Kürtçe eğitim verdiği için üçüncü kez mühürlenen Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Ferzad Kemanger İlkokulu’nun mührü halk tarafından bir kez daha kaldırıldı.
Dün okulun kapatılmasını engellemek isteyenlere yönelik polis saldırısında gözaltına alınan 91 kişiden sekizi sabaha karşı serbest bırakıldı. Gözaltındakilerin sorguları Emniyet Müdürlüğü'nde devam ediyor.
Polis dün akşam Ferzad Kemanger İlkokulu’nun kapatılmaması için nöbet tutanlara gaz bombaları ve tazyikli su kullanarak saldırmış ve daha önce iki kez mührü sökülen okulu üçüncü kez mühürlemişti.
ANF’nin ilgili haberinde, dün akşamki saldırıda darp edilenler olduğu ve bir basın mensubunun kimliği belirsiz bir kişi tarafından bıçaklı saldırı sonucu yaralandığı bilgisi yer aldı.
Halk akşam saatlerinde okulun kapatılması protesto etmek için Emniyet Müdürlüğü’ne yürüdü.
Hakkari
Dün Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Üveyş Ana İlköğretim Okulu'nda da benzer olaylar yaşandı.
Okulu tekrar mühürlemek isteyen özel harekat timleri okul önünde bekleyen gençlere saldırdı. Saldırının ardından polisle halk arasında çatışmalar yaşandı.
Dün Esenyurt mahallesindeki Cumhuriyet İlköğretim Okulu da ateşe verildi. Okulun birinci katının kullanılamaz hale geldiği bildirildi.
Çıkan çatışmalarda polisin kullandığı bir gaz bombasının kapsülü trafoya isabet etti. Yanan trafo nedeniyle ilçenin elektrikleri kesildi.
Yanan okullar
Diyarbakır’da ateşe verilen Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndan önce de yedi okul yakılmıştı.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Fatih İlkokulu, İstiklal İlkokulu ve İsmail Ebulis İlkokulu ile Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde Esenyurt, Hamit Kesici, Gazi ve Süleyman Uğur Sıtkı ortaokulları molotof atılarak yakıldı.
Eylemleri Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üstlendi.
Süreç
15 Eylül’de Diyarbakır Bağlar, Şırnak Cizre ve Hakkari Yüksekova’da Kürtçe eğitim verecek olan üç okul açılmıştı.
Diyarbakır’daki Ferzad Kemanger İlkokulu, Hakkari’deki Üveyş Ana İlköğretim Okulu ve Şırnak’taki Bêrîvan İlköğretim Okulu Kürdi-Der ve Eğitim Sen’in de aralarında bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) desteğiyle hayata geçirildi.
Ancak faaliyetlerine başlamalarının hemen ardından üç okulda İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla mühürlendi.
Üç okulun kapatılması üzerine çocuklarının anadilinde, Kürtçe eğitim görmesini isteyen veliler ve halk mühürleri söktü.
Engellenen eğitim Cizre'de boş bir sınıfta, Yüksekova'da ve Diyarbakır’daki okullar ise mührü sökülen okullarda tekrar başlatıldı.
Fakat tekrar açılmalarından sonra okullar üç ilde de valilik kararıyla ve polis zoruyla yine kapatıldı.
KCK çağrısı
Bu süreç yaşanırken 16 Eylül’de, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı bir açıklama yaparak halkı Kürtçe okulları sahiplenerek yeniden açmaya ve boykotu derinleştirmeye çağırdı.
Açıklamada anadilinde eğitimin engellenmesi “bir halkın varlığına ve geleceğine saldırı” olarak nitelendi.
“Bu saldırı, AKP hükümetinin Kürt halkının kendisini sınırlı bir biçimde ifade etmesine karşı büyük bir tahammülsüzlük içinde olduğunu ortaya koymuştur.
KJK’nin tavrı
17 Eylül’de de Kürdistan Kadınlar Topluluğu (Komalên Jinên Kurdistan-KJK) Koordinasyonu’nun açıklamasında da benzer tepkiler yer aldı.
“Bu topraklarda yaşayan halkların çocukları Türk çocukları kadar anadillerinde parasız eğitim görme hakları vardır. Bunun engellenmesi böylesi bir süreçte ancak hükümetin çözümsüzlükte ısrarının ispatıdır” denilen açıklamada boykot çağrısı da yapıldı.
Boykot
10 Eylül’de Diyarbakır’da biraraya gelen Eğitim ve Bilim emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), İnsan Hakları Derneği (İHD), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), TZP-Kurdi, KURDİ DER, Mala Piştgiriyê ya Zimanê Kurdî (MAPER) ve Diyarbakır Barosu’nun da aralarında bulunduğu birçok sivil toplum kuruluşu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) 15 Eylül’de başlayacak yeni eğitim öğretim yılını bir haftalığına boykot etme çağrısında bulunmuştu.
Çağrıya uyan birçok kentte 15 Eylül’de veliler çocuklarını okullara göndermedi. (YY)