Gazeteci Hrant Dink'in "Türklüğe hakaret" suçlamasıyla mahkum edilmesiyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvuruda savunma veren hükümet Dink'i suçladı, "halkı tahrik ettiğini", yazısının "nefret söylemi" oluşturduğunu öne sürdü.
Dink, Ermeni kimliği ve soykırım konusunu ele aldığı yazıdaki bir cümle nedeniyle yargılanmış, yargılanması sırasında hedef haline getirilmiş, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden mahkum edikmiş, ardından da 19 Ocak 2007'de öldürülmüştü.
Dink mahkumiyeti öldürülmeden önce AİHM'ye taşımıştı. Ailesi de ölümünden sonra resmi yetkililerin cinayeti engellemek konusunda görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. AİHM iki başvuruyu birleştirerek ele alıyor.
Tehdit eden de ceza aldı ya!
Radikal'in haberine göre, hükümet savunmasında Dink'le ilgili cezasının kesinleşmediğini, dolayısıyla başvuru hakkı olmadığını ileri sürdü. Oysa Dink’e verilen ceza Yargıtay Ceza Kurulu tarafından onaylanmıştı.
Hükümet Dink'e verilen cezanın meşruluğunu savunmak için Kühnen davasını, bir neo-Nazi'nin Almanya'da mahkum edilmesinin AİHM tarafından uygun görülmesini örnek verdi.
Dink'e yönelik cinayet planının kamu görevlilerince önceden bilinmesine rağmen koruma sorumluluğunun yerine getirilmemesiyle ilgili soruya da hükümet "Dink gerçek ve yakın biçimde tehdit edilmiş olsaydı koruma için yerel makamlara başvurur ve koruma isterdi" diye cevap verdi.
Ayrıca Dink'in yayın yönetmeni olduğu Agos'a tehdit gönderen bir kişinin mahkum olduğunu söyleyen hükümet "Düşünce özgürlüğünün korunmasının devletin pozitif bir yükümlülüğü olduğu kabul edilirse, bu mektupları gönderen kişinin de tartışmalı bir konuda kendi fikrini söylediği kabul edilmeli ve fikirlerine koruma sağlanmalıdır" dedi.
Dışişleri: Eleştiriler kabul edilemez
Dışişleri Bakanlığı haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
"Ülkemizin yetiştirdiği fevkalade kıymetli aydınlarımızdan biri olan Hrant Dink'in ölümüne yol açan alçakça suikastın herhangi bir şekilde mazur gösterilmesinin düşünülmesi dahi söz konusu olamaz. Hükümetimizin hangi hukuki süreçle bağlantılı olursa olsun, bu cinayeti meşru veya mazur gösterme çabası içinde olduğunun ima edilmesi dahi hiç bir şekilde kabul edilemez. AİHM'e yönelik hükümet görüşü salt hukuki ve teknik unsurlar temelinde hazırlanmıştır. Bu savunma temel alınarak vatandaşımız Hrant Dink'in katli bağlamında siyasi maksatlı sonuçlar çıkarılması hem yanlıştır hem de haksızlıktır."
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de "Nazi örneğinin benzetilemeyeceğini" söyledi; 301. maddede yapılan değişiklikle "özgürlükçü yorumlandığını" savundu. (EÜ)