Eski İnsan Hakları Derneği Başkanı ve eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, 28 Şubat sürecinde Hürriyet ve Sabah gazetesinde "andıç"ın yayınlanmasından sekiz gün sonra, 12 Mayıs 1998'de silahlı saldırıya uğradı.
3 Nisan 1998'de PKK'li Şemdin Sakık yakalandı. 25 Nisan'da Oktay Ekşi, "Alçakları tanıyalım" başlıklı bir yazı kaleme aldı. 2 Mayıs'ta Uğur Dündar, Kanal D ekranlarından "andıcı" okudu.
2 Mayıs'ta Hürriyet'te Sakık'ın ifadesi olduğu ileri sürülen "Militanlarımızı Almanya eğitiyor" başlıklı haber, 3 Mayıs'ta da Sabah ve Hürriyet'te andıç yayınladı.
Ordunun üst kademesinin hazırlayıp gazetelere servis ettiği ve gazeteciler, düşünürler, aydınlardan oluşan bir "sakıncalılar" listesi olan andıcın, o dönem yakalananan PKK'li Şemdin Sakık'ın ifadesi olduğu söylendi.
Andıçta PKK lideri Abdullah Öcalan'dan mali destek aldığı iddia edilen gazetecilerin, insan hakları savunucularının, kurumların adı sıralanıyordu.
O dönem Sabah'ın Yazıişleri Müdürü olan Ergun Babahan, 2002'de Nuriye Akman'a andıçı yayınlama sürecinde Hürriyet'le anlaşma yaptıklarını, bundan andıçta ismi geçen Mehmet Ali Birand ile Cengiz Çandar'ın da haberdar olduğunu söylemişti.
Konuyla ilgili Düzel ile yaptığı söyleşide de Hürriyet'in o dönemki yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'le yaptıkları anlaşmayı anlatmıştı.
Andıç'ta adı geçen Cengiz Çandar'ın yazıları dört günlüğüne durdurulurken; Mehmet Ali Birand'ın Sabah'taki işine son verildi ve Show TV'deki 32. Gün programı yayını askıya alındı.
Birdal ise neredeyse hayatını kaybediyordu...
Ankara'da İHD Genel Merkezi'ndeki odasına giren silahlı saldırganlarca vurulan Birdal'ın vücudundan altı kurşun çıktı, uzun zaman tedavi görmek zorunda kaldı. Suikastin tetikçileri yakalandı ancak yargılama bununla sınırlı kaldı.
"Andıç"ın ise uydurma bir belge olduğu ve servis edildiği, Sakık'ın öyle bir ifade vermediği sonradan ortaya çıktı. Ancak bu olay da hiçbir zaman soruşturmaya uğramadı, kimseden hesap sorulmadı.
28 Şubat sürecini bianet'e yorumlayan Birdal, kontrgerillanın kurulduğundan beri yaptıklarıyla hesaplaşılmadan, hiçbir olayla ilgili doğru bir yargılama yapılamayacağını düşünüyor.
Birdal, hem kendine yapılan suikasti ve gerçek sorumluları hem de 28 Şubat sürecini şöyle yorumladı.
* Hala açığa çıkarılmamış bir örgüt var. Bu örgüt hala kendi gücünü koruyor, son olarak da Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesinde kendini gösterdi. Bu örgütün zaman zaman kamuoyuna yansıyan güç gösterileri de oluyor.
* Örneğin son Hocalı gösterisi. Bu örgütlü gücü yansımasıdır. 19 Ocak'lara bir karşılık olarak düzenlendi.
* Bana yönelik suikastin profili de ortadaydı. Andıcı Genelkurmay hazırladı, andıçta bizleri, muhalifleri hedef gösteren o metin hala sorgulanmadı, yargı önüne çıkmadı.
* Başta dönemin generalleri Çevik Bir ve Erol Özkasnak olmak üzere hiçbir asker hakkında soruşturma bile açılmadı. Daha önceki üç suç duyurusu başvurumuza takipsizlik kakarı verildi. Süreç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) devam ediyor.
* Bu örgüt, Soğuk Savaş döneminde Kuzey Atlantik Paktı (NATO) üyesi ülkelerde dizayn edildi, bizde de kontrgerilla olarak adlandırılan nerede konuşlandığı belli olan bir örgüt kuruldu. Bu örgüt, Türkiye'de hala varlığını sürdürüyor, kontrgerilla adına iş yapanlar korunuyor.
* 1 Mayıs 1977, Maraş katliamı, Çorum katliamı, 19 Aralık katliamı, Kanlı Newroz... Tarihimiz katliamlar ve suikastler tarihi.
"Sorumlular korunuyor"
* Bana yapılan silahlı saldırıyla ilgili aralarında Semih Tufan Gülaltay'ın da olduğu 11 kişiye dava açıldı. 10 yıla kadar ceza aldılar ama 2-3 sonra şartlı tahliye ile dışarı çıktılar. Dink suikastinde de bunlar örnek verilmiştir. Yasin Hayal de zaten itiraf etti, "Bizi çıkaracaklarını söylemişlerdi" dedi.
* Ergenekon sanığı eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Ankara'daki faili meçhuller soruşturmasında verdiği ifadede "Birdal'ı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) içindeki bir grup vurdurdu" dedi. Yine Ergenekon sanığı olan ve cezaevinde hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'nun da işin içinde olduğunu söyledi.
* Kim bu grup? Neden soruşturulmuyor? Bu insanlar, gruplar korunuyor. Kendilerine taktıkları farklı isimlerle birçok suikast ve katliam düzenlediler.
* 28 Şubat karanlığı da hala sürüyor. Anayasal ve yasal sistemi halen yürürlükte. Bir ülkede hukuk dışında başka güçler egemen olduğunda, halkın da hukuk devletine güveni yitiyor. (AS)