Gazeteci Cengiz Çandar tarafından hazırlanan ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından yayınlanan "Dağdan İniş-PKK Nasıl Silah Bırakır? Kürt Sorununun Şiddetten Arındırılması" başlıklı raporda yer alan "Çözüm Aracı Olarak Mücadele" bölümünde 1992'den bugüne kadar devlet ile PKK arasında yapılan görüşmelere ayrıntılı olarak yer veriliyor.
Cengiz Çandar'ın hazırladığı rapora göre, Türkiye devleti ile PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki ilk temas 1992'de Irak Kürdistan Yurtsever Birliği Başkanı Celal Talabani'nin aracılığı ile kuruluyor.
İlerleyen yıllarda gerek Başbakanlık, gerek Genelkurmay Başkanlığı ve gerekse de Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Öcalan'la ve diğer PKK liderleriyle görüşmeleri devam ediyor. Raporda yedi döneme ayrılan Devlet-Öcalan görüşmelerinden çıkan ortak nokta ise Türkiye'nin sınırlarının değişmezliğini ve toprak bütünlüğünü kabul etmeleri halinde, PKK ile her konuyu müzakere etmeye hazır olunduğu yönünde.
1. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
Türkiye Devleti ile Öcalan arasındaki ilk temas, Öcalan'ın Suriye'nin başkenti Şam'da yaşadığı 1992-1993 yıllarında kuruldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile yakın ilişkisi olan Irak Küdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani üzerinden kurulan ilk temas sonunda 16 Mart 1993'te ateşkes ilan edildi.
Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in de desteklediği ateşkes süreci 17 Nisan 1993'te Turgut Özal'ın ölümüyle ağır yara aldı.
24 Mayıs 1993'te Şemdin Sakık'ın sorumlu tutulduğu, silahsız 33 askerin pusuya düşürülerek öldürülmesi sonucunda ateşkes süreci sona erdi.
2. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
Türkiye Devleti'nin Abdullah Öcalan ile ikinci teması Başbakan Necmettin Erbakan üzerinden 1996'da kuruldu. Erbakan, resmi sıfat taşımayan aracılar ile Öcalan'a çatışmaların durdurulması ve çözüm aranması amacıyla sözlü ve yazılı (mektup) mesajlar iletti.
Sonrasında, Necmettin Erbakan başkanlığındaki Refah Partisi- Doğru Yol Partisi (Refah-Yol) koalisyon hükümeti, askeri baskı altında 28 Şubat Süreci'nde 1997 yılında görevden ayrılmaya mecbur bırakıldı.
3. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
Refah-Yol hükümetinin sona ermesiyle birlikte, PKK lideri Öcalan ile müzakere sırası Genelkurmay Başkanlığı'na geldi.
Cengiz Çandar'ın "dolaylı görüşme" olarak nitelendirdiği temaslar, Genelkurmay'ın üst rütbeli komutanları ile 1997'de Bursa Cezaevi'nde yatmakta olan PKK'nin lider kadrosuna mensup Sabri Ok ve Muzaffer Ayata üzerinden Öcalan ile kuruldu.
Bursa Cezaevi'nden telefon aracılığı ile Şam'da bulunan Öcalan'la temas kuran Ok ve Ayata, PKK liderini askerlerin yaklaşımının ciddi olduğuna dair ikna etti.
Çandar'ın raporunda yer alan bilgiye göre, "Kıvrıkoğlu ekibi" olarak adlandırılan Genelkurmay mensupları, Abdullah Öcalan'a, "Türkiye'nin sınırlarının değişmezliğini ve toprak bütünlüğünü kabul etmeleri halinde, PKK ile her konuyu müzakere etmeye hazır olduklarını" söyledi.
4. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
Görüşmelerin dördüncü dönemi, Öcalan'ın Kenya'da yakalanması ve İmralı Cezaevi'ne konmasıyla 1999'da başladı.
1997'de Öcalan ile dolaylı temas kuran ve "Kıvrıkoğlu ekibi" olarak adlandırılan askerler ve İsmail Hakkı Karadayı'ya bağlı askerler, bu sefer Öcalan'la yüzyüze görüşmeye başladılar.
Raporda yer alan bilgilere göre, Öcalan, kendisiyle görüşen askerleri şöyle anlatıyor:
"1999'da daha çok askeri ağırlıklı heyet gelip benimle o dönemde görüştü. O dönemdeki askerler tecrübeliydi, samimi gibiydiler. Onlardan birisi 'Oyun büyük, bunu boşa çıkartmamız gerekiyor. Siz ülkeyi bölmek istemediğinizi belirtip şiddetten vazgeçerseniz, her konuyu konuşabiliriz' dediler. Bunun üzerine ateşkes ve sınır dışına çekilme kararım oldu ve gerillalar sınır dışına çekildi..."
Cengiz Çandar, Öcalan ile kurulan üçüncü ve dördüncü görüşme dönemleri arasındaki benzerlikleri şu sözlerle ifade ediyor:
"1997'de Öcalan ve PKK ile görüşmeleri başlatmak isteyen Genelkurmay kadroları ile 1999'da yüzyüze görüşmeye başlayanların arasında bir devamlılık mevcuttur. Bunlar zaten çoğunlukla aynı ekibe mensup olsalar da sonradan bu ekip değişmiştir"
5. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
2002-2005 arasında Öcalan'la yapılan yüz yüze görüşmelerde farklı askeri kadroların gelmesi sonucunda PKK, 1 Haziran 2004'te silahlı mücadeleye yeniden başladı.
Çandar, raporunda bu dönem Öcalan ile görüşen askerler ile anlaşmama sağlanamamasını şu şekilde ifade ediyor:
"Öcalan'ın karşısına 2003-2004 döneminde 'devlet' adına çıkan askerlerin önemli bölümü, 4-5 yıl sonra Ergenekon davası sanıkları arasında yer almıştır. Beşinci dönem görüşmelerini diğerlerinden ayıran yanı, görüşmeleri yürüten askeri kadroların, Karadayı-Kıvrıkoğlu dönemindeki askeri kadrolardan farklı olmalarının yanısıra, bir yandan da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün iradesini temsil etmekten de uzak bulunmaları olmuştur. Söz konusu dönemdeki görüşmeleri yürüten ve birkaç yıl sonra Ergenekon davasında tutuklanan askerler ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök arasındaki ayrılıklar, "Darbe Günlükleri" gibi belgelerde ve medyada yer bulmuştur."
6. dönem Devlet Öcalan görüşmeleri
2005'ten itibaren hükümetin ağırlık koyması sonucunda, Öcalan ile görüşmelerde askerin yerini MİT almaya başladı.
Çandar'ın verdiği bilgilere göre, bu dönemde Öcalan ile görüşmeleri MİT Müsteşar Yardımcısı Emre Taner üstlendi.
MİT, Dışişleri ve güvenlik bürokrasisinin "PKK'yı dağdan indirme projesi", dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de desteğini aldı ve bu çalışmalara dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de destek verdi.
Proje kapsamında, Celal Talabani Murat Karayılan ile Türkiye devleti arasında bağlantı kurdu ve Murat Karayılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a uzun bir mektup gönderdi.
MİT Müsteşarı Emre Taner'in başını çektiği girişim, PKK liderleriyle anlaşılarak Habur'dan 19 Ekim 2009'da 34 kişinin Türkiye'de giriş yapmasına uzandı.
Proje, silahların bırakılmasıyla, atılacak eş zamanlı adımları öngörmekteydi. Bir yandan kültürel kimliği tanıyacak yasa değişiklikleri ve yeni anayasa çalışmalar yapılırken, Öcalan'ın tutukluluk şartlarında da iyileştirme söz konusu olacaktı. Ancak Habur gelişmeleri üzerine 2009'da söz konusu proje donduruldu.
7. dönem Devlet-Öcalan görüşmeleri
2010'da Hakan Fidan'ın Emre Taner'in yerini almasıyla "Devlet-Öcalan görüşmeleri çanlandırıldı.
Yedinci "Devlet-Öcalan görüşmeleri"ni, Çandar'ın ifadesiyle, bir süredir, geniş katılımlı ve çeşitli bakanlıklardan üst düzey bürokratların yer aldığı bir "devlet heyeti" yürütmektedir. (EKN)