gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma'daki madeni inceleyip olumlu rapor veren iki müfettiş ile kamu çalışanlarına soruşturma izni vermemişti. (NV/HK)