Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) -2009’da seçimlere katıldığı adıyla Demokratik Toplum Partisi (DTP)- Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile 14 ilçenin belediye başkanlığını kazanmış 2009 yerel yönetim seçimlerinde. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti’nin (DSP) birer ilçede kazandığı belediye başkanlıkları da göz önüne alındığında Diyarbakır’da BDP’nin her beş ilçe belediyesinden dördünü kazanarak elde ettiği ağırlığın dikkatlerden kaçması mümkün değil.
2009 yerel yönetim seçimlerinde Diyarbakır’da Büyükşehir sınırları dışındaki ilçelerden Çermik’te DSP’nin, Çüngüş’te CHP’nin ve Hazro’da AKP’nin belediye başkanlığı kazanması dışında, kalan diğer tüm ilçeler ile Büyükşehir’de DTP’nin seçimleri tek başına kazanmış olması Diyarbakır seçmeninin parti tercih ve yönelişlerini açıkça ortaya koyuyor.
Belediye başkanlığı seçimlerini 2009’da kim, nasıl kazanmış?
2009’da belediye başkanlıklarını DSP ve CHP’nin kazandığı iki ilçe, 2007 milletvekili seçimlerinde AKP’yi birinci parti olarak öne çıkarmış. Buna karşın AKP’nin belediye başkanlığını kazandığı ilçede ise 2007 milletvekili seçimlerinin önde gideni bağımsızlar. Çünkü 2007 ve 2011’de DTP ve / ya da BDP seçim barajı nedeniyle milletvekili çıkarabilmek için seçimlere bağımsız olarak katılmak zorunda kalmışlar, bu yüzden de her iki genel milletvekili seçiminde de Güneydoğu Anadolu illerinde bir çok ilçenin en çok oy alanı bağımsızlar olmuştu. Dolayısıyla aşağıdaki tabloda görülen “bağımsız” ifadeleri, bu nedenle 2007 seçimleri için DTP ve 2011 seçimleri için BDP’yi temsil etmek üzere kullanılmıştır.
Diyarbakır’ın 17 ilçesinin 10’unda, belediye sınırları içerisinde 2007 milletvekili seçimi ile 2009 belediye başkanlığı seçimini bağımsız-DTP’liler kazanmıştı. Sadece Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde milletvekili seçimini bağımsızlar, belediye başkanlığı seçimini ise AKP’li aday kazanıyor. Ancak burada da belediye başkanlığının kazanılmasında partiden çok (+) aday etkisi öne çıkıyor.
2007 genel milletvekili seçimlerinde AKP’nin birinci parti olarak öne geçtiği 6 ilçeden birinde DSP, birinde de CHP belediye başkanlığını (+) aday etkisiyle kazanırken, diğer ilçede de belediye başkanlıklarını DTP’li belediye başkan adayları kazanıyor. Hem de ilçelerin dördünde de seçimler (+) aday etkisiyle kazanılıyor.Bu arada dikkat çeken bir başka nokta ise, Diyarbakır’daki 18 belediye başkanlığı seçiminden 13’ünün rekabetsiz bir ortamda gerçekleşmesi ve bu seçimlerin 12’sini DTP’nin, 1’ini ise AKP’nin kazanıyor oluşu.
2009 – 2011 üzerinden 2014 şeçimleri değerlendirmesi
Belediye başkanlığı seçimlerinden il genel meclisi seçimlerine geçildiğinde DSP ve CHP listeden düşerken onların yerine AKP geçiyor ve Diyarbakır’daki seçim yarışı iki parti arasında geçen ve tam yarış denmesi pek de doğru olmayan bir yapıya dönüşüyor.
2009 il genel meclisi seçimleriyle 2011 genel milletvekili seçimi sonuçlarının birinci parti açısından karşılaştırması, Hani ilçesini dışta tutarsak, seçimler arasında iki yıllık fark olmasına ve seçimlerden birinin yerel, diğerinin genel seçim oluşuna karşın hiçbir değişikliğin yaşanmadığını gösteriyor.
Seçmen yönelişi açısından Diyarbakır seçimlerinin ortaya koyduğu bir başka dikkat çekici durum da, hem il genel meclisi açısından hem de genel milletvekili seçimleri açısından ortada ikili bir yapının varolduğu. Bir diğer deyişle Diyarbakır’da bağımsızlar ve AKP var. Bağımsızlar bir dönem DTP, bir dönem de BDP olarak ifadelerini buldukları için, 2014 seçimlerinde BDP olarak yer aldıklarında, bağımsızların sergiledikleri seçmen yönelişlerinin onları temsil ediyor olacağını varsaymak yanlış olmasa gerektir.
Yukarıdaki tablodan açıkça görülebileceği gibi bağımsızların birinci, AKP’nin ikinci olduğu ilçelerde 2011 seçimlerinde bağımsızlar lehine büyük oy farkları ortaya çıkıyor. Buna karşın AKP’nin birinci olup, bağımsızların ikinci sırada bulunduğu ilçelerden ikisinde büyük, ikisinde de küçük oy farklarının oluşu dikkat çekici. Bu olgu, 2014 seçimlerinde aday etkisiyle de birleştiğinde BDP’nin 2009 belediye başkanlığı seçimlerinden daha fazla belediye başkanlığı kazanarak seçimden çıkabileceğini de düşündürüyor.
6360 sayılı Büyükşehir yasası Diyarbakır’da belediye sınırları içerisine katılan yeni yerleşim yerleri nedeniyle Büyükşehir’de yüzde 78,4, ilçeler bağlamında ise yüzde 1,8 ile yüzde 403,1 oranında seçmen artışına kaynaklık ediyor. Ama bu büyük seçmen artışına karşın 2009 belediye başkanlığı seçimiyle il genel meclisi seçim sonuçlarının ve de 2009 il genel meclisi seçimiyle 2011 genel milletvekili seçim sonuçlarının benzer seçmen eğilimlerini sergiliyor oluşu, Diyarbakır seçmen kitlesinin tercihleri açısından homojen bir yapıya sahip olduklarını düşündürüyor. Bu da, 2011’den 2014’e farklı yönsemelerin ortaya çıkma olasılığını azaltıyor.
Seçmeninin mahalle statüleri ayrımında siyasal tercihleri
2011 seçimlerinde Diyarbakır seçmeninin yarısı bağımsızlara, kalanın da yarısı AKP’ye oy vermiş. Bu iki gruba da oy vermeyen seçmenler de, ki onların büyüklüğü de yaklaşık AKP seçmeni kadar, ağırlıkla sandık başına gitmemeyi yeğlemiş.
AKP’ye oy verenler en üst ve üst statülü (yüzde 4,8) mahallelerde bağımsızlara oy verenlerin minimal olarak önüne geçerken, diğer tüm yerleşim tabakalarında bağımsızlar AKP’ye oy veren seçmenlere göre daha büyük ağırlığa sahip.
Sandık başına gitmeyen ya da verdikleri oy geçersiz olan seçmenler (seçmeyenler) alt – orta üst statülü mahalleler ve kırsal küçük yerleşim birimlerinde odaklanmış olarak görülüyor. Seçmeyenlerin statülerine göre mahallelere dağılımı ise, bağımsızlardan daha çok AKP’ye oy veren seçmenlere benzerlik gösteriyor. Seçmeyenlerin 2014 seçimlerinde daha büyük oranda sandık başına gitmesi kimi küçük ilçelerde, az bir olasılıkla, belediye başkanlığı seçimlerini etkileyebilir. Ama bu etkileme, büyük olasılıkla, aday etkisi üzerinden sandığa yansıyan bir etkileme olacağı için, ‘kime nasıl ve ne oranda yarar sağlar’ sorusuna burada yanıt verebilmek pek kolay görünmüyor.
Sonuç yerine
Diyarbakır 2011 ve önceki seçim sonuçlarına bakarak bir değerlendirme yapıldığında Kürtlerin ve dolayısıyla BDP’nin kalesi olarak görünüm veriyor. Bu görünümün değişmesi de, kolay gerçekleşebilecek bir olgu değil. Dolayısıyla 2014 yerel yönetim seçimlerinde 2009’dan bugüne uzanan eğilimlerin değişerek;
- AKP’nin Diyarbakır ve ilçelerinde ağırlığını arttırabilmesi,
- AKP dışındaki (CHP, MHP vb.) partilerin Diyarbakır ve ilçelerinde bir etkinlik sağlaması,
- Daha önceki seçimlerde DTP ve / ya da bağımsızlar olarak temsil edilen BDP’nin Diyarbakır ve ilçelerindeki ağırlığını yitirmesi,
pek olası görünmüyor. Bu nedenlerle de BDP’nin 2014 Büyükşehir ve ilçeleri belediye başkanlığı seçimlerinde 2009 belediye başkanlığı seçimlerine oranla daha fazla ilçede seçim kazanması, bir sürpriz olarak görülmemelidir. (ST/HK)
10 Mart Pazartesi: Erzurum ve Trabzon.