Sınır ötesi operasyon yetkisini bir yıl daha uzatan tezkere TBMM'de akşam saatlerinde kabul edildi. Oylamada Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) firesiz ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) çoğu milletvekillerinin evet verdiği bildirildi. Günün erken saatlerinde parti adına açıklama yapan Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu'nun CHP'nin evet vereceğini açıklamasının bazı CHP'li vekillerde rahatsızlık yarattığı kulislerde konuşulanlar arasındaydı.
Tezkere görüşmelerinin başlamasıyla BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan usul hakkında itirazda bulundu. Kaplan tezkerenin Anayasa'nın 92 ve İçtüzük'ün 49. maddelerine göre bugün görüşülemeyeceğini iddia etti.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener ise, Başbakanlık tezkeresinin Başkanlıkça uygun görülen günde gündeme alınabileceğini söyledi.
Kaplan, bunun üzerine Başkanlığın tutumuyla ilgili usul tartışması açılmasını istedi. Usul tartışması açılması üzerine Kaplan, Danışma Kurulunda tezkerenin görüşülmesi yönünde bir karar alınmadığını belirterek, tezkerenin görüşülmesini AK Parti'nin grup önerisi olarak getirebileceğini ileri sürdü.
Kaplan: "Şaka değil, savaş kararı alıyoruz"
''Bizi burada kullanmasınlar. Bu işi Pazartesi, Salı yapın ama usulüne göre yapın'' diyen Kaplan, şunları söyledi:
''Danışma Kurulunda Grup Başkanvekili olarak benim görevim yoksa o zaman hiç bir Danışma Kurulu kararı çıkmayacak, hiçbirine 'Allah birdir' deseniz de onay vermeyeceğiz.
''Şaka değil, savaş kararı alıyoruz. Bu tezkerenin Meclis Başkanlığı üzerinden Genel Kurula indirilmesi ahlaki, yasal değil. Danışma Kurulunda çıkar savunursunuz. Siz eğer Anayasayı ihlal ederseniz, Başkanlık Divanını yürütmenin postacısı yaparsanız, bu da yetmezmiş gibi bu tezkereyi Meclise getirirseniz, gelecek cenazelerin vebalinin altından kalkamazsınız.''
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, tezkerelerin görüşülmesinde bugüne kadar bu şekilde tartışma yaşanmadığını, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, bunun ''savaş tezkeresi'' olmadığını, meseleyi farklı yönlere çekip bir tartışmaya gerekçe yapılmasını doğru bulmadığını ifade ettiler. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Başkanlığın tutumunu destekleyenlerin arasında yer aldı.
Önder: "Mesele askeri olmaktan çıkalı çok oldu"
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise, hükümetin her sınır ötesi tezkere talebinde aynı vaatleri sunduğunu ileri sürdü.
BDP Grubu adına söz alan Önder, 1992-1997 yılları arasında gerçekleştirilen dört sınır ötesi harekatta PKK'nın 5 bin 701 kayıp verdiğini, 1697 PKK'lının yaralandığını, aynı harekatlarda 237 askerin öldüğünü, 739 askerin de yaralandığını söyledi. Önder, ardındaki acıların bilinmemesi halinde bu rakamların kuru bir sayı olmaya mahkum olacağını ifade etti.
Hükümetin, her sınır ötesi tezkere talebinde aynı vaatleri sıraladığını öne süren Önder, Genel Kurulda buna şahit olan milletvekillerinin bulunduğunu anlattı. Önder, söz konusu milletvekillerinin bu vaatlere inanarak "evet' dediğini, ancak bir yıl sonra aynı vaatleri yeniden dinlemek durumunda kaldığını söyledi.
Sınır ötesi operasyon görüşmeleri ile ilgili eski tutanakları okuyan Önder, meselenin, askeri mesele olmaktan çıkalı uzun zaman olduğunu iddia eti.
Önder, şöyle devam etti: "Kürtler uzun geçmişi olan inkar ve imha politikalarına karşı, statü talepleri ile karşı durmaya devam ediyor. Sizden hiçbir farkı yok. Ben de Türküm. Kürtlerden daha vahim noktaya itilen halk vardır o da Türklerdir. Türkün önüne Kürt'e düşmanlık etmekten başka hiçbir alan bırakılmadı. Türk'e düşen tek şey, 'sen Kürt'e düşmanlık edeceksin...' Şehitlik meselesiyle, cihatla bu iş olacak gibi değildir. Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlikten bahsedilemez."
"Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlikten bahsedilemez. Vicdani ret hakkımızdır" diyen Önder, konuşmasının sonunda, "vicdani retçi biri Başbakan'a, 'beni idam edin' diye mektup yazmış" diyerek, elindeki mektubu kürsüye bıraktıktan sonra yerine geçti.
Önder'in konuşmasına oturuma başkanlık eden Meral Akşener, mikrofonu kapatarak müdahale etti. (HK)