Roboski'de 17'si çocuk 34 insanın katledilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine günler kala Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Bomonti Kampüs'ü Sosyoloji Bölümü'nde "Barış' Roboski'den Geçer" adlı bir panel düzenlendi.
Panele Encü ailesinden Ferhat Encü, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümü akademisyenlerinden Nazan Üstündağ ve gazeteci, yazar İrfan Aktan konuşmacı olarak katıldı.
Düzenleme komitesi oturumun kolaylaştırıcılığını yapan MSGSÜ öğrencilerinden Can Memiş, paneli Fındıklı yerleşkesi Oditoryum'unda yapmayı planladıklarını ancak üniversite yönetiminin çeşitli bahaneler göstererek ulaşımı daha zor olan Bomonti Kampüsü için izin verdiğini açıkladı.
Panel, Ahmet Arif'in daha önce 1943'te Van'da 33 kaçakçının Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle katledilmesini anlattığı 33 Kurşun Şiiri'nin Kürtçe ve Türkçe okunması ile başladı. Ümit Kıvanç'ın Roboski katliamını anlattığı "Ağlama anne, güzel yerdeyim" belgeseli izlendikten sonra sözü konuşmacılar devraldı.
Aktan: Roboski Kürtler ve Türkler arasında bir uçurum açtı
İrfan Aktan yaptığı konuşmada bu katliamın Türkler ve Kürtler arasında bir uçurum açtığını belirtti. Muğlalı olayına da değinen Aktan "Muğlalı katliamında da bir kaçakçılık olayı vardı. Mustafa Muğlalı yargılandı ve hapishanede çürüdü. Roboski'de ise özür dilenmediği gibi bir fail aranmaya çalışılmadı" diye belirtti.
Aktan, Roboski'de Türkiye'de bir ayrışma yaşanırsa bunun miladının Roboski olacağını vurguladı. Sıradan yurttaşların olayı görmek istemediğini, Ermeni soykırımını redden gelen bu tutumlarını sürdürdüklerini, "Ama onlar kaçakçı" diyerek katliamı mazur gördüklerini belirtti.
Duyarlı kesimin vicdan söylemine girip "Unutursak kalbimiz kurusun" gibi hamasetlerle yetindiklerini fakat bunun yeterli olmadığını, eylemlere girişilmesi gerektiğini savundu.
Türkiye'de sol kesimin Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olaylarla ODTÜ'de yaşanan olaylara farklı baktıklarını, ODTÜ'de yapılınca sahip çıkıldığını fakat Dicle'de sahiplenilmediğini belirtti.
Encü: Roboski aileleri devletten bir kuruş bile almadı
Katliam'da 11 akrabasını ve kardeşi Serhat Encü'yü yitiren Ferhat Encü, bir daha Roboski yaşansın istemiyorsak pratik eyleme geçmemiz gerekiyor. Geçmişteki Dersim, Ağrı, Maraş katliamlarının hesabını sorsaydık Roboski katliamının yaşanmayacağını söyledi. Ölülerini geri getiremeyeceklerini fakat bir daha Kürt halkının bu kadar kolay katledilmemesi için çaba gösterdiklerini belirtti.
Akşam gazetesinin haberine de değinen Encü haberin iftiradan ibaret olduğunu belirtti. PKK'nın kendilerini yatırılan tazminatı almamaları yönünde tehdit ettiği haberinin yalan olduğunu, devletin çeşitli tehditlerine rağmen katiller ortaya çıkarılmadan bu paraya dokunmayacaklarını, irade ve vicdanları gereğince bu parayı almadıklarını belirtti.
Diğer bütün iddiaların da yalandan ibaret olduğunu Roboski ailelerinin devletten bir kuruş bile almadığını söyledi.
Üstündağ: Katliamlarla dolu bir hafta geçirdik
Sosyolog Nazan Üstündağ çok zor bir hafta geçirdiklerini, bir hafta içerisinde cezaevi katliamları, Maraş katliamı ve Roboski katliamını gündeme aldıklarını hatırlattı. Türkiye'de sadece Kürt sorunu olmadığını bir de Kürdistan sorunu olduğunu belirtti. Kürdistan'ın dört farklı ülkeye bölündüğünü ve birbiriyle akrabalık bağları bulunan Kürtlerin arasına sınır koyulduğunu belirtti. Üstündağ, Selahattin Demirtaş'ın katliamdan sonra yaptığı "Bu katliam Türkiye'nin başka bir yerinde olsaydı yılbaşı kutlanmazdı" sözlerini hatırlattı. Uzlaşmak için diyalogun yetersiz olduğunu, yeni kurumlar inşa edilirse çözüm elde edileceğini, Kürtlere ve Kürt kimliğine uygun anayasa yapılırsa yeni kurumların oluşabileceğine değindi. (HÇ/HK)