İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe binasına 9 Mart'ta yapılan saldırının, “İnfial değil, provokasyon olduğunu” söyledi ve bir daha gerçekleşmemesi için sorumluların yargı önüne çıkması gerektiğini belirtti.
Öztürk ile birlikte TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, KESK Genel Başkan Lami Özgen, TTB Merkez Konsey Üyesi Mehmet Zincir, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Selahattin Özel, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Kemal Bülbül, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, ÇHD Genel Sekreteri Hüseyin Aslan Fethiye’ye gitti.
Heyet, mağdurlar, olayın tanıkları ve Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Bayazıt, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı ve Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık ile görüştü.
Facebook’tan linç çağrısı
Türkdoğan, yaptıkları görüşmeleri, izlenimlerini ve olayı şöyle anlattı:
“HDP ilçe binasının açılışı için insanlara birkaç gün önceden davetiye dağıtılıyor, hiçbir sorun da çıkmıyor. Ancak olaydan birkaç gün önce Facebook’taki bazı hesaplardan linç çağrıları başlıyor.”
“Bu çağrılarla açılışın yapılacağı Pazar günü kitle parkta toplanıyor. Parkla ilçe arasındaki mesafe oldukça uzun. Polis istese oradan ilçeye gelmelerini önleyebilir.
Ancak, Emniyet için birilerinin kitleyi yönlendirdikleri açık. Ve kitlenin yürümesi önlenmiyor.”
“Oy uğruna suç işlenir mi?”
“Toplanan kalabalık, HDP binasının önüne gidiyor, emniyet görevlileri ise HDP’lilere ‘Gelin, açılışı yapın’ diyor. Ancak HDP’liler açılışı iptal ederek olası bir linci önlemiş oluyor.”
“Tabelanın indirilmesiyle ilgili Kaymakamın talimatı yok. Belediye Başkanı gelip kalabalığa seslenerek, kendince itidal çağrısı yapıyor. Kitlenin talebi üzerine tabelayı indirttiriyor. Ancak buna müdahale etmek onun işi değil.”
“Orada toplanmış olan 3-5 bin kişilik kitleye seslenip oy alma saikıyla hareket ettiğini düşünüyoruz. Oy uğruna açıkça suç işlenir mi? Bu yapılan bir siyasi partinin siyasi faaliyetini engellemektir.”
“Kontrgerilla kitleyi yönlendirdi”
“İlk gün bunlar oldu. Daha sonra da üç Kürt esnafın dükkanları taşlandı, tahrip edildi. Ayrıca adı ve adresi sosyal medya üzerinden açıkça yayınlanarak tehdit edilenler de var. Tehdit edenler kimler?”
“Kontrgerilla yapılanması, gladyo artıkları denilen bir ekip var Emniyet içinde. Bunlar kitleyi de yönlendiriyor.”
“Savcıya ve kaymakama anlattık, etkili soruşturma istedik. Savcının tutumu olumsuz değildi soruşturma yapılacağını, her türlü delili değerlendireceğini söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın da müfettişlerini gönderip Emniyet birimleri içinde soruşturma yürütmesi gerekiyor.”
“İstense rahatlıkla önlenebilirdi”
“Rahatlıkla önlenebilecek bir durum önlenmemiş. İlçeye polis yığmakla sorun çözülmez.”
“Kaymakama ve belediye başkanına da, olayların giderilmesi açısından samimiyseniz olayı kınarsınız, siyasi parti temsilcileriyle birlikte ziyaret edip tabelayı birlikte asarsınız, Fethiye halkı da demokratik bir olgunluğa adım atmış olur.”
“Belediye başkanı, halen infial olduğunu söyledi. İnfial değil provokasyon var. İnfial aniden olur, bu örgütlenmiş bir linç saldırısı. Yasal bir partinin bina açmasıyla infial olmaz.”
“Provokatörler de yargılanmalı”
“Savcılık etkili soruşturma yapıp kamu davası açmalı ki bir daha böyle bir olay olmasın. Sadece olaya karışanlar değil provokatörlerin de bulunması gerekiyor. Bu nedenle bakanlık da soruşturma açmalı.”
“Ayrıca ismi ve adresi teşhir edilenlerin güvenliğinin alınması gerekiyor.”
“En önemlisi etkili soruşturma, sorumlular yargılanıp ceza alırlarsa bir daha böyle şeyler olmaz.”
“İnsan haklarını savunan kesimler daha fazla sesini çıkarmalı.”
“Fethiye’de yaşayan HDP’liler, Kürtler buradan ayrılmayı kesinlikle düşünmüyor. Bunun provokasyon olduğunu biliyorlar.” (AS)