Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Siyaset Okulu'nu ziyaret eden BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda "tek bayrak, tek millet, tek vatan" diyen ve özerklik tartışmalarını "çirkin bir tezgâh" olarak nitelendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi.
"Biz kardeşliği, Başbakan bölücülüğü derinleştirmektedir. Tehdit ve hakaretle bu değişimi durduramaz."
Demirtaş, şunları söyledi:
* Bir ülkenin Başbakanı 'demokrasicilik' adı altında milliyetçiliği ve ırkçılığı bu kadar rahat bir şekilde dışa vurabiliyorsa, Türkiye'de demokrasi kültürünün gelişmesi için daha çok zamana ihtiyacımız vardır.
* 1925'te Şeyh Sait'i asanlar da 1938'de Dersim'i bombalayanlar da 12 Eylül'de Kürtleri işkence tezgâhlarından geçirenler de Diyarbakır Cezaevi'nde işkence yapan Esat Oktay Yıldıran da belediye başkanlarımıza kelepçe vurup sıraya dizenler de hep aynı şeyi söylediler: 'Tek dil, tek millet olacak.' AKP de bu zihniyetlerin devamı olduğunu gösteriyor.
Başbakan ne demişti?
2011 Yılı Bütçesi'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin kapanış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, geçen haftasonu Diyarbakır'da yapılan çalıştaydan bu yana tartışılan "demokratik özerklik" önerisi hakkında "Terör örgütü uzantılarının taşeronluğunu karşılıksız bırakmayız. Türkiye Cumhuriyeti tek devlet, tek millet, tek bayraktır" dedi.
* Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek bayrak, tek devlettir. Resmi dili Türkçedir. Ortak dil Türkçedir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez. Bu topraklarda ameliyata izin vermeyiz.
* Özerklik tartışması, demokratikleşmeyi, Türkiye'nin ileri demokratik standartlara kavuşmasını hazmedemeyenlerin çirkin bir tezgâhıdır. Ne terör örgütü, ne de onun uzantıları, hiçbir zaman benim Kürt kökenli vatandaşımın temsilcisi, sözcüsü olmamıştır, bundan sonra da asla olmayacaktır.
AKP'liler dinlemiyor
"Demokratik özerklik" konusunda AKP genel başkan yardımcısı Ömer Çelik de başbakana benzer bir tutum alarak öneriyi tartışmanın dahi "Türkiye'nin demokratikleşme sürecine yönelik bir suikast" olduğunu söylemişti.
Çelik "Bahsettiğimiz kongre ve siyasi partiler, bir takım demokratik kavramları klişe olarak alıp, siyaseti ve kültürü radikalleştiriyor. Bunun da gerçek demokratikleşmeye hiçbir katkısı olmaz" demişti.
Demokratik toplum Kongresi'nin çağrısıyla farklı kesimlerden siyasetçi ve gazetecilerin katıldığı çalıştaya ilk tepki Meclis başkanı Mehmet Ali Şahin'den gelmişti. Şahin özellikle iki dillilik önerisinin BDP için kapatma sebebi olacağını öne sürmüştü.
Ardından BDP'lilerle görüşen Şahin "Fikirlerimizin büyük ölçüde örtüştüğünü gördüm. Parlamentomuza her konuda değişiklik teklifi verilebilir" demişti. (BB)