Yat, Uzan, Para Kazan!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın "Devlet memuru ol… Yat, uzan, para kazan… Böyle bir şey yok…" dediğini idrak edeli bir hafta oluyor. Kamu çalışanlarının kısmi iş güvencesini ellerinden almak için yapılan kara propagandanın, on yüz milyonlarcasından biri daha…  “657 bize ağır geliyor, memurları çalıştıramıyoruz” denmek isteniyor.

Sayın bakan bu açıklamayı yaptıktan hemen sonra, TRT ve RTÜK’e bir kişinin atanma talebini (torpil mi demeliyim, yoksa referans mı) resmi yazıyla, ilettiğini öğrendik.  

Kendisine 2011 yılı Mart ayında, neden milletvekili adayı olduğuyla ilgili soru sorulduğunda da: “Eğer seçilirsem, biraz da emekli gibi yaşayıp, torunlarıma vakit ayırmak istiyorum" diye yanıt vermişti.

Sayın bakan yakın çevresindeki devlet memurlarına bakarak böyle demiş olabilir. Zira, “kişi kendinden bilir işi”, diye bir deyim vardır.

Milletvekilliğini emeklilik olarak gören bu zihniyet, memuriyeti de “yat, uzan, para kazan” diye görüyor olabilir ki daha yenidir yabancı dil bilmeyen Hacı beyi 12.000 dolar maaşla Bern’e basın müşaviri olarak atamaları.

***

— Efendim Hacı’yı Bern’e basın müşaviri ettik ama gel gör ki hacı İngilizce bilmiyormuş.

— Yapma ya, o kadar da dil kursuna gittiydi…

— Kurban Bayramı’nda İsviçre basınına Türkçe olarak “Kurban Bayramınız Kutlu Olsun” mesajı atmak zorunda kalmış.

— Neden?

— Dil bilmiyor efendim.

— Dil bilmiyorsa “google”de mi bilmiyor?Aha aç googleyi çeviri bölümüne gir. Yaz “kurban bayramınız kutlu olsun” çevir de, aha çevirdi;” Lycklig Offerfesten”

— Düşünememiş demek ki efendim.

— Olmaz ama şimdi İsviçreli basın mensuplarının Kurban Bayramı güme gitti.

…

— Demek dil bilmiyor ha. Hiç mi?

— Adını söyleyebiliyor efendim.

— Çağırın.

Hacı girer içeri:

— Hacı vatız yor name…

—  Hacıııı.

…

—Tamam, işte biliyor, siz Hacı’nın yanına bir tercüman atayın, hallolsun gitsin.

— Efendim, sorun çözmekte üstünüze yok.

—Yılların tecrübesi tabi bi yerde.

…

— Efendim hacının eşi, o ne olacak?

— E bide o var değil mi?

— Evet.

— Dil biliyorsa, onu atayın tercüman olarak.

— Nerde efendim.

— Mesleği?

— Bi mesleği yok efendim.

— Konuşabiliyor mu?

— Tabi ki efendim.

— Bak aklıma ne geldi, Bern’de “hafize” yoktur, onu da “hafize” olarak atayalım.

— Hay aklınızla bin yaşayın efendim.

— Hadi neyse uzatmayalım.

***

Böyle atamaları görünce sayın Bayraktar; bütün devlet memurları “ekmek bulamayınca pasta” yiyorlar sanıyor olabilir.

Oysa sağlık emekçileri üzerine yapılan araştırmalardan hiç biri “yan gelip yattıkları” ile ilgili değildir, araştırmaların birçoğu “tükenmişlik sendromu” üzerinedir.

Tükenmişlik nedir?

Tükenmişlik; duygusal, fiziksel ve zihinsel yorgunluk durumlarını ifade eder.

Niye tükenmişlik yaşar emekçiler?

Fiziksel olarak ağır iş yükü, sürekli hasta ile yüz yüze gelmekten kaynaklı duygusal tükenme ve haksızlıklar karşısında yaşanan çaresizlik hali ile de zihinsel tükenme yaşarlar.

***

Bir küçük örnekle bitirelim yazıyı.

SES Manisa Şubesi Kamu Hastaneler Birliği kurulduktan, bu hastanelerin başına, genel tabirle CEO’lar (Genel Sekter) atandıktan sonra bir komisyon kurmuş.

Komisyonun adı: “CEO’ları izliyoruz.”

Bu komisyon çalışmış ve bir rapor yazmış raporu ilgili birimlerle ve basınla paylaşmışlar.

Sorunları hastane, hastane; birim, birim ele almışlar ve kimi yerde karşılaştırmalar yapmışlar.

Rapora göre Manisa Devlet Hastanesi’nde çalışan bir röntgen teknisyeni günde ortalama 60 film çekimi yapıyor. Ancak Ruh Sağlı Hastanesi’nde ise bir röntgen teknisyeni günde ortalama 1 çekim yapıyor.

Bu çekim meselesi sadece iş yükü değildir. Çünkü röntgen filmi çekmek vesikalık fotoğraf çekmeye benzemez, basbayağı radyasyon vardır işin içinde ve röntgen teknisyenleri her çekimde kansere ve ölüme daha da yaklaşırlar.

O yüzden çekim sayılarının çok artmasını istemezler, doğal olarak.

Bir yanda 60 çekim bir yanda 1 çekim.

Bakın bu duruma nasıl bir çözüm üretmiş idare?

Devlet hastanesinden bir röntgen teknisyenini almışlar, Ruh Sağlığı Hastanesi’ne atamışlar.

Yani 60 çekim yapılan yerden 1 çekim yapılan yere doğru…

Şimdi bu durum çok mantıksız gelebilir size, ama merak etmeyin bir mantığı var işin.

Çünkü Manisa Devlet Hastanesi’nden Ruh Sağlığı Hastanesi’ne atanan röntgen teknisyeni Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen Yönetim Kurulu Üyesi…

Alın size zihinsel tükenme.

Sağlıcakla…

* Zeynel Abidin Kaplan, SES Manisa Şube Denetleme Kurulu Üyesi 

Not: Ortadaki italik bölüm bu atamanın nasıl yapıldığını tahmin eden bir kurgudur.