Araştırmacı Tarhan Erdem hükümetin demokratikleşme paketinde mevcut seçim sistemine alternatif olarak sunduğu dar bölge ve daraltılmış bölge sistemlerini anlattı.
Daraltılmış bölgenin nasıl uygulanacağını değerlendirdi. Dar bölgenin temsil sorunu yarattığını ve Türkiye'nin varolan yapısına uygun olmadığını belirtti.
Dar bölgeyi eleştiriyorsunuz...
Dar bölgeyi uyguladığınız zaman katılan partilerden birinin adayı seçilir. Diğerleri seçilenden bir oy bile az alsa seçilemez, o oylar temsil edilemez.
İki turlu olursa...
Yüzde 50’den fazla oy alan seçilir, kimse almadıysa en fazla alan iki aday arasında ikinci tur yapılabilir. O zaman oylar çok az farkla birinci olan adayda da toplanabilir, ikinci olanda da...
Ama bu dar bölgenin sakıncalarını ortadan kaldırmaz. Tam tersine güçlendirir, adaylar daha da yerelleşir.
Nedir sakıncaları ve yararları?
Eğer dar bölge uygulanıyorsa ve o bölgelerden birinde adaysanız, sizin için partinizin bütün ülkede kazanıp kazanmamasından daha önemli olan sizin o bölgede kazanmanızdır.
Siz o bölgenin meselelerine göre politika düzenleyeceksiniz ve eğer yerinden yönetim de yoksa yerel meselelerle uğraşacaksınız.
Parti programlarının milletvekilleri tarafından benimsenmesi çok azalır.
Dolayısıyla bölge problemleri milletvekili seçimine etkili olacak. Karadeniz’de hamsi çıktı mı çıkmadı mı veya şu tünel yapılacak mı yapılmayacak mı gibi sorunlar; başka yerde Kürt meselesinde ben daha fazla ileri giderim gibi konular... Dar bölgede hakim olan unsur bölgeyle ilgili sorunlardaki şahsi başarılardır.
Bunun faydası?..
Faydası liderin hakimiyetini ve partilerin merkezlerinin etkisini azaltmasıdır. Bu da bugünkü Türkiye için iyi bir şeydir. Çünkü yasama organında milletvekillerinin çok az etkisi var, liderler yönetiyor.
İngiltere’de uygulanıyor...
İngiltere’de bu sistem oldukça başarılı. Ama orada yerel yönetimler yerel meselelere hakimdir. Merkezin yerele etkisi yoktur. Oradaki seçmen yerel sorunları düşünerek adaylar arasında tercih yapmaz. Merkezin meselelerini düşünerek oy verir.
Dolayısıyla bu konu hallolmadan Türkiye’de dar bölgenin uygulanması Türkiye’yi daha fazla bölgecilerin hakimiyetine terk etmek demektir.
Kısacası...
Hem bölgeciliğin bazı meselelerinin çözülmemiş olduğu için, bazı meseleler de partilerin somut fikirleri oluşmadığı ve yerel yönetim nedeniyle Türkiye için bu sistem doğru değildir.
Ya yüzde beş barajlı daraltılmış bölge?..
Başbakan beşli sistem dedi. Bu, bütün seçim çevreleri beş milletvekili çıkaracak şekilde yeniden düzenlenebilir, diye anlaşılabilir. Yani 110 seçim çevresi tanımlanacak, ki bu anormal bir anlayıştır, hiçbir yerde tatbik edilmemiştir. Faydası da yoktur.
Doğru olan tarafı şudur. En az milletvekili çıkaracak seçim çevresi beş, en fazla çıkaracak 12-14 milletvekili olacak şekilde seçim çevreleri yeniden tanımlanacak.
Yani...
Beş milletvekili çıkaran il sayısı 44. Bugünkü durumda 44 ilde 125 milletvekili seçiliyor.
Bunu beşe bölünce 25 çıkıyor, demek ki 44 ilde birleştirerek, beşer milletvekili çıkaracak 25 bölge tayin edeceksiniz. Gümüşhane, Bayburt, Erzincan’dan bir ilçe gibi...
6 ila 14 milletvekili çıkaran 33 ile ise hiç dokunmaya gerek yok. Bunlar bugün olduğu sayılarda çıkarmaya devam edecekler.
15’in üzerinde milletvekili çıkaranlar?
Şu anda dört il: Bursa, İzmir, Ankara ve İstanbul. Bunların toplam milletvekili sayısı 160.
Bunlardan bir kısmı 13 bir kısmı 14 milletvekili çıkaracak şekilde 14 bölge yapılacak.
Muhtemelen Bursa’yı ikiye, İzmir’i üçe, Ankara’yı beşe, İstanbul’u da geri kalana böleceksiniz.
Bu sisteme neden gerek duyulabilir?
Bir, iki, üç milletvekili çıkaran yerlerde nispi temsil çalışmıyor. Bir çıkaran yer dar bölge oluyor, onun sakıncalarını taşıyor. İki ve üç çıkaranda da aynı şey olur, çünkü küsuratlar hep büyüğün lehinedir.
Dolayısıyla şu anda bu 44 ilde adaletsiz bir seçim sistemi yürümektedir.
Adaletli hale getirmek için bunları birleştirip milletvekili sayılarını beşe çıkarıyorsunuz. Nispi temsilin yararını korumak için bu sistemi getiriyorsunuz.
Niçin milletvekili sayısını 14’le sınırlıyorsunuz?
15 milletvekili çıkaran bir bölgede üç parti giriyorsa seçime, 45 kişi eder. Bu insanları ya tanıyorsunuz ya tanımıyorsunuz. Ama tanıyacak hale getirmek için sayıyı 12-14’e indirmeniz gerek.
Kısacası, 5- 12 veya 5-14 milletvekili sınırı bugünkünden daha adaletli olur.
Neden pakette sadece bu iki sistem alternatif olarak sunuldu?
Türkiye’de milletvekilleri 1876’dan itibaren sancak, 1913’den itibaren de vilayet milletvekilidir. Vilayetlerin milletvekili vardır.
Şimdi siz Gümüşhane’yle Bayburt’u birleştirdiğiniz zaman o seçilen nerenin milletvekili olacak? Onun adı yok.
Eğer başbakanda bir cinlik aranacaksa... Dar bölgenin kabul edilmeyeceğini ve 44 ilin milletvekili için de bu problemin ortaya çıkacağını bildiği için bugünkü sistem, barajlı biçimde devam etsin, demiş olabilir. Bu ihtimali daha fazla görüyorum. (YY)